İstanbul Sanayi Odası’nca her yıl olduğu üzere bu yıl da 500 büyük sanayi kuruluşu araştırma sonuçları yayınlandı. Buna göre Türkiye ekonomisindeki genel gidişat ve trend üzerine yorum ve değerlendirme yapmak daha bir ayağı yere basar hale geldi.
DÖVİZLE BORÇLULUK ARTIYOR
Türkiye ekonomisinin lokomotifi diyebileceğimiz 500 büyük sanayi kuruluşu araştırmasının söylediği en temel göstergeler sanayi kuruluşlarımızda özellikle kısa vadeli borçluluk oranı ve döviz cinsinden borçluluk oranlarının artmaya devam ettiğidir. Bunun doğal sonucu da, faiz ve kur farkından kaynaklanan giderlerin önemli ölçüde artmış olmasıdır. Elbette kur farkından kaynaklanan giderlerin 2015 yılında bir önceki yıla göre yaklaşık ikiye katlamasındaki temel neden anılan yıldaki döviz kuru artışının bir önceki yıla göre daha fazla olmasından da kaynaklanıyor. Bir önceki yılda kur farkı ve faiz giderleri neredeyse başa baş seviyesinde iken, 2015 yılında kur farkı gideri faiz giderinin yaklaşık iki katına ulaştı. ABD ve AB ülkelerinde negatif faizlerin olduğu bir dönemde konjonktürel nedenlerle yeterince düşmeyen faiz oranlarına rağmen, yine aynı etkilerle kurdaki bariz yükselişin bu sonuçta önemli etkisi olduğu açık. Sanayi kuruluşlarımızın bu borçluluk yapısının kur artışına daha çok duyarlı olunduğunun da açık bir göstergesi.
İHRACAT GERİLİYOR
2015 yılı 500 büyük sanayi kuruluşu ihracatındaki gerilemenin Türkiye ihracatındaki gerilemeden daha yüksek olduğunu gösteriyor. 2015 yılında Türkiye ihracatı yüzde 12 gerilemişken 500 büyük sanayi kuruluşu ihracatındaki gerileme yüzde 12.9 oldu. Firma başına ortalama ihracat rakamı 2014 yılında 126.6 milyon dolar iken bu yıl 122.7 milyon dolara geriledi. Elbette ihracatta dolar cinsinden azalışta Euro dolar paritesinin de önemli bir etkisi oldu. Ancak ihracattaki 2016 yılı 5 aylık gelişmelere baktığımızda bu yıl da daralmanın az da olsa devam ettiğini görüyoruz. Bunda elbette dünya ticaretindeki daralmanın etkisi olduğunu unutmamak gerekir.
ÖZ KAYNAK ARTIŞ HIZI YAVAŞ
Geçen yıla göre öz kaynak ortalaması 360 milyon TL den 388 milyon TL’ye yükseldi. Üstelik geçen yıl yürürlüğe konulan nakdi sermaye teşviğine rağmen 500 büyük sanayi kuruluşunun öz kaynak artışında önemli bir ilerleme olmadığını gözlemliyoruz.
SATIŞ VE KÂRLILIK ARTIŞI TATMİNKAR DEĞİL
Net satış rakamlarına bakıldığında ortalama 910 milyon TL’den 945 milyon TL’ye yükseldi. Üretimden satış rakamları nispeten daha iyi gelişme göstermiş olup, ortalama 766 milyon TL’den 842 milyon TL’ye yükseldi. Aslında satış rakamlarındaki bu ortalama artışta kur artışının önemli etkisi olduğunu gözden uzak tutmamak gerekir.
Bu firmaların 2014 yılında 100 milyon TL olan ortalama EBITDA kârlılığı 2015 yılında sadece 1 milyon TL arttı. Buna karşılık dönem kârlılığında daha olumlu bir durumla ortalama artış 10 milyon TL oldu.
İSTİHDAM ARTIŞI YETERSİZ
İSO 500 büyük sanayi kuruluşunun 2015 yılı ortalama çalışan sayısında da 50 kişilik yaklaşık yüzde 4’lük bir artış söz konusu. Bu da büyüme paralelinde olmakla beraber istihdam oranına olumlu katkı sağlayacak düzeyde değil.
Sonuç olarak 500 büyük sanayi kuruluşu rakamlarına bakıldığında çok olumlu gelişmelerin olduğunu söylemek kolay olmayacaktır. Üstelik ihracatımızın içinde yüksek ve teknoloji ürünleri payındaki artışın halen yüzde 3-4 aralığında kaldığını dikkate aldığımızda sanayimizdeki iyileşme ve lokomotiflik sürecinin yavaş ilerlediğini, beklenen olumlu ayrışmanın gözlenemediğini, genelden çok da farklı bir manzaranın olmadığını söyleyebiliriz.
13 Haziran 2016 Pazartesi