istanbul-ticaret-gazetesi
istanbul-ticaret-gazetesi
Giriş: 19.02.2025 - 12:27
Güncelleme: 19.02.2025 - 12:27
FATİH OKTAY

FATİH OKTAY

Geçtiğimiz günlerde ülke lideri Xi Jinping ve ülkenin seçilmiş özel girişimcileri, özel sektör konulu bir sempozyumda bir araya geldi. Böyle bir toplantı, son olarak 2018 yılında yapılmıştı. O toplantıya katılanlar, ağırlıklı olarak olgunlaşmış sektörlerin önde gelen şirketleriydi, bu toplantıda ise ağırlık Çin’in yeni teknoloji şirketlerindeydi. Ülkenin teknoloji amiral gemisi Huawei’in ve Çin’i elektrikli otomobil sektöründe öncü konuma getiren BYD’nin kurucuları başköşede olmak üzere ülkenin yapay zeka, robotik, çip, iletişim gibi alanlarda önde gelen şirketlerinin kurucu ve tepe yöneticileri toplantıdaydılar. 


Resmi açıklamaya göre, toplantıdaki konuşmasında Xi Jinping, özel sektörün ülke için önemini vurguladı, yönetimin kamu sektörü ve aynı derecede özel sektöre olan desteğinin kararlılıkla süreceğini belirtti ve özel sektörü ‘yeteneklerini göstermeye’ çağırdı. 


ÖZEL SEKTÖRÜN DOĞUŞU

Mao döneminin ardından özel sektör, Çinlilerin hayatına 80’li yıllarda ülke yönetiminin yedi kişiye kadar insan çalıştırmanın sömürü olmadığı doğrultusundaki bir kararıyla girdi. Yedi işçi sınırlamasının pek uygulanmaması sonra da ortadan kaldırılmasıyla ülkede hatırı sayılır sayıda özel şirket ortaya çıktıysa da bunlar uzunca bir süre ekonomide önemli bir rol oynamadı. Ülke yönetimi, ekonomik ve teknolojik gelişim için umudunu büyük devlet şirketleri ile büyük yabancı şirketler arasında yüzde 50 ortaklıkla kurulan şirketlere bağlamıştı. Hemen her sektörde, iç pazara erişim hakkı ve destekler verilerek çekilen yabancı şirketlerle böyle ortaklıklar kurulmuştu. Tüm kaynaklar bu şirketlere yönlendiriliyor, küçük, yerli, özel şirketler desteklenmediği gibi boşa kaynak harcamasınlar diye köstekleniyordu.


ÖZEL SEKTÖRÜN ARTAN ÖNEMİ

Bugün, sözünü ettiğimiz sempozyumda kurucuları Xi Jinping’in karşısında başköşede konumlanan Huawei de BYD de o dönemden canlarını kurtarabilen özel şirketler. Huawei, 80’li yıllarda telefon santrali üretmek amacıyla kurulmuştu. Bu pazara Çin’in ‘teknolojiye karşı Pazar’ politikaları çerçevesinde kurulmuş yabancı-yerli ortaklıklar hâkim olduğundan firma ancak Çin’in kırsal bölge pazarlarında satış yaparak varlığını sürdürebilmişti. Daha sonra cep telefonu şebeke altyapısı sistemleri sektörüne girmiş, orada da durum aynı olduğundan Afrika başta, dünyanın gelişmekte olan ekonomilerinde yer edinmiş, başarıya ulaşmıştı. BYD de benzer zorluklarla karşılaşmıştı. 


Zaman içinde özel sektör önemini kanıtladı ve desteklenir oldu. Bugün BYD ve Huawei, Çin’in, ABD’nin açtığı teknolojik savaşa karşın ayakta durup birçok alanda başa güreşebilmesini sağlayan ana aktörler arasında. Bunu sağlayan diğerleri de çoğunlukla özel şirketler. Geçen yazıda ele aldığımız, ABD yönetimini ve ekonomisini sarsan küçük teknoloji devi DeepSeek de bu tür şirketlere yeni bir katılım.


ABD-Çin çekişmesinin bu döneminde Trump sahaya başta Elon Musk olmak üzere teknoloji şirketleri ile çevrilmiş olarak çıkıyor, Xi Jinping de öyle.