Doç. Dr. Adnan Veysel ERTEMEL

Doç. Dr. Adnan Veysel ERTEMEL

Diğer Yazıları


adnan.ertemel@gmail.com

 

Gelişen teknoloji, hayatımızın pek çok yönünü dönüştürüyor ve kuantum bilgisayarlar, bu dönüşümün en çarpıcı örneklerinden birini sunuyor. Geleneksel bilgisayarların sınırlarını aşan kuantum bilgisayarlar, şu anda sadece az sayıda gelişmiş ülkede bulunsa da gelecekte tüm dünyada etkilerini hissettirecek potansiyele sahip. Ancak bu devrimsel teknolojinin beraberinde getireceği yıkıcı etkileri ve toplumlar arasındaki uçurumu artırma potansiyelini göz ardı etmek mümkün değil...

 

KUANTUM BİLGİSAYAR NEDİR?

 

Kuantum bilgisayarlar, geleneksel bilgisayarlarla karşılaştırıldığında oldukça farklı çalışan özel bir tür bilgisayardır. Kuantum bilgisayarlar, bazı matematiksel hesaplamaları gerçekleştirmek için klasik bilgisayarlara göre çok daha farklı bir yaklaşım kullanır.


Geleneksel bilgisayarlar, bilgiyi ‘bit’ adı verilen 0 ve 1’le temsil eden elektronik bileşenlere dayanır. Kuantum bilgisayarlar ise ‘kuantum bit’ ya da kısaca ‘qubit’ adı verilen özel birimleri kullanır. Bu qubit’ler, klasik bitlerden çok daha farklıdır; çünkü aynı anda hem 0 hem de 1 durumunda olabilirler. Bu sayede kuantum bilgisayarlar çok karmaşık işlemleri hızla çözerek bazı hesaplamaların işlem süresini günlerden saatlere, hatta saniyelere indirebilir. 

 

Kuantum bilgisayarların potansiyeli büyük; çünkü bazı özel görevler için geleneksel bilgisayarlardan çok daha hızlı ve etkili olabilirler. Kuantum bilgisayarlar, moleküler düzeyde simülasyon, veri şifreleme ve yapay zeka alanında devrim niteliğinde uygulamalara olanak tanıyor. Ayrıca ilaç tasarımı, malzeme bilimi ve büyük veri analizi gibi alanlarda kuantum bilgisayarlar büyük bir potansiyel vadediyor.

 

SİBER GÜVENLİK TEHDİTLERİ

 

Kuantum bilgisayarlar, aynı zamanda siber güvenlik dünyasında yıkıcı bir etki oluşturabilir. Özellikle siber güvenlik alanında, kuantum bilgisayarların gücü geleneksel şifreleme yöntemlerini çürütebilir.  Özellikle ulusal güvenlik, finansal sistemler ve kişisel veri güvenliği açısından bu bir tehdit oluşturabilir. Üstelik, bu teknoloji sadece birkaç ülkenin elinde olduğunda bu durum devletler arasındaki güç dengelerini bile değiştirebilir.

 

FARKLI ENDÜSTRİLERE POTANSİYEL ETKİLER

 

Kuantum bilgisayarların, sadece siber güvenlik alanında değil, aynı zamanda ilaç keşfi, malzeme bilimi, yapay zeka, lojistik ve daha birçok sektörde de büyük değişimlere yol açması bekleniyor. Bu teknolojinin yaygınlaşması, bazı sektörleri yeniden şekillendirebilir, bazı işleri otomatikleştirebilir ve hatta yeni endüstrilerin doğmasına yol açabilir.

 

TOPLUMLAR ARASI UÇURUM VE ETİK SORUNLAR

 

Ancak bu büyük değişim potansiyeli, toplumlar arası uçurumları da artırabilir. Kuantum bilgisayarlar, bu teknolojiye yatırım yapabilen ülkelerin haksız rekabet avantajı sağlamasına neden olabilir. Eğitim, altyapı ve ekonomik güçlükler nedeniyle bazı ülkeler geride kalabilir, bu da küresel eşitsizliği artırabilir. Ayrıca, etik sorunlar da gelişmekte olan ülkelerin bu teknolojiyi kullanma kapasitesine sahip olmadığında ortaya çıkabilir.

 

Sonuç olarak, bu unsurlar kuantum bilgisayarların etik ve toplumsal boyutlarda tartışılmasını zorunlu kılıyor. Uluslararası işbirlikleri ve eşitsizlikleri azaltacak adımlar atılmalı. Ayrıca, bu teknolojinin potansiyel yıkıcı etkileri karşısında siber güvenlik ve veri gizliliği önlemleri hızla güçlendirilmeli.

 

Kuantum bilgisayarların devrimsel ve yıkıcı nitelikte bir gelecek teknolojisi olduğuna şüphe yok… Ancak bu teknolojinin ne amaçlarla ve nasıl kullanılacağı modern toplumların geleceği üzerinde büyük bir etkiye sahip olacak. Bu potansiyel yıkıcı etkileri göz ardı edilmeden, adil ve sürdürülebilir bir şekilde bu teknolojinin kullanımı için uluslarüstü bir politika belirlenmeli ve uygulanmalı.

23 Ekim 2023 Pazartesi