fatih@fatihoktay.com

 

Geçtiğimiz günlerde Çin’in ikinci çeyrek - ilk yarıyıl ekonomik verileri açıklandı. Buna göre Çin ekonomisi, bu yılın ikinci çeyreğinde, geçen yılın ikinci çeyreğine göre yüzde 6.3 büyüdü. Bu, göründüğü kadar iyi bir rakam değil; çünkü Çin ekonomisi geçen yılın ikinci çeyreğinde Covid kapanmalarına bağlı bir daralma yaşamıştı. Dolayısıyla GSYH değerinin düştüğü o çeyrek ile karşılaştırılınca bu çeyrek verileri yüksek çıkacaktı. Bu yılın birinci çeyreği ile karşılaştırıldığında ise büyüme yüzde 0.8 gibi Çin için yüksek olmayan bir düzeydeydi. Bununla beraber, ekonomi ikinci yarıda birinci yarıya göre yüzde 1.7 büyürse ülke yönetiminin koyduğu yıllık yüzde 5 dolayında büyüme hedefi tutturulabilecek. Bu da gayet olanaklı görünüyor. 

 

Büyüme açısından gidişat kabul edilebilir ise de diğer veriler ekonominin canlılığa henüz kavuşmadığını, büyümenin devlet altyapı yatırımlarıyla sağlandığını, özel sektörün kendini henüz toparlamadığını, talebin yeterince ve kalıcı şekilde canlanmadığını gösteriyor. 

 

EKONOMİ CANLILIĞA KAVUŞMADI

 

Veriler sabit kıymet yatırımlarında bu yılın ilk yarısında, geçen yılın ilk yarısına göre yüzde 3.8’lik bir artı gösteriyor. Ancak bu artış büyük ölçüde elektrik, gaz, su sağlamaya yönelik yatırımlardaki yüzde 27’lik, demiryolu yatırımlarındaki yüzde 20’lik artış gibi kamu kaynaklarından geliyor; küçük özel şirketlerin yatırım harcamalarında ise yüzde 0.2’lik bir düşüş bulunuyor.

 

Bu yılın ilk yarısı geçen yılınkiyle karşılaştırıldığında perakende satışlarda yüzde 8.3’lük bir artış var, ancak aylık verilere bakıldığında artışın nisan ayından sonra azalmaya başladığı, nisan ayında yüzde 18 dolayında olan artışın, mayıs ayında yüzde 13, haziran ayında ise yüzde 3 dolayına düştüğü görülüyor. 

 

İlk altı ayda tüketici fiyatlarında yüzde 0.7 dolayında bir artış olurken sanayi mallarının fiyatlarında yüzde 3 dolayında düşüş olması da talep ve yatırım sorunlarına işaret ediyor.

 

Kentsel bölgelerdeki genel işsizlik oranı yüzde 5 dolayında ise de 16-24 yaş arasındakilerde işsizlik oranının yüzde 21’in üzerinde olması da ekonominin canlılığa kavuşmadığını gösteriyor.

 

ÖZEL SEKTÖRÜ DESTEKLEYEN 31 TEDBİR

 

Çin’de ülke GSYH’sinin yüzde 60’tan ve kentsel bölgelerdeki istihdamın yüzde 80’inden fazlasını özel sektör sağlıyor. İlk çeyrek verilerini ele aldığımız yazıda “Küçük özel şirketlerin durumu düzelmeden Çin ekonomisi tam anlamıyla normalleşmeyecek” demiştik. Geçtiğimiz aylarda bu yönde yeterli gelişme sağlanamadıysa da ülke üst yönetimi, geçtiğimiz günlerde merkezi ve yerel devlet birimlerine talimat niteliği taşıyan, özel sektörü destekleyici 31 tedbir içeren bir belge yayınladı. Belge, özel sektörün önünün açılması, devlet şirketleriyle eşit koşullarda rekabet ortamı sağlanması, finansman olanaklarının geliştirilmesi, doğrudan destekler sağlanması, politika geliştirme ve düzenleme süreçlerine dahil edilmeleri yönünde tedbirler içeriyor. 

 

Çin’in piyasa ekonomisine geçişiyle beraber 1980’lerde özel girişime izin verilmişse de 2000’lere gelindiğinde özel sektör, ülkede kamu şirketleri ve yabancı şirketlerin ardından üçüncü sınıf konumundaydı, finansal sisteme erişimi ve faaliyet alanları kısıtlıydı. 2005 yılında üst yönetim bu durumu değiştirmeye yönelik 36 tedbir içeren bir yönlendirme dökümanı yayınlamış, bunu 2010’da bir benzeri izlemişti. 

 

Bu doğrultuda geçtiğimiz yıllarda özel sektörün konumu ve olanaklarında büyük gelişme oldu. Bu son belge ile özel sektörün konum ve koşullarının ne kadar iyileşeceği, bunun da ekonomik canlanmaya ne kadar katkı yapacağını zaman gösterecek.

31 Temmuz 2023 Pazartesi