Bilindiği üzere ülkemizde uzunca bir müddet, AVM ve esnaf konusu bir sorun alanı olarak gündemde. Bu bir değişim ve dönüşüm problemi mi? Yoksa derin gerekçeleri olan yapısal bir problem mi? Bu tartışmaya bir olgu olarak mı bakmalıyız geçici bir olay olarak mı? İşte AVM’lerin hızlı artışı ile alevlenen tartışmaya ilgili Bakanlığımız yeni bir araştırma ile katılmış oldu ve konu tekrar güncel hale geldi. Öncelikle bu araştırmanın kısa bir özetini hatırlayalım.
BAKANLIK, MÜŞTERİ ANKETİ YAPTIRDI
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, vatandaşların alışveriş tercih ve yönelimlerini belirlemek için 4 bin kişi ile yüz yüze görüşerek müşteri anketi yaptırdı. Bilindiği üzere bu rakam araştırma tekniği açısından ülke genelini temsil kabiliyetine sahip. Çalışmanın özü; vatandaşların ‘alışveriş merkezleri mi esnaf mı?’ tercihlerini ve nedenlerini belirlemeye yönelik. Araştırma verilerinin en belirgin özelliği; gençlerin AVM’yi, 50 yaş üstü müşterilerin ise esnafı tercih ettiği şeklinde. Kadınların ise erkeklere göre daha fazla AVM’leri tercih ettiği tespiti var. AVM’lerin tercih edilmesinin en önemli sebebinin ürünlerin kalitesi ve çeşitliliği olduğu belirtildi. Park yeri kolaylığı ve güvenlik konusu da önemli birer faktör. Araştırmada ortaya çıkan sonuçlar, büyük marketlere karşı fiyat avantajına sahip olamayan esnafın müşterilerle kurduğu ikili ilişkiler nedeniyle tercih edildikleri yönünde. Esnaf ve sanatkârların mahallelerin sosyal dokusunun bir parçası olduğu da araştırma sonuçları ile kayıt altına alınmış oldu. Bakanlık, araştırma sonuçlarına göre esnafın daha iyi konuma gelebilmesi için yapması gerekenleri; ürün çeşitliliğini artırması, genç müşteriler için teknolojiyi yakından takip etmesi ve esnaf çarşıları kurulması olarak açıkladı.
ESNAFIN HAZIRLIKSIZ YAKALANMASI
Öncelikle belirtmek gerekir ki, esnaf hazırlıksız yakalandığı için süreç biraz sancılı geçiyor. Şimdi AVM’lerin yaygınlaşması ile birlikte esnafa ne olduğunu ve buna yönelik Bakanlık tedbirlerini de hatırlayalım. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın hazırladığı Alışveriş Merkezleri Hakkında Yönetmeliğe göre, AVM’lerde toplam satış alanının yüzde 5’i esnafa, binde 3’ü kaybolmaya yüz tutmuş meslek sahiplerine kiralanacak. Esnafa rayiç bedel, kaybolmaya yüz tutmuş meslek sahiplerine ise rayiç bedelin 4’te 1’i üzerinden kiralama yapılacak. Tahsis edilen alana yönelik duyuru, esnaf ve sanatkâr odaları birliğine gönderilecek ve ayrıca internetten yayınlanacak. Duyurunun ilgili birliğe ulaştığı tarihten itibaren 20 gün içinde yeterli talep oluşmazsa, mağaza diğer talep sahiplerine kiralanabilecek. Maalesef bu tedbirler de probleme köklü çözüm getiremedi.
Aslında bu bilgiler, bilmediğimiz veya bizi şaşırtan bilgiler değil. Sadece bildiğimiz veya tahmin ettiğimiz bilgilerin bir araştırma verisi olarak ortaya çıkmış olmasıdır. Şimdi önemli soru; bu sarmal nasıl çözülecek? Önce, bu ticari problemin bir olguya dönüştüğü için süreç içerisinde bir evrilme yaşandığını/yaşanacağını bilmemiz gerekir. Yani tedbirlerin çözüm üretmediğini gördük, zor da doğrusu. Mesela ‘AVM’deki işletmeciler esnaflaşabilir mi’ sorusu zaid bir sual. Zira işin başında işletmecinin bizatihi kendisi yok, belli aralıklarla değişen çalışanlar var. Ayrıca bu problemin mahalle kavramının zayıflaması, çeşitli faktörlerle yüksek duvarlarla çevrili site hayatına yönelmemizle de ilgisinin olduğunu bilmeliyiz. Bildiğimiz; şehirlerimizde inşa ettiğimiz yaşam alanlarıyla çevre ile olan etkileşimimizi iyice kısıtlıyoruz. Dolayısıyla iki kesimin de ayakta kalması ve yakınlaşması kendi doğal koşulları içinde sağlanmalı.
10 Nisan 2017 Pazartesi