fatih@fatihoktay.com

Geçen yılın başlarındaki bir yazımızda Çin’in Covid öncesi dönemde diğer ülkeler için dünyanın en büyük turist kaynağı haline geldiğini belirtmiştik. Covid-19 küresel salgını tüm dünyada olduğu gibi Çin’de de potansiyel gezginleri evlerine hapsedip yollarından alıkoydu. Şimdi işler normale dönme yolunda görünüyor.

O yazımızda belirtildiği gibi, Birleşmiş Milletler bünyesindeki Dünya Turizm Örgütü verilerine göre, 2018 yılında Çin’den dünyanın diğer ülkelerine yapılan gezi sayısı 150 milyon, bu gezilerde yapılan toplam harcama tutarı da 277 milyar ABD dolarıydı. Bu rakamlar, Çin’i çok açık arayla Almanya ve ABD’nin önünde dünyanın bir numaralı uluslararası turist kaynağı ve uluslararası turizm hizmetleri pazarı olarak konumlandırıyordu. 2019 yılında da durum ve veriler aşağı yukarı aynıydı. Ama 2020 yılında Çin’den diğer ülkelere yapılan gezi sayısı 20 milyon düzeyine düşmüş bulunuyordu. (Bu veriler iş gezilerini de kapsıyor.)

40 MİLYON DIŞ GEZİ

Covid salgınının geride kalmasıyla ülkede turizm kendine gelmeye başladı. Kültür ve Turizm Bakanlığı verilerine göre, iç turizm büyük ölçüde toparlanmış bulunuyor ve toplam gezi sayısının bu yıl Covid öncesi düzeyinin yüzde 90’ına ulaşması bekleniyor. Bakanlığın verilerine göre, dış gezi sayısında ise bu yılın ilk yarısında 40 milyon düzeyine ulaşıldı. Bu, Covid öncesinin yaklaşık yarısı düzeyi demek oluyor.

Covid dönemi korku, ülke giriş kısıtlamaları, karantina ve test zorunlulukları ortadan kalktıktan sonra yurt dışı gezi faaliyetlerinin daha hızlı toparlanmamasında resmi düzenlemeler ve diğer etkenler de rol oynuyor. Yurt dışı turizm faaliyetlerine önemli katkı yapan grup turizmi Çin’de Covid döneminde yasaklanmıştı. Bu yılın şubat ayında 20 ülke için mart ortasından itibaren de 40 ülke için daha bu yasak kaldırıldı. Ağustos ayı ortalarında ise aralarında Türkiye de olan 78 ülke için grup gezileri serbest bırakıldı. 

ASLAN PAYI ÇEVRE ÜLKELERDE

Öte yandan, Covid döneminde ülkede pasaport verilmesi ve yenilenmesi, zorunlu durumlar dışında durdurulmuştu. Bu yıl ocak ayında bu kısıtlama kaldırıldıysa da geçen süre içinde pasaportların yaklaşık beşte birinin süresinin geçmiş olması nedeniyle pasaport işlemlerinde oluşan darboğazın da dış turizmi olumsuz etkilediği belirtiliyor. Dış turizme kapıların açılmasıyla hedef ülkelere yapılan vize başvurularındaki büyük artışın buralarda yarattığı darboğazlar da ek bir olumsuz etken oluşturuyor. Olumsuz etkenlere Çin ekonomisinin eski hızında ilerlememesi ve uluslararası gerginliklerin yarattığı beklenti bozulmaları ve harcamalarda temkinli olma eğilimini de ekleyebiliriz. Bu koşullar altında Çin’in dış yönlü turizminin gelecek yıl Covid öncesi rakamlarını yakalaması bekleniyor. 

Çin’in dışarı yönlü turizminden aslan payını çevre ülkeler alıyor. Bakanlık verilerine göre, ilk yarıyıldaki yurt dışı gezilerin yüzde 90’dan fazla bir bölümü başta Tayland ve Japonya, ardından Singapur ve Güney Kore olmak üzere çevre ülkelere yapılmıştı. Diğer ülkeler de normalleşme süreci ilerledikçe artması beklenen paylarını büyütmek için Covid döneminde Çinli tüketicilerin harcama tercihlerinde etkisi iyice artmış olan sosyal medya ve sanal ticaret dünyasında kampanyalar ve işbirlikleri ile yoğun çaba harcıyor.  

09 Ekim 2023 Pazartesi