Giriş: 08.04.2019 - 00:00
Güncelleme: 24.10.2022 - 13:48
CAN GÜRLESEL

CAN GÜRLESEL

Dünya ekonomisi 2017 ile 2018 ilk yarısını küresel kriz sonrası en iyi dönem olarak geçirdi. Ancak 2018’in ikinci yarısından itibaren iyileşme ivme kaybetmeye başladı. 2019’un ilk çeyreği de geride kalmışken, dünya ekonomisine ilişkin endişeler artmaya başladı. Endişelerin nedenlerini ve olası beklentileri paylaşalım:

1 - ABD-ÇİN TİCARET MÜZAKERELERİ SÜRÜYOR; SÜREÇ UZADIKÇA DÜNYADA YAVAŞLAMA ENDİŞESİ ARTIYOR

2019’da dünya ekonomisi önünde en önemli risk olarak ABD ile Çin arasındaki ticaret savaşları bulunuyor. Her iki ülke ticaret savaşlarına son vermek için önemli bir müzakere süreci yaşıyor. İki ülke arasındaki görüşmeler nisan ayına da sarktı. Şu ana kadarki görüşmelerde bazı ilerlemeler kaydedilmiş olmakla birlikte henüz tam bir uzlaşmaya yaklaşılamadı. Ayrıca müzakerelerin ne zaman sonuçlanacağı da halen belirsiz. Ticaret müzakerelerinde ABD ile Çin anlaşamazlar ve karşılıklı olarak yeni gümrük vergileri konulmaya başlanırsa dünya ekonomisinde daha kuvvetli bir yavaşlama yaşanabilecek. Ayrıca müzakerelerin uzaması da belirsizliği artırdığı için dünya ekonomisinin bir resesyona girmesinden endişe edilmeye başlandı. Birçok uluslararası kurum bu alanda uyarılar yapıyor.

2 - BÜYÜK BRİTANYA İLE AB ARASINDA AYRILIK BELİRSİZLİĞİ HALEN SÜRÜYOR

Büyük Britanya ile AB arasında ayrılık süreci belirsizliğini koruyor. AB Büyük Britanya’nın 29 Mart olan çıkış tarihini 12 Nisan’a kadar uzattı. Ancak Büyük Britanya’da parlamento ve hükümet çıkış şekli üzerinde anlaşamıyor. Muhtemelen Büyük Britanya, AB’den sürenin yeniden uzatılmasını isteyecek. Brexit belirsizliği AB ekonomisinin ve Euro’nun da zayıflamasına yol açıyor. Bu zayıflama, dünyanın geri kalanı ve Türkiye için de yavaşlama anlamına geliyor.

3 - DÜNYA TİCARETİNDE BÜYÜME TAHMİNİ DÜŞTÜ

Dünya Ticaret Örgütü, ABD ile Çin arasında devam eden ticaret savaşları ve ekonomilerdeki yavaşlama nedeniyle 2019’a ilişkin küresel ticarette büyüme tahminini 3 yılın en düşük seviyesine indirdi. Dünya Ticaret Örgütü, 2018’de miktar olarak yüzde 3.0 büyüyen dünya mal ticaretinin 2019’da yüzde 2.6 artacağını öngördü. Böylece Dünya Ticaret Örgütü, Ekim 2018’de yaptığı 2019 büyüme tahminini 1.1 puan düşürdü.

Dünya Ticaret Örgütü büyüme tahmininin azaltılmasına ticarette ek gümrük vergileri, ekonomik büyümelerde yavaşlama, finansal piyasalardaki volatilite ve gelişmiş piyasalarda sıkılaşan parasal koşulların ticaret üzerinde baskı yapmasını neden olarak gösterdi.

4 - ABD VE AVRUPA MERKEZ BANKASI PARA POLİTİKALARINDA KESKİN DÖNÜŞ

Küresel ekonomide artan riskler ve ekonomilerdeki yavaşlamalar nedeniyle ABD Merkez Bankası ile Avrupa Merkez Bankası para politikalarında keskin bir dönüş yaşanıyor. Daha önce 2019’da en az 2-3 faiz artışı ile bilançosunu küçültmesi beklenen Fed mart itibariyle 2019’da bir faiz artışı olmayacağını açıkladı. Ayrıca bilanço küçültmesi de eylül ayında yarıda kesilecek. Avrupa Merkez Bankası da 2019’a bir faiz artışı beklentisi ile girdi. Ancak banka mevcut artan yavaşlama riskleri karşısında faiz artışını en erken 2020 eylül ayına ertelerken 2019 eylül ayında bankalara yönelik yeni bir kredi programı başlatma kararı aldı. Her iki banka da para politikalarında ekonomide büyümeyi desteklemeye döndü.

5 - EURO/DOLAR PARİTESİ GERİLİYOR

Avrupa Birliği ekonomisinde yavaşlama, Brexit belirsizliği ve Avrupa Merkez Bankası’nın yeni kredi programı hayata geçirme planına bağlı olarak Euro zayıflamaya devam ediyor. Bu çerçevede Euro-dolar paritesi de geriliyor. Parite 2018 nisan ayından bu yana düşüyor. Nisan başında parite 1.12 altına da indi. Euro zayıf kalmaya devam edecek. Petrol fiyatlarında ise artış yaşanıyor. Muhtemelen ABD 5 Mayıs’ta sona erecek İran petrolü ile ilgili muafiyetleri uzatmayacak. Bu nedenle petrol fiyatları da artış eğilimine girmiş bulunuyor.

Son Söz: Dünyada endişeler artarken yerel seçimler sonrası ekonomiye dönelim ve gerekli reformları hayata geçirelim.