Salı, 15 Ekim, 2024
Ülke ekonomilerine gerek sağlık turizmi gerekse ticareti ile büyük katkı sağlayan implant kullanımı, Türkiye’de son 5 yılda yüzde 100 artış gösterdi. Ülkemizde dental implant ve bileşenleri yılda 500 bin adet kullanım sayısına, 150 milyon TL ticaret hacmine ve sektör genelinde 400 milyon TL değerine ulaştı. 5 yıl önce pazar payı toplamı yüzde 5’in altında olan Türk markalarının tercih oranı da yüzde 15’lere yükseldi. Dünyadaki toplam 500 markanın yüzde 25’i ise ülkemizde ticari faaliyetlerini sürdürüyor. Dental İmplant Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (İMPLANTDER) geçtiğimiz mayıs ayında yapılan genel kurulu ile yeniden başkanlığa seçilen ve aynı zamanda İstanbul Ticaret Odası Meclis Üyesi olan Oğuz Akyüz, dental implantın dünyada olduğu gibi Türkiye’de yıllık ortalama yüzde 10 oranıyla hızla büyüyen önemli bir sektör olduğunu söyledi. Akyüz, diş implantı tedavisinin sağlık turizminde en üst sıralarda yerini aldığını belirterek, “Pazarın 2020’ye kadar 10 milyar dolar ticaret hacmine ulaşacağı tahmin ediliyor. Hedefimiz, sağlık turizminde 4 saatlik uçuş alanı merkezinde bulunan Türkiye’nin, 50’nin üzerinde ülkede yaşayan 1.5 milyar nüfustan daha çok medikal pay alması” dedi. Akyüz ile dental implant pazarını ve İMPLANTDER’in çalışmalarını konuştuk. YÜZDE 70’İ BU ÇATIDA İMPLANTDER’i kısaca anlatır mısınız? İMPLANTDER, Sağlık Bakanlığı’nın yönlendirmesi ile 2013’te kuruldu. Genel merkezi İstanbul olan dernek, bu alanda sanayici ve ithalatçıyı çatısı altında toplamış, sektörün yüzde 70’inden fazlasını temsil eden üyeleri ile güzide ve etkin bir dernek. Ayrıca Türk Patent Enstitüsü’nden Marka Tescil Belgesi de aldı. Ticaret hacmi 5 milyar dolara ulaşan ve hızla gelişen bu önemli sektör için çalışan dernek, global pazarda güçlü Türk markalarının pay alması ve implant tedavisinde bölgesinde en çok tercih edilen ülke konumuna ulaşması için faaliyetlerini sürdürüyor. 1.5 MİLYARLIK NÜFUS Derneğin kuruluş amaçları neler? Türkiye’nin dental implant ürünleri ve hizmetleri konusunda dünyanın en ileri gelen ülkeleri arasına girmesine yönelik çalışmalar yapmayı amaçlıyoruz. Dental implant sanayini geliştirmek, ürünlerin ve hizmetlerin dünya çapında tanıtımını yapmak ve bu alanda faaliyet gösteren kurumların kalite standartlarını yükseltmek, derneğimizin öncelikli hedefleri arasında. Küresel ekonomi hacminin küçülmesi ile gelişmiş ülkelerde sağlık tedavileri her geçen gün devlet desteği kapsamından çıkarılıyor. Sağlık turizminde 4 saatlik uçuş alanı merkezinde bulunan Türkiye’nin 50’nin üzerinde ülkede yaşayan 1.5 milyar nüfustan daha çok medikal pay almasını ilke olarak belirledik. YURT DIŞINDA İŞBİRLİĞİ Dernek bugüne kadar neler yaptı? Sağlık alanında şimdilik küçük bir yer tutan dental implant sektörünün büyük bir kısmını temsil edebilme, üretici ile ithalatçıları bir araya getirebilme ve sektörün menfaatleri için birlikte çalışma başarısına ulaşmış bulunuyoruz. Dernek, geçen üç yıl içinde üyeleri ile birlikte birçok önemli girişimlerde bulundu, sektörü adına araştırmalar yaparak istatistikler oluşturdu. Tedarikçisinden temsilcisine, doktorundan son kullanıcıya kadar dental implantoloji alanında yaşanan sorunlar ve çözüm önerilerini içeren raporlar hazırladı. İmplant sektörü adına kurum ve yetkili mercilere verdiği eğitimler ve yaptığı başarılı çalışmalarla 20 bin dernek içinde en faal sivil toplum kuruluşları arasında yer almayı başardı. Başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere sektördeki tüm aktörlerle işbirliği halinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Önümüzdeki dönemde de yurt içi ve yurt dışı ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği çalışmalarına ağırlık verilecek. 10 MİLYAR DOLARLIK TİCARET HACMİ Dental implant, dünyada 50 yıldır uygulanan bir tedavi yöntemi. Yılda 30 milyon kullanım sayısına ulaşan sektörün ticaret hacmi 5 milyar doları buldu. Her yıl yaklaşık yüzde 8 oranında büyüyen dental implant pazarının 2020’ye kadar protez bileşenleri ile birlikte10 milyar dolar ticaret hacmine ulaşacağı öngörülüyor. 250 FİRMA ÜRETİYOR İleri teknoloji ve tecrübe gerektiren dental implantlar, dünyada sadece 24 ülkede yaklaşık 250 firma tarafından üretiliyor. Oğuz Akyüz, “Diş implantı tedavisinde hizmet kalitemiz birçok Avrupa ülkesine nazaran hem daha kaliteli hem de daha ekonomik. Bu başarıda Türk hekimlerimizin ve akademisyenlerimizin üstün çabası ve başarısı göz ardı edilmemeli. Bu kalitenin sürdürülebilir olması ülke ekonomimiz için çok önemli. Bizleri önümüzdeki 3 yıl boyunca yeniden göreve lâyık gören üyelerimiz ve sektörümüz adına İMPLANTDER yönetimi olarak üzerimize düşen her türlü sorumluluğu özveriyle yerine getirmek için çalıştığımızı belirtmek isterim” dedi.
06 Haziran 2016 Pazartesi
HABER: FAHRİ SARRAFOĞLU Kimya sektörü, faaliyetlerini tehlike olmadan ve uygun üretim koşullarında yürütebilmek için kendilerine yer tahsis edilmesini bekliyor. Özellikle İstanbul’un Avrupa yakasında depolama alanına ihtiyaç duyduklarını belirten sektör temsilcileri, gümrüklerdeki bürokratik işlemlerin de kolaylaştırılmasını istiyor. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Kimyevi Madde Meslek Komitesi Başkanı ve Meclis Üyesi Kamil Fazıl Dede, kimya sektöründe acil çözüm bekleyen sorunların olduğunu söyledi. Dede, yaşadıkları sıkıntıları şöyle özetledi: “Gümrükte teminat ve muayene problemleri yaşıyoruz. Öte yandan laboratuvarlarda Seveso II direktifi kapsamında yaşanan sorunlar var. Kimya sektöründe faaliyet gösteren sanayicinin yaşadığı sigorta sorunları da tam olarak aşılamadı.” İRAN’LA PARTNERLİK Sektörün hammadde sıkıntısı olduğunu da dile getiren Dede, yapılan düzenlemelerle ithalatın yer yer durma noktasına geldiğini belirtti. Dede, boya sanayinin kullandığı ÖTV’ye tabi solvenlerin ithalatıyla ilgili sorunların kronik bir hal aldığını söyleyerek, şu bilgiyi verdi: “İran’a uygulanan ambargonun kalkması sektör için çok önemli. İran, Türkiye’ye çok iyi bir partner olabilir; çünkü kimya sektöründe katma değeri en yüksek ihracat yapılan bir ülke.” YER TALEP ETTİK Komite Üyesi Bülent Pesok da kimyevi madde üreten firmaların oldukça dağınık şekilde çalıştıklarına değindi. Bu firmaların mutlaka bir yer gösterilerek, bir araya toplanması gerektiğine işaret eden Pesok, şöyle devam etti: “Solvent bazlı mamullerle iştigal eden firmaların biri Haramidere’de, biri Hadımköy’de. Oysa bir site içerisinde faaliyet gösterseler sonuçları olumlu olur. Üretim burada yapılır, KDV burada ödenir ve istihdam artar. Ayrıca güvenli bir şekilde ulaşım sağlanarak nakliye daha ucuza gelir ve bunun da maliyete katkısı olur. İstanbul Büyükşehir Belediyesi yetkilileri ile iki defa görüştük, yer talep ettik. Silivri’nin dışında bir yer olduğunu belirttiler ama henüz netice almadık. Özellikle Avrupa yakasında mutlaka böyle bir yere ihtiyaç var.” AVRUPA YAKASINDA KİMYASAL TEHLİKESİ Kimyevi Madde Meslek Komitesi Meclis Üyesi Recep Tufan, yanıcı maddelerin İstanbul Avrupa yakasını tehdit ettiği uyarısında bulundu. Sektörün en büyük sorununun depolama alanları olduğunu kaydeden Tufan, şöyle konuştu: “Depolar ya bir apartman altında ya da çoklu sanayi bölgelerini tehdit ediyor. Anadolu yakasında olan depo ve sanayi sitesinde işler normal yürüyor. Ama Avrupa yakasında büyük tehdit oluşturuyor. Tehlike ‘geliyorum’ diyor. Buna yönelik yaptığımız girişimler sonuç vermedi. Bir an önce tedbir alınmalı.”
06 Haziran 2016 Pazartesi
HABER: ADEM ORHUN Geçtiğimiz yıl nükleer ambargonun kalkmasının ardından bütün dünyanın odağı haline gelen İran, sınır komşusu olması sebebiyle Türkiye için ayrı bir önem taşıyor. 400 milyar dolarlık GSYİH ve 80 milyonluk nüfusa sahip olan İran’da iş yapmak isteyen Batılı şirketler ülkenin önemli kentlerinde yoğun bir çalışma içinde. Bu şartlarda Türkiye’den atılacak ticari adımlar da büyük önem taşıyor. İran’da ticari girişimlerde bulunacak Türk şirketleri için yeni bir proje tamamlanmak üzere. Türk ve İranlı işadamlarının oluşturduğu Global Turkish Trade Centers (GTTC), Tahran’da ‘GTTC İran Türk TicaretMerkezi’ kuruyor. Tahran’daki Karadj Otoyolu üzerinde yaklaşık 40 bin metrekarelik alanda proje tamamlanma aşamasına geldi. 1 Eylül’de açılacak ticaret merkezinde belirlenen kriterlere sahip 100 Türk şirketi yer alacak. MALİ VE HUKUKİ DANIŞMANLIK Tahran’daki Türk Ticaret Merkezi’nin tanıtım toplantısında konuşan GTTCOnursal Başkanı Necdet Öztürk,“İran’da hangi ürünlere ve hangi firmalara yer olduğuna yönelik sektörel ve kategorik bir çalışma yaptık. 5 yıllık bir çalışmayla kurulan merkez için kamu ile yakın çalıştık. Bu merkezde yer alacak Türk şirketlerine hukuki ve mali danışmanlıktan tanıtıma kadar 12 farklı alanda hizmet sunacağız” dedi. AVANTAJI KULLANALIM “Tüketim alışkanlıkları müthiş gelişmiş bir pazar olan İran’da, Türk ürünlerine karşı ciddi bir teveccüh var” diyen Öztürk, “Bu durum, çok ciddi karşılığı olan bir değer. Yani biz İran’a bir anlamda ön kabulle gidiyoruz” şeklinde konuştu. İran pazarında inşaattan yapı malzemelerine, sağlıktan turizme kadar çok birçok sektörde ürün ve yatırıma ihtiyaç olduğunu hatırlatan Öztürk, şunları söyledi: “Türkiye ile İran arasında geçen yıl yürürlüğe giren Tercihli Ticaret Anlaşması da önemli bir avantaj oluşturuyor. İran, yıllık yüzde 8 kalkınma hedefi için her yıl 30-40 milyar dolarlık dış yatırım almayı hedefliyor. Pazar, yatırım ve yerli muhataplar bakımından ciddi bir çalışma yaptığımız ticaret merkezi için öncelikle bir değerlendirme yapmak durumundayız. İran pazarı çok çekici. Ancak o heyecan kadar nitelik de önemli. Oraya en az 5 yıllık geçmişi ve yılda en azından 4-5 milyon dolarlık iş yapma kapasitesi olan şirketleri götüreceğiz.” TAHRAN İÇİN BAŞVURULAR ALINIYOR İran’ın yanı sıra Kanada ve Birleşik Arap Emirlikleri dahil 5 ülkede daha ticari projeleri ve diplomatik girişimleri olan GTTC’nin Başkanı Abolfazl Hemmati Alamdari, öncelikle İstanbul’daki en büyük 500 şirkete ticaret merkezi tanıtım ve davet formunu gönderdiklerini belirterek, “Web sayfamızdan da (www.gttc.com.tr) başvuru formlarını doldurmak mümkün. Haziran sonuna kadar başvuranlardan teyit ettiğimiz firmaları Tahran’a götürerek, Türk Ticaret Merkezi’ni yerinde tanıtacağız” dedi.
03 Haziran 2016 Cuma
HABER: YAHYA GÜL İstanbul Ticaret Odası (İTO) Kağıt ve Kırtasiye Meslek Komitesi’nin düzenlediği “Türkiye Kağıt Ambalaj Sektör Araştırması ve Rekabet Gücünün Değerlendirilmesi” konulu çalıştay, İTO Cemile Sultan Korusu’nda yapıldı. Açılış konuşmasını yapan İTO Kağıt ve Kırtasiye Meslek Komitesi ve Meclis Üyesi Mehmet Develioğlu, ambalaj sanayinin, tüketim ekonomilerinin ortaya çıkışı ve hızlı nüfus artışı ile doğru orantılı olduğunu söyledi. GELİŞMİŞLİK GÖSTERGESİ Ülkede yükselen hayat standardı, büyüyen şehirleşme eğilimine dikkat çeken Develioğlu şunları söyledi: “Tüketim alışkanlıkları ve beklentilerinin değişmesi son yıllarda dünyada olduğu gibi Türkiye’de de kişi başına düşen ambalaj tüketimini hızla artırıyor. Günümüzde kağıt karton ambalaj malzemelerinin, sahip olduğu üstünlükleri nedeniyle daha çok kullanılacağı tahmin ediliyor.” Toplantıya, Komite Başkanı Muharrem Ender Karvar, Komite Başkan Yardımcısı Sıtkı Koçak, Meclis Üyeleri Ahmet İyioldu, Mehmet Develioğlu, Mehmet Ünsal Ulukır, Komite Üyeleri Lütfi Gül ve Murat Dalar, Doç. Dr. Muhittin Adıgüzel ve konuyla ilgili yetkililer katıldı. SEKTÖRÜN GÜNDEMİ Çalıştayda sektör için yapılacak çalışmalar şu şekilde sıralandı: Ar-Ge ile ilgili çalışmalar geliştirilmeli ve bunun bir ihtiyaç olduğu üreticilere anlatılmalı. Kalifiye eleman yetiştirilmesi için çalışmalar yapılmalı. Hammadde ve girdi sorunu çözülmeli. Toplum geri dönüşüm konusunda bilinçlendirilmeli. Arz talep dengesindeki bozulma giderilmeli. Finansman sorununun giderilmesi için kolay krediler sağlanmalı. KDV oranları ile çek yasası mevzuatına düzenleme getirilmeli. İhracat yapan ülkelerdeki destek ve teşvikle ilgili yasalar incelenmeli. Tahsilattaki süre uzunluğuna çözüm bulunmalı.
02 Haziran 2016 Perşembe
İstanbul Ticaret Odası (İTO), piyasaların şeffaflığını sağlamak ve kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla, geçen Mayıs ayında İstanbul'da perakende fiyatı en fazla artan ve azalan ürünleri, fiyatları ve değişim oranlarıyla birlikte açıkladı. 2016 Mayıs ayında İTO’nun İstanbul Ücretliler Geçinme İndeksi’nde yer alan 242 ürünün 89’ünün perakende fiyatı artarken, 44 ürünün fiyatı düştü, 109 ürünün fiyatı ise değişmedi. İSTANBUL’DA KADIN BLUZ ÜCRETİ YÜZDE 28.07 ARTTI Giyim harcamaları kadın giyimi grubunda yer alan bluz fiyatı, 2016 Mayıs ayı itibariyle yüzde 28.07 oran ile fiyatı en fazla artan ürün oldu. Fiyatlarında artış yaşanan diğer maddeler yüzde 18.04 ile maç giriş bilet ücreti, yüzde 15.93 ile ıspanak ve yüzde 14.88 ile kadın elbisesi ücreti oldu. SİVRİ BİBER YÜZDE 52.31 UCUZLADI 2016 Mayıs ayında ürün arzındaki artış nedeniyle sivri biber yüzde 52.31 oranında gerileme göstererek fiyatı en fazla azalış gösteren ürün oldu. Fiyatında azalış izlenen diğer maddeler yüzde 37.94 ile kuru soğan, yüzde 35.33 ile bezelye ve yüzde 32.89 ile erik oldu.
02 Haziran 2016 Perşembe