Elon Musk, dünyada elektrikli otomobil denince akla ilk gelen Tesla’nın, uzay teknolojisinde büyük sıçramaların kaynağı SpaceX’in ve uydu teknolojisinde yeni bir dönem açan StarLink’in kurucusu ve yöneticisi. Küresel teknoloji yarışında hemen her alanda gerileyen ABD, elektrikli otomobillerde Tesla ile önde gelen bir oyuncu konumunda kalabiliyor; geriye düştüğü uzay yarışında SpaceX ile tekrar öne çıkıyor; olası bir savaşta Çin’in uydularını imha edip komuta kontrol sistemini çökertmesi tehlikesini yörüngedeki binlerce StarLink uydusu ile büyük ölçüde azaltıyor.
ŞANHAY’DA ÜRETİM ÜSSÜ
Elon Musk, Çin’de de önemli bir isim. Ülke yönetimi, 1980’leri ortalarından başlayarak yabancı otomobil üreticilerinin ülkede üretim ve satış yapmalarını yerli üreticilerle yarı yarıya ortaklık kurmaları koşuluna bağlamıştı. Bu koşul, ilk olarak Tesla için kaldırıldı ve Tesla, devlet bankalarından 500 milyon doları aşan ucuz kredi, vergi indirim destekleriyle Şanhay’da en büyük üretim üssünü kurdu. Bugün firma, Çin’de yılda bir milyon dolayında araç üretirken, ABD'deki üretim bunun üçte ikisi dolaylarında. Üretimin üçte ikisi Çin’de satılıyor, üçte biri ihraç ediliyor. Tesla hem Çin’in muazzam pazarından hem de gelişmiş üretim ekosistemi, teknolojisi ve insan gücünden yararlanıyor. 2024 yılında Tesla’nın küresel satışları ilk kez düştü; durumu kurtaran, Çin’deki satışlarındaki büyük artış oldu.
VİZE POLİTİKALARI
Elon Musk, şimdi de Amerikan iç politikasında etkili bir güç. İki yıl önce 44 milyar dolara satın aldığı eski Twitter, yeni X üzerinden yaptığı kampanyalar, seçim kampanyasına yaptığı 250 milyon doları aşan bağışlar, kampanyanın yönetim ve yürütülmesine katılımıyla Trump’ın kazanmasına önemli bir katkı yaptı; Trump tarafından da yeni kurulacak Devlette Verimlilik Departmanı’nın başına getirilerek, yeni yönetim ekibinin bir üyesi oldu. Ama etkisi bununla sınırlı değil. Geçtiğimiz günlerde X üzerinden başlattığı kampanyalarla iki parti tarafından oluşturulmuş bir geçici kamu finansmanı yasasının Temsilciler Meclisi’nden geçişini engelleyiverdi. Belki daha da önemlisi Musk’ın, Trump üzerindeki doğrudan etkisi; bunun bir örneği, geçtiğimiz günlerde vize politikasıyla ilgili olarak yaşandı. Trump, ilk döneminde yabancı teknik elemanların ABD’de kalıp çalışmasına olanak veren H-1B vizesine tamamen karşıydı. Musk’ın geçtiğimiz günlerde bir teknoloji şirketleri yöneticisi olarak, X üzerinden hararetli bir şekilde bu vizeleri savunmasının ardından Trump da bu vize uygulamasının savunucuları arasına katıldı.
Yeni Trump yönetiminde, elleri taşın altında olmayan ve çoğu ülkeyi yakından tanımayan çok sayıda Çin karşıtı politikacı ve bürokrat yer alıyor. Bunlara karşın Musk, ülkeyi tanıyan, sanayi ve ekonomiyi bilen ve maddi çıkarları Çin’inkilerle zıt olmayan bir kişi olarak etkisini daha gerçekçi, daha az sert, daha sonuca yönelik politikalar yönünde kullanacaktır. Tabii bu, Trump ve Musk gibi egosu büyük ve fevri iki insanın ilişkisinin sürmesine bağlı.