fatih@fatihoktay.com
İlk kripto para olan Bitcoin, piyasaya 2009 yılında çıktıktan sonra birkaç yıl fazla ilgi görmedi ve daha çok ABD’de işlem gördü; 2013 yılından sonra ise neredeyse tüm hareket Çin’e kaymıştı. Bu yeni paraya olan talep, fiyatının hızla yükselmesi ile artıyordu; yükselen talep de büyük ölçüde Çin’den geliyordu. 2013 yılına kadar Bitcoin alım satımlarında kullanılan para yüzde 80-100 oranında ABD doları iken bu tarihten sonra hızla Çin’in RMB’si ile yapılan işlemlerin payı arttı ve 2015 yılından sonra yüzde 100 düzeyine yaklaştı. Bu tarihlerde tüm kripto paralar için işlem hacminde Çin’in payı ham verilerle bu düzeylerdeydi. Bu verilerde bazı düzenlemeler öngören bazı değerlendirmeler bunun bir miktar altında rakamlar verse de sonuç olarak kripto para dünyası ağırlıklı olarak Çin’de dönüyordu.
Kripto paraların Çin’de bu kadar büyük talep görmesinde ülkedeki tasarruf araçlarının sokaktaki insan için çekici seçenekler sunmaması önemli rol oynuyordu. Ekonomi yönetimi tasarruf alışkanlığını söndürmemek ve enflasyonist baskılara yol açmamak için mevduat faiz oranlarını enflasyonun altında bırakmamaya özen gösterse de reel faiz oranları çok çekici düzeyde değildi. Borsa ve emlak yatırımları her gelir düzeyindeki bireyler için erişilebilir değildi. Kripto paralara ise çok düşük miktarlarda yatırım yapılabiliyor ve şans yaver giderse yüksek getiriler elde edilebiliyordu.
MADENCİLİĞİN YÜZDE 80’İ
Çin, yalnız kripto paraların alım satımında değil, üretiminde de merkez haline gelmişti. Kripto paraların arzı Kripto Para Madenciliği denilen faaliyetlere dayanır. Bu alanda faaliyet gerektiren kuruluşlar hem yapılan kripto para işlemlerinin kaydını tutar hem de bu kayıtlardaki bilgilere dayanarak yapılan çok yoğun işlem gerektiren hesaplamalarla bir çeşit bulmaca çözmeye çalışırlar. Tüm seçenekleri deneyerek süper loto tutturmak gibi bir süreç sonucunda ‘bulmaca’ çözmenin mükafatı belli bir miktarda kripto para kazanmak olur, bu arada da kayıtların doğruluğu sınanmış olur. Bu faaliyet çok büyük boyutlarda bilgi işlem gücü ve buna bağlı olarak elektrik enerjisi gerektirir. 2017 yılına gelindiğinde dünya genelindeki bu ‘madencilik’ faaliyetlerinin yüzde 80 dolayında bir bölümü Çin’de gerçekleştiriliyordu. Bu faaliyetlerde kullanılan özel çipler ve bilgisayar sistemlerinin önde gelen üreticisi de bir Çinli şirketti. Kripto para sistemindeki teknik yapı değişimler bu ‘madenciler’ tarafından üretim kapasitelerine bağlı oy oranlarıyla ortaklaşa kararlaştırıldığından, bu durum Çinli firmaları sistemin geleceği ile ilgili karar verici konuma getiriyor ve bu da batıda bir endişe kaynağı oluşturuyordu.
FAALİYETLERE KISITLAMA
2017 yılının sonlarına doğru ülke yönetimi Çin’de kripto paraların alım satımı için piyasa oluşturan borsa türü kuruluşların faaliyetlerini yasakladı. Bu tür kuruluşlar ya faaliyetlerine son verdi ya da günümüzde dünyanın en büyük kripto para borsa platformu olan Binance gibi faaliyetlerini Çin dışına taşıdı.
Ülke yönetimi, kripto paranın faaliyet alanını daraltmaya 2013 yılında başlamış, bu tarihte finansal kuruluşların kripto para alım satımı ve bununla ilgili sigortacılık gibi işlemler yapmasını yasaklamış, bu alandaki büyük patlama buna karşın gerçekleşmişti.
2021 yılında da ülkede kripto para madenciliği alanında faaliyet gösteren yeni işletmelerin kurulması da yasaklandı, mevcut faaliyetlere kısıtlama getirildi ve bunların zaman içinde tasfiye süreci başladı. Aynı tarihte Çinli kullanıcılara yurtdışında faaliyet gösteren kuruşlarca kripto para borsa hizmetleri verilmesinin de yasa dışı olduğu, bu tür faaliyetlere destek veren Çinli gerçek ve tüzel kişilerin de yasal takibe uğrayacağı açıklandı.
Günümüzde Çin’de kripto para sahibi olmak yasak değil; ülke yönetimi kripto paraları para değil ama sanal varlık olarak tanıyor ve bunların bireyler arasında alım satımına kısıtlama getirmiyor. Yönetimin itirazı, bunların küresel ödeme aracı olarak kullanımına. Bu itirazın ardında da kripto paraların ilk çıkarılışlarının denetimsiz finansman faaliyeti oluşturmak yanında dolandırıcılık faaliyetlerine imkan vermesi, bu paraların kara para aklama ve yasa dışı faaliyetler için imkan yaratması, değerlerindeki büyük oynamalarla yatırımcılara zarar verme olasılıkları gibi nedenler varsa da en büyük etken bir doku tutmama olması. Kripto paraların çıkışındaki ana fikir, değeri ve işlemleri devletin kontrolünde olmayan bir ödeme ve değer saklama aracı oluşturmak. Devleti dışlamak ve Çin Komünist Partisi’ni yan yana düşünmek de pek kolay değil.
27 Mayıs 2024 Pazartesi