tatil-sepeti
Dr. Can GÜRLESEL

Dr. Can GÜRLESEL

Diğer Yazıları

Dr. Can Gürlesel

Covid-19 salgını dünyadaki birçok eğilimi hızlandırırken birçok yeni eğilimi de tetiklemeye başladı. Ayrıca salgının seyri de belirsizliğini koruyor. Bu nedenle eğilimlerin değişmesi ve yenilenmesi olasılığı da halen sürüyor. Bu çerçevede salgının seyrini ve eğilimleri değerlendirelim.

1. Covid-19 salgını insanlığı kolay bırakmayacak gibi

Covid-19 ile ilgili ilk beklentiler, salgının dünya genelinde haziran ayı ortasında en az günlük vaka sayısına ineceği ve kontrol altına alınabileceği şeklindeydi. Ancak salgının mevcut seyri bu beklentileri ortadan kaldırdı. Küresel ölçekte günlük vaka sayıları haziran ayına girilirken tam tersine sert bir artış gösterdi. Günlük yeni vaka sayıları 130 bini aştı. Salgın çok bulaşıcı ve hızla merkezini değiştiriyor. Yeni merkezlerinde de yıkıcı etkilerine devam ediyor. Ayrıca salgının kontrol altına alındığı ve izolasyonların kaldırılmaya başlandığı ülkelerde geri dönme riski bulunuyor. İran bu örneği yaşıyor. Diğer yandan salgın henüz dünyada artış ve yayılma eğiliminde iken ikinci dalgasına ilişkin beklentiler ve endişeler artıyor. Bu nedenle yeni normal içindeki kurallar çok önemli hale geldi. Covid-19 salgınının şimdilik insanlıktan ayrılmaya niyeti yok gibi görünüyor. Bu nedenle sektörler ve firmalar yeni normal döneme uyum sürecini hızlandırmalı ve kuvvetlendirmeli.

2. ABD seçimleri, Amerikan baharı ve yeni soğuk savaş endişesi

ABD’de Trump’ın başkanlığı devir aldığından bu yana hem önemli bir ayrışma yaşanıyor hem de Trump, ABD’yi İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan tüm Batı ağırlıklı kurumlardan ve değerlerden koparıyor. Bu süreçte ABD yeni başkanlık seçimleri yaklaşıyor. Seçimler yaklaşırken zaten birçok alanda tepki çeken Trump, Covid-19 salgınındaki yanlış tercihleri nedeniyle de ciddi eleştiri altında ve oy kaybediyor. Halen yüksek vaka sayıları ve ekonomik kayıpları ile sıkışan Amerikan halkı, biriken tepkisini bir vatandaşın polis tarafından kasten öldürülmesi ile sert vermeye başladı. ABD’deki olaylar Amerikan baharı olarak tanımlanıyor. Trump ise daha sertleşti ve tepkileri Çin’e kaydırmaya çalışıyor. Çin’e yönelik eylem ve söylemleri yeni bir soğuk savaşın tohumlarını atıyor. Seçime kadar Trump içeride ve dışarıda sertleşmeye devam edecek. Seçim sonuçları 2021 ve sonrasının şekillenmesinde büyük rol oynayacak. Güvenli liman ABD doları da bu ortamda giderek baskı altında kalacak.

3. Finans kapital için hava yine güneşli ama…

Salgının reel sektör üzerindeki sert etkisi henüz yeni yaşanmaya başlandı. 2020 yılına ilişkin küçülme tahminleri daha da aşağı çekiliyor. ABD’de işsizlik maaşı başvuruları 40 milyonu aştı. Sanayi ve hizmet PMI verileri mayıs ayında yüzde 30’lara yakın daralmaları gösteriyor. Hükümetlerin destek paketleri ise genişliyor. Buna karşın mali piyasalarda aşırı bir iyimserlik ve fiyatlamalar başladı. Finans kapital aynı 2008 krizi sonrası olduğu gibi şimdiden güneşli havayı bulmuş gibi davranıyor. Ancak bu muhtemelen yalancı bahar güneşi olacak ve mali piyasalarda sert bir düzeltme veya bu seviyelerde uzun süreli durgunluk yaşanacak.

4. Küresel tedarik zincirleri yeniden nasıl yapılanacak? Üretim doğuya gidiyordu, geri mi gelecek?

Covid-19 salgını sonrası yeni normal dönemde beklenen bir diğer yeni ve önemli eğilim, küresel tedarik zincirlerinin yeniden yapılanması. Yeniden yapılanmanın nedeni Çin’e ve Asya’daki tedarikçilere aşırı bağımlılık. Batı, üretimi büyük ölçüde ucuz işgücünün olduğu Çin ve Asya’ya kaydırdı. Tedarikte arz güvenliği nasıl sağlanacak? Tedarikte ülkeler içe mi dönecek yoksa tedarik coğrafyaları mı değişecek? Tedarikçi ülke sayıları mı artacak? Tedarikçi ülkeler tamamen mi değiştirilecek? Muhtemelen bu sorulara her ülkenin, sektörün ve firmanın uygulamadaki yanıtı farklı olacak. Ancak sağlık sistemleri güçlü ve yine güçlü üretim altyapısına sahip Türkiye gibi ülkeler avantajlı olacak. Bizim de bu süreçte ölçek ve teknoloji kısıtlarımızı gidermemiz gerekecek. Ayrıca yeni tedarik zincirlerine eklenirken sadece ucuz üretici olarak değil, teknoloji ve değer yaratan ortak olarak eklenmeliyiz.

12 Haziran 2020 Cuma