tatil-sepeti
Dr. Can GÜRLESEL

Dr. Can GÜRLESEL

Diğer Yazıları

DR. CAN GÜRLESEL
.com

Sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm, küresel ekonomiye yön veren en önemli unsur haline geldi. Sera gazı emisyonları ile ortaya çıkan küresel ısınma, geri dönülemez bir noktaya doğru ilerliyor.

Bu nedenle sera gazı emisyonlarının azaltılması ihtiyacı hayati bir aşamaya geldi. 2015 yılındaki Paris iklim zirvesinde ortaya çıkan anlaşmaya rağmen küresel ölçekte ortak bir mücadele henüz tam olarak başlamış değil. Buna bağlı olarak gelinen kritik aşamada tüm ülkeler için bağlayıcı emisyon hedefleri konulması ve bunların uygulanması kaçınılmazdır. Glasgow’da düzenlenen iklim zirvesinde topyekûn ve geri dönülemez bir mücadele için adımlar atılıyor. Ülkeler, sektörler ve şirketler, sera gazı emisyonlarının sınırlanması için hedefler koyarak bunları hızla uygulamaya alacaklardır.

1. YEŞİL DÖNÜŞÜM TÜM SEKTÖRLERİ VE İŞLETMELERİ ETKİLEYECEK

Sera gazı emisyonuna yol açan ana unsurlar sanayi tesisleri, enerji tesisleri ve yapılardır. Bu yapılarda sera gazı emisyonu çoğunlukla kullanılan makinalardan gerçekleşiyor. Bu itibarla sera gazı emisyonlarının azaltılması için mevcut makina parklarının yenilenmesi gerekiyor. Mevcut makina parkları, çok daha düşük sera gazı emisyonu ile çalışan makinalar ile değiştirilecek. Sadece sera gazı emisyonu değil, aynı zamanda fosil yakıtlar ile çalışan makinaların elektrikli çalışanlar ile değiştirilmesi ve yine enerji verimliliği sağlayan makinalar ile değişim gündemde olacak.

2. SEKTÖRLERDE DÖNGÜSEL SİSTEMLER KURULACAK

Bugüne kadar sektörlerin çalışma şekli yeni girdilerin kullanımı, üretim, satış, tüketim ve tüketim sonrası ürünün atılması şeklindeydi. Yeni dönemde artık sektörler döngüsel sistemler kurarak faaliyetlerini sürdürecek. Sürdürülebilirlik uyumu ihtiyacı nedeniyle ekonomiler ve sektörler döngüsel sistemler kuracak. Döngüsel sistemlerde hedef, sektörlerin girdilerinin azami olarak geri kazanım ile sağlanması, yeni girdilerin kullanımının ise en aza indirilmesidir.

3. İŞLETMELER SERA GAZI EMİSYONLARINI AZALTACAK

Tüm işletmeler, kendi iş süreçlerindeki sera gazı emisyonlarını azaltmak durumunda olacak. Firmalar, hedeflenen sera gazı emisyonu ve enerji verimliliği ile diğer sürdürülebilirlik hedeflerine uyum sağlayacak ve bunları sertifikalar ile belgelendirecek. İşletmeler, bu amaçla en az sera gazı salınımı yanı sıra yüksek enerji verimli, tercihen elektrikli, en az su tüketen ve tercihen susuz çalışan, sessiz, akıllı ve otomasyon ile uyumlu, kolay taşınabilir, düşük bakım ihtiyacı duyan makinalar ile üretim yapacak. İşletmeler, yine iş süreçlerinde tedarikçilerinin de aynı koşulları sağlıyor olmasını isteyecek.

4. İŞLETMELER YENİLENEBİLİR ENERJİLER KULLANACAK

Sektörlerin ve işletmelerin sürdürülebilirlik uyumu için en önemli koşullardan biri, yenilenebilir enerji kaynaklarını kullanıyor olmaları. Rüzgar ve güneş enerjisi, bio yakıtlar ve hidroelektrik kaynakları tercih edilecek. Petrol ve kömür ile uzun vadede doğalgaz gibi fosil yakıtlar terk edilecek. Bu ihtiyaç nedeniyle ülkelerde de yenilenebilir enerji yatırımları artmaya devam edecek.

5. AB SINIRDA KARBON DÜZENLEMESİ MEKANİZMASI TİCARETİ DE YEŞİL DÖNÜŞÜME BAĞLIYOR

Küresel ticarette de yeşil dönüşümün etkileri görülmeye başlanacak. Avrupa Birliği’nin yeşil mutabakat kapsamındaki sınırda karbon düzenlemesi mekanizması ticareti yeşil dönüşüme bağlayan ilk girişimdir. AB ithalatta yeşil dönüşüme uyumlu üretim yapmayan ve iş süreçlerinde referans karbon emisyonu sınırlarını aşan ihracatçılardan karbon vergisi alacak. AB’ye ihracat yapacak firmalar ihracatı sürdürmek ve vergi ödememek için sürdürülebilirlik koşullarına uyum sağlayacak. AB, tercihen uyumlu üretici ve ihracatçılardan ithalat yapacak.

SON SÖZ

Türkiye, pandemi sonrası küresel tedarik zincirlerindeki değişiminden önemli ölçüde faydalanırken, bunu sektörlerin ve firmaların sürdürülebilirlik uyumu ile desteklemeli.

05 Kasım 2021 Cuma