Uzun süredir ön planda olan siyaset gündeminden bir an önce çıkarak ekonomik reformlara ağırlık vermeliyiz. Referandum sonuçları hem tartışmaları hem de bundan sonra siyasi alanda yapılacaklar itibariyle siyaseti yine gündemde tutacak. Buna rağmen ekonomideki reform gündemine hızla dönmeliyiz.
1 - KAMU MALİ DİSİPLİNİNİ YENİDEN GÖZETMELİYİZ
Türkiye’nin ekonomide en önemli iki çıpası bulunuyor. Bunlardan ilki, kamudaki mali disiplin, düşük bütçe açıkları ve düşük kamu borcu stoku. İkincisi ise güçlü bankacılık sektörü. 2017 bütçesinde ekonomiyi hızlandırmak için bütçe açığının bir miktar artırılması hedeflenmişti. Ancak yılın ilk 3 ayındaki bütçe açığı çok yüksek gerçekleşti ve mali disiplin açısından endişe oluşturmaya başladı. Bu nedenle önümüzdeki aylarda kamuda gelir-harcama dengesini daha iyi yöneterek kamu mali disiplinine yeniden dönmeliyiz.
2 - ÜRETİM REFORM PAKETİNİ HEMEN HAYATA GEÇİRELİM
Ekonomide teşvikler büyük ölçüde yeni yatırımlar ve yeni istihdamı desteklemek için veriliyor. Ancak reel kesimin mevcut üretim sürecinde rekabet gücünü olumsuz etkileyen birçok unsur bulunuyor. Bunları gidermek için hükümet, Üretim Reform Programı hazırlamıştı. Program, üretim maliyetlerini aşağı çeken ve rekabet gücünü artıran unsurlar içeriyordu. Organize sanayi bölgelerindeki üretim koşulları iyileşiyordu. Bu çerçevede üretim reform programı hızla hayata geçirilmeli.
3 - BORÇLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASI
2016’da çok kapsamlı bir borçların yeniden yapılandırılması düzenlemesi çıkarılmıştı. Ancak 2016 Temmuz ayından sonra ortaya çıkan koşullar nedeniyle çok sayıda firmada sıkıntı ortaya çıktı. Bu nedenle hükümet, borçların yeniden yapılandırılması için yeni bir düzenleme hazırlıyor. Bu düzenleme çok olumlu. Ancak taksitlendirme seçeneklerinde faiz alınmaz veya çok düşük faizler uygulanırsa düzenleme daha da faydalı olacak.
4 - İŞGÜCÜ PİYASASI DAHA ESNEK DÜZENLEMELERE İHTİYAÇ DUYUYOR
Türkiye’de istihdama katılım çok hızlı artıyor, buna karşın yeterince istihdam oluşturulamıyor. İstihdam alanındaki çok önemli teşviklere rağmen istihdam piyasasının çok katı kurallara sahip olması nedeniyle işverenler yeni istihdam oluşturmaya hep mesafeli kalıyor. Türkiye’de mevcut koşullar içinde daha çok istihdam oluşturmak istiyorsak esneklik-güvence dengesini yeniden gözden geçirerek daha esnek düzenlemelere yönelmeliyiz. Kıdem tazminatı, işçi-işveren uzlaşma müessesesi, kamu personel rejimi alanlarındaki reformları hızla tamamlamalıyız.
5 - TEŞVİK VE DESTEK KARMAŞASINA SON VERELİM
Son dönemde yatırımlar, istihdam, Ar-Ge ve tasarım, KOBİ, kredi ve istihdam alanlarında gerçekten çok önemli teşvikler uygulamaya konuldu. Ancak aynı alanda birden çok kamu kurumu yine çok sayıda teşvik uygular hale geldi ki, şirketlerde teşvikleri anlamak ve uygulamak ayrı bir ihtisas gerektirir oldu. Bu nedenle teşvik uygulamalarını da basitleştirmeli ve uygulamaları tek elde toplamalıyız. Böylece teşvik karmaşasına son vererek etkinliği de artırabileceğiz.
6 - YENİ BİR SEÇİM İHTİMALİ
Türkiye’de ekonomideki önceliklerden biri de gündemdeki siyaset önceliği ve ağırlığını azaltmak ve yerine ekonomiyi ve diğer alanları koymak olacak. Türkiye referandum sonrası bu yıl içinde yeni bir seçimi ve buna yönelik tartışmaları ekonomik olarak kaldıracak durumda değil. Belki makro dengeler olarak kaldırabiliriz ama hem bir yılı daha feda etmiş oluruz hem de reel sektör şirketlerinde yeni bir kan kaybına yol açarız. Bu nedenle Türkiye hızla siyaset dışı alanlardaki önceliklerine dönebilmeli.
Son Söz: Ekonomide reform gündemine dönersek kredi notu görünümümüzü de pozitife çevirebiliriz.
02 Mayıs 2017 Salı