Dr. Can GÜRLESEL

Dr. Can GÜRLESEL

Diğer Yazıları


Yaşadığımız depremler öncelikle büyük bir insani kayba yol açtı. Bununla beraber afetin ekonomik etkileri ve sonuçları da hesaplanıp ortaya çıkıyor. Kullanılan varsayımlara göre farklı etkiler hesaplanmakla birlikte afetin ekonomi üzerindeki etkisi yüksek olacak. 


1. AFETİN MAKROEKONOMİK ETKİLERİ  


Deprem, dört temel makroekonomik gösterge üzerinde etkili olacak. Fiziki ve emek kayıpları ile üretim kayıpları ekonomik büyümede bir puanlık bir kayıp oluşturabilecek. Yeniden imar faaliyetleri bu kaybın bir bölümünü telafi edecek. Deprem, enflasyon üzerinde de 5-6 puan arasında ilave bir artış yaratacak. İhracat ve ithalat da olumsuz etkilenecek. İhracatta 4-5 milyar dolar kayıp ve ikame için ithalatta 2-3 milyar dolar artış, dış ticarette ilave 6-8 milyar dolar açık yaratacak. Depremin esas olumsuz etkisi bütçe üzerinde görülecek. Bölgeye yönelik açıklanan destekler, yardımlar ve istisnalar ile planlanan yeniden imar faaliyetleri göz önüne alındığında, 2023 yılı bütçesine 300 milyar TL’ye yakın ilave yük gelecek. Makroekonomik dengelerdeki bozulmaların tamiri ise seçim sonrasına kalacak.    


2. DEPREM BÖLGESİNDE YENİDEN İMAR FAALİYETLERİ 


11 ilde gerçekleşen deprem sonrası yeniden imar faaliyetleri planlanıyor. 28 Şubat 2023 tarihi itibariyle yapılan hasar tespit çalışmalarına göre, yeniden imar faaliyetlerinin toplam büyüklüğü kullanılan varsayımlara göre 46 milyar dolar olarak hesaplanıyor. İlk sırada yıkılan ve ağır hasar nedeniyle kullanılamayacak durumdaki 550 bin dairenin yeniden yapılması için 28.9 milyar dolar ve bu binaların alt yapısı için 5.6 milyar dolar harcama yapılması gerekiyor. Orta ve az hasarlı konutların onarımı ve güçlendirmesi için 2.6 milyar dolar harcama öngörülüyor. Ticari binaların yapım ve onarımı için 3.4 milyar dolar ve kamu binalarının yapım ve onarımı için de 2.5 milyar dolar harcama hesaplanıyor. Alt yapı onarımı ve yenilenmesi için 3 milyar dolar bir harcama gerekiyor. 11 ildeki güncel hasara göre, hesaplanan yeniden imar harcamalarının toplamı 46 milyar dolara ulaşmış bulunuyor. 


3. EKONOMİK ÖNCELİK DEPREM BÖLGESİNDE OLACAK


Seçime kadar olan dönemde ekonomiye yönelik kararlar ve destekler deprem bölgesi öncelikli olacak. Deprem öncesi açıklanan birçok kredi paketi henüz tam anlamıyla çalışmaya başlamadı. Kamu, bu kredi paketlerini deprem bölgesine yönlendirecek. Deprem bölgesinde yeni konutların inşası başlıyor. Diğer riskli illerde de deprem hazırlık faaliyetleri seçimler öncesi artacak. Kamu kaynaklarının büyük bölümü deprem bölgesine aktarılacak. Bütçe ve kredi olanakları ağırlıklı olarak deprem bölgesi için kullanılacak. EYT kanunlaştı ve son olarak kamu borçlarının yeniden yapılandırılması düzenlemesinin çıkarılması bekleniyor. Seçimler öncesinde asgari ücretin açlık sınırı üzerine çıkarılması için artırılması da halen gündemde.    


4. ÖDEMELER DENGESİ RİSKİ ARTARAK SEÇİM SONRASINA SARKIYOR


Seçimler öncesinde ekonomi için en önemli risk olan ödemeler dengesi veya döviz riski giderek artıyor. Dış ticaret dengesi, ocak ayında tarihi rekor açık verdikten sonra şubat ayında bu kez depremin de etkisiyle yüksek açık verdi. Başta İstanbul olmak üzere deprem riski turizmi de olumsuz etkileyecek. Dış denge bozulmaya devam ediyor. Sermaye çıkışları ve yüksek dış borçlanma maliyetler nedeniyle borç çevirme oranlarındaki düşüş de sürüyor. Türk Lirası’nı seçime kadar sabit tutma çabası döviz dengesini daha da bozacak. Ödemeler dengesi riski artarak seçim sonrasına sarkacak.     


5. ŞİRKETLER SEÇİM SONRASI RİSKLERE HAZIRLANMALI


Seçime kadar olan dönemde iktisadi faaliyetler yavaşlayacak. Ramazan ayının geleneksel etkileri de görülecek. İhracatın ve işlerin yavaşladığı bir ortamda EYT düzenlemesi ile ortaya çıkan kıdem tazminatı ödemeleri, şirketlerin yükünü artıracak. Bu dönemde şirketler için temel öncelik, seçim sonrasına yönelik risklere hazırlık olmalı. Bu risklerin başında Türk Lirası’nda değer kaybı riski geliyor. Seçim sonuçlarına da bağlı olarak TL’de seçim sonrası bir düzeltme yapma (kademeli artış) ile sıçrama yaşanması olasılıkları giderek artıyor.        


SON SÖZ: Depremin etkileri seçim süreci koşulları ile birleşirken, şirketler için risk yönetimi önemli hale geliyor.

13 Mart 2023 Pazartesi