Pandemi öncesinde yıllık 250 milyar dolar dolayında harcama ile dünyanın bir numaralı turist kaynağı konumunda olan Çin’de turizm sektörü toparlanmayı sürdürüyor. Henüz 2019 seviyesi yakalanamasa da iyileşme sürüyor. Çin turizmi, Türkiye için de büyük fırsatlar barındırıyor.
Covid öncesi, 2019 yılında Çinliler turizm, iş ve eğitim amacıyla diğer ülkelere 170 milyon kadar seyahat ve bu seyahatlerde 250 milyar dolar dolayında harcama yaptı; bu haliyle Çin, dünyanın bir numaralı turist kaynağı konumundaydı. O yıl, ülkeye gelen yabancı turist sayısında da Çin, dünyada ön sıralardaydı. Ülke içinde de canlı bir turizm faaliyeti vardı; ülke insanları 2019’da yaklaşık 6 milyar gezi ve bu gezilerde o günün kurları ile 800 milyar ABD dolarını aşan tutarda harcama yaptı.
Sonra Covid geldi, dünya turizmi çöktü. Birleşmiş Milletler Uluslararası Turizm Örgütü verilerine göre, 2021 yılında uluslararası seyahat sayısı 2019’a göre yüzde 70 azalmış bulunuyordu. Örgüt, geçtiğimiz günlerde durumun normale dönmeye başladığını duyurdu. 2022 yılında, 2019 yılına göre yüzde 34 aşağıda, 2023 yılında yüzde 12 aşağıda gerçekleşen uluslararası seyahat sayıları, bu yılın ilk çeyreğinde neredeyse 2019 düzeyine ulaşmış bulunuyor. Ancak Çin’de toparlanma daha yavaş ve iç-dış turizm bileşenlerinde dengeli olmayan bir biçimde, parçalı gerçekleşiyor.
‘BİR ÜLKE İKİ SİSTEM’
Çin’e giden yabancı turist sayısı, geçen yıl yapılan değerlendirmelere karşın eski günlerine dönmekten epey uzakta görünüyor. Ülkenin gelen yabancı sayıları ile istatistikler kafa karıştırıcı olabiliyor. Verilen sayılar, ‘bir ülke iki sistem’ yaklaşımı çerçevesinde, ülkenin parçası olan ancak farklı idare ve gümrük düzenleri olan Hong Kong ve Hainan’dan gelen ziyaretçileri kapsayabiliyor veya hariç tutabiliyor. Her zaman açık olmayan bu kapsam, farklılıkları gelen turist sayılarının gidişatı ile hatalı yorumlara yol açabiliyor. Bununla beraber, geçen yılki beklenti ve çeşitli kestirimlere karşın yabancı turist sayıları 2023 yılında, 2019’un ancak yüzde 30-40’ları düzeyine ulaşmış görünüyor.
TURİSTE YÖNELİK TEŞVİK
Ülkeye yabancı turist akış hacmi, ülke yönetimi için ekonomik nedenler yanında, giderek sertleşen uluslararası politik ortamda, ülkenin yurtdışında algılanışı, dünyada Çin’e sıcak bakan insan sayılarını artırmak açısından da önemli. Bu nedenle, belli ülkeler için ülkeye vizesiz giriş ve 144 saatlik vizesiz transit giriş olanağı sağlanması gibi ülkeye gelmeyi teşvik edici önlemler alınıyor. Bu önlemlerin de etkisiyle gelen gerçek turist sayılarında 2024’ün ilk yarısında, 2023’e göre büyük bir artış olsa da, 2024 yılı rakamları 2019’un yüzde 60’ları düzeyinde kalacak görünüyor. Gelen turist sayılarının eskiye dönme konusundaki direncinin ardında Covid olayı ve sonrasında gelen jeopolitik sertleşme ortamının dünyada Çin’le ilgili algıları olumsuz etkilemiş olması, ABD ve Avustralya gibi bazı ülkelerde yönetimlerin Çin’e seyahatle ilgili uyarılar yapıyor olması; Çin’e uluslararası uçuş olanaklarının ekonomik ve politik nedenlerle daralmış ve maliyetlerinin artmış olması gibi nedenler bulunuyor.
İÇ TURİZMDE DURUM
İç turizmde durum daha iyi. Resmi veriler, 2023 yılında yapılan iç seyahat sayısının 2019 yılının yüzde 80’ine, yapılan harcamalar da yüzde 85’ine ulaşmış olduğunu gösteriyor. Bu yılın ilk yarısında geçen yıla göre artış, gezi sayılarında yüzde 15, harcama tutarlarında yüzde 20 dolayında olmuş bulunuyor. Bu sayılarla 2024’te iç turizm esas olarak 2019 durumuna dönmüş olacak görünüyor.
ÇİNLİLERİN DIŞ SEYAHATLERİNDE HEM İYİ HEM DE KÖTÜ DURUM
Bizleri en çok ilgilendiren Çinlilerin yurtdışı seyahatlerinde ise durum için hem kötü hem iyi denebilir. Kötü olan, 2023 yılında Çinlilerin yurtdışı seyahat sayılarının 2019 yılının ancak yüzde 60’ı düzeyine ulaşmış olması. Bunun ardında, Covid döneminin ülke insanlarının bütçelerinde olumsuz etkiler bırakmış olması, ülkenin ekonomik büyüme hızının düşmesi ve uluslararası gerginlikler nedeniyle beklentilerin olumsuzlaşmış olması, Çinlilerin dış dünyayı daha az emniyetli olarak algılamaya başlamış olması, dünyada fiyatlar artarken Çin’de azalıyor olmasının dış dünyayı Çinliler için göreceli pahalı hale getirmesi, ulaşım ve turizm altyapısının gelişmesiyle ülke içi turizmin cazibesinin artması gibi nedenler bulunuyor. Çinli yurtdışı gezgin sayılarının Covid öncesine dönmesi 2025 sonları, belki de daha ötesini bulacak gibi görünüyor. Uluslararası politik gelişmelere bağlı olarak bu belki de hiç gerçekleşmeyecek.
İyi olan da Çin’in diğer ülkeler için büyük bir turizm geliri kaynağı olma durumuna dönmüş olması. Birleşmiş Milletler Uluslararası Turizm Örgütü verilerine göre Çin, 2019’un çok altında kalan yurtdışı gezgin sayılarına karşın, 2023’te dünyanın en büyük uluslararası turizm geliri kaynağı konumuna tekrar gelmiş bulunuyor. Örgüte göre, 2023 yılında Çinlilerin yurtdışı harcamaları 200 milyar dolara yakın bir tutara ulaştı. Ardından 2022 yılında birinci sıraya yükselivermiş olan ABD 150 milyar dolar ile geliyordu.
TÜRKİYE İÇİN FIRSATLAR BARINDIRIYOR
Covid ve uluslararası gerilimlerden olumsuz etkilense de Çin, turizm sektörü için önemini koruyor. Ülke insanlarının, refah ve görgü düzeyleri yükseldikçe turizmde alışverişten kültür ve deneyime doğru döndükleri, nüfusun hızla yaşlanmasına bağlı olarak bu tür turizme talebi olan, kaliteli hizmet arayan bir potansiyel gezgin kitlesinin hızla büyüdüğü bu ortam, Türkiye için de fırsatlar barındırıyor.
26 Ağustos 2024 Pazartesi