FATİH OKTAY
Unicorn, yani mitolojideki tek boynuzlu at, piyasa değeri bir miyar ABD dolarını aşan yeni teknoloji şirketlerine verilen ad. Ender rastlandıklarını vurgulamak için böyle adlandırılmış bu şirketler ama bu yıl listelerdekilerin sayısı 500’ü geçiyor.
Bazı listelerde 2020 unicorn’larının sayısı 500’ü ancak geçerken, Çin’de faaliyet gösteren yabancı sahipli bir şirket olan Hurun’un listesinde 586 tane var. Listedeki şirketlerin toplam piyasa değeri 1.9 trilyon doları buluyor; ortalama yaşları 9, kurucularının ortalama yaşı ise 42.
Bu yılın listesinde ABD, 233 şirketle, 227 şirketi olan Çin’i kıl payı geçerek birinci sırada. Geçen yılın listesinde de Çin, ABD’yi kıl payı geçerek ilk sıradaydı. Listedeki şirketlerin yüzde 80’ini bu iki ülkenin şirketleri oluşturuyor. Kurucuların milliyeti gözüyle bakarsak sıralamalar değişebiliyor. Listedeki ABD şirketlerinin 16’sının sahipleri Çinliler. Listede Hindistan 21 şirket ile 24 şirketli İngiltere’nin ardından dördüncü sırada yer alıyor. Ancak listede sahibi Hintli olan, hemen hepsi ABD’de olmak üzere, Hindistan dışında kurulmuş 40 şirket var. Milliyet açısından bakılırsa ilk üç sıralaması Çin, ABD, Hindistan oluyor.
DEV BİR PAZAR
Çin’in unicorn’larının odaklandığı sektörleri, şirket sayısına göre sıralarsak, e-ticaret, yapay zeka, fintech (internet tabanlı sağlık hizmetleri), lojistik, healthtech (internet tabanlı sağlık hizmetleri) oluşturuyor. Çin’deki unicorn bolluğunun bir nedeni pazarın büyüklüğü. Büyük, genç ve teknolojiye açık bir nüfus, dev bir pazar ve büyük kâr olanakları ortaya çıkartıyor. Geçmiş bir yazımızdan alıntı yaparsak; Çin’de internet kullanıcısı sayısı bu yılın haziran ayı sonu itibarıyla 940 milyona ulaşmış bulunuyordu.
Bu kullanıcıların hemen tamamının internete cep telefonu üzerinden erişimi vardı. İnternet üzerinden yapılan alım satım işlemleri yani elektronik ticaret hacmi, 2019 yılında 1.5 trilyon dolara, eskiden dünyada birinci olan ABD’ninkinin 2.5 katına ulaşıyordu. Ülkede alışverişlerde cep telefonu ile yapılan ödemelerin toplam tutarı 50 trilyon dolar ile ABD’de bu şekilde yapılan ödemelerin 500 katına çıkmış bulunuyordu. Bu boyutlardaki bir pazar daha çok unicorn kaldırır.
TEKNİK İNSAN BOLLUĞU
Arz tarafından bakarsak, ülkedeki teknik insan bolluğu da bunda rol oynuyor. Amerikan Ulusal Bilim Kurulu’nun, ABD’nin bilim-teknoloji alanındaki durumunun değerlendirildiği yıllık raporlarının 2020 tarihli olanına göre, 2016 yılında bilim ve mühendislik alanlarında üniversiteler ABD’de 800 bin, Çin’de ise 1 milyon 800 bin mezun vermişti. Aynı rapora göre, bilim ve mühendislik alanında 2016 yılında doktora derecesi alanların sayısı ABD’de 40 bin, Çin’de ise 35 bin idi. ABD’de doğal bilimler ve mühendislik alanında verilen doktora derecelerinin yarısından çoğu yabancı öğrenciler tarafından alınıyor, bunların da yaklaşık üçte birini Çinliler oluşturuyor. Diğer gelişmiş ülkeler için de benzer durumların geçerli olduğu düşünülürse, dünyada her yıl bilim ve mühendislik alanında doktora alanların açık ara en büyük bölümünü Çinlilerin oluşturduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu, yeni teknoloji fikirleri ortaya çıkartıp unicorn’lar kuracak ve bu şirketlerde çalışıp fikirleri uygulamaya geçirecek dev bir insan havuzu anlamına geliyor.
Bunda devlet politikaları da önemli rol oynuyor. Ülke yönetimi özellikle 2000’lerin ortalarından bu yana bilim ve teknoloji planları yaparak, bunlar çerçevesinde büyük projeler tasarlayarak, stratejik sektörler belirleyerek ve bunlara büyük kaynaklar sağlayarak, bilimsel ve teknolojik gelişmeye güçlü bir destek veriyor. Özellikle yapay zeka alanındaki unicorn’ların ortaya çıkışında hiç kuşkusuz bunun da payı var.
Darısı başımıza diyelim.
18 Aralık 2020 Cuma