Piyasa beklentileri çok önemli. Öyle ki, beklentiler iyi yönetilemezse alınan tedbirlerin işe yaramaması bile mümkün. Gelecekle ilgili beklentiler bozuldukça iş dünyası ona göre fiyatlama yapar ve farkına varmadan enflasyonu besleyebilir. Kaldı ki, beklenti bozulduğunda ciddi sermaye hareketleri olabilir, kurlar yükselebilir ve akabinde zaten otomatik olarak maliyet enflasyonu yaşanır.
TCMB tarafından her ay piyasa profesyonellerinin nabzını yoklamak amacıyla ‘piyasa katılımcıları anketi’ düzenlenir ve yayınlanır.
Söz konusu anketin en başında katılımcı bilgileri bulunur. En son düzenlenen Nisan 2025 anketini 30 banka, 23 banka dışı finansal sektör ve 18 reel sektör firma temsilcileri olmak üzere toplam 71 kişi doldurdu.
Şimdi en son açıklanan anketi birlikte değerlendirelim.
İçeride yaşanan gelişmelerin akabinde yabancı yatırımcının Türkiye piyasalarındaki pozisyonunu azaltması ve akabinde dövize gelen taleple oluşan dalgalanmalar, kısa süreli bile olsa piyasalarda ciddi belirsizliğe yol açtı. Piyasa beklentileri anketinde beklenti değişikliğini birlikte inceleyelim.
HEDEFTE SAPMA YOK
Önce enflasyon beklentilerindeki değişime bakalım. Yıl sonu TÜFE beklentisi, bir önceki anket döneminde yüzde 28.04 iken, yüzde 29.98’e yükseldi. Neredeyse 2 puanlık yükseliş gerçekleşmiş görünüyor. 12 ay sonrası enflasyon beklentisi de yüzde 24.55’ten yüzde 25.56’ya yaklaşık 1 puan civarı arttı. 24 ay sonrasında ise TÜFE beklentisi yüzde 17.06’dan yüzde 17.69’a yaklaşık yarım puan arttı. Dikkat edersek yıl sonu beklenti sapması yaklaşık 2 puan olurken, 12 ay sonrasında sapma 1 puan, 24 ay sonrasında ise yaklaşık yarım puan civarındadır. Buradan şunu söyleyebiliriz. Piyasa bu dalgalanmayı geçici olarak görüyor ve orta vade hedeflerde önemli bir sapmaya yol açmayacağı düşünülüyor.
Kur enflasyonu tetikleyici bir unsur olduğundan dikkatle takip edilmesi gereken bir husustur. Bu konuda beklentiler nasıl olmuş bir inceleyelim. Yıl sonu dolar kuru beklentisi 42.79 TL’den 43.60 TL’ye, 12 ay sonrası dolar kuru beklentisi ise 44.42 TL’den 45.85 TL’ye yükseldi. Görüleceği üzere kısa vadede kur yükseliş beklentisi düşükken, yıllık bazda 1 liradan daha fazla yükseldi. Çünkü yüksek faiz, gelecekle ilgili fiyatlamalarda kuru yukarı itiyor.
SANAYİCİLERİ DİNLEMEK GEREKİYOR
Büyüme verilerinde de yükselen faize bağlı olarak düşüşler olduğu görülüyor. 2025 yılı büyüme beklentisi yüzde 3.1’den yüzde 3’e, 2026 yılı için ise yüzde 4’ten yüzde 3.8’e düştü.
Bu beklentiler, yükselen faizlerin piyasada önemli bir daraltıcı etki oluşturacağı düşüncesine yol açıyor. O zaman da yatırım iştahı azalır ve piyasada hareketlilik beklentisi düşer.
Sanayi üretim verileri de zaten daralmayı açıkça gösteriyor. Şubat ayı sanayi üretimindeki imalat sanayinde yüzde 2.5 daralma da bu düşüncemizi teyit ediyor.
Sanayici ve iş adamlarının sesini daha fazla duymak ve onları daha yakından dinlemek gerekiyor. Aksi halde tedbir alalım derken beklentileri bozarsak hedefleri asla gerçekleştiremeyiz.