Osman Arıoğlu
Şu günlerde tüm ülkelerin birinci öncelikli konusu ekonomilerin canlanması ve sosyal hayatın tekrar normale dönmesidir. Bu konuda ülkeler kısmen farklı uygulamalar yapsa da genel itibarıyla kademeli olarak sosyal hayatın normale dönmesi ve sonucunda da ekonominin normal işleyişine kavuşması birinci öncelik durumunda.
Neredeyse tüm ülkelerde futbol maçlarının seyircisiz oynatılmaya başlanılması, maske kullanmak kaydıyla çalışma hayatının belli ölçüde normale döndürülmesi, etkinliklerin kademeli biçimde yapılır olmaya başlaması buna örnek gösterilebilir. Bir yandan normalleşme süreci yürütülürken hemen tüm ülkelerde acaba ikinci korona dalgası ile karşılaşılır mı, sorusu gündemin baş sırasını işgal etmeye devam ediyor. Ülkemizde de bu sürecin başarılı ve kısa sürmesi konusunda en büyük emek sahibi olarak Sağlık Bakanımız her akşam ya programlara çıkarak veya Twitter hesabından yaptığı vaka sayısı açıklamaları ile değerlendirmede bulunuyor. Bu konuda herkesin düstur edinmesi gereken temel kural, kısaca maske ve mesafe diye özetlenen kurala dikkat etmekten geçiyor.
KESİNTİSİZ İYİLEŞME
Normalleşme sürecine geçişte sosyal mesafe kuralına dikkat etmek, hareketlik durumunu mümkün olduğunca minimize etmek önemli. Elbette, bunu yaptığınız zaman da özellikle hizmet sektörü bu işten ciddi anlamda olumsuz etkilenecek ve bu etkilenme de maalesef ki genel normale dönülesiye kadar devam edecek. Temmuz ayı itibarıyla ülkemizde daha önce kapalı olan bazı hizmet işletmeleri de faaliyete başlayacak. Ancak özellikle hizmet işletmelerinin korona öncesi döneme dönmesi herhalde bu yılın sonunu bulabilecek, belki de önümüzdeki yılın ilk çeyreği sonuna kadar uzayabilecek. Bu noktada önemli olan, sürecin ikinci bir korona dalgası ile kesintiye uğramaması ve iyileşmenin kesintisiz devam etmesi.
FİRMALARIN SORUMLULUĞU
Bu süreçten etkilenen firmaların ve çalışanların salgını minimum düzeyde hasar ile atlatabilmesi için 30 Haziran tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanı Kararı’yla kısa çalışma ödeneğinin temmuz ayında da verilecek olması önemli bir adım oldu. Aynı tarihte yayınlanan bir başka karar ile çalışanların işten çıkarılmamalarına yönelik süre de bir ay daha ötelendi. Tüm işletmeler ve çalışanlar bir an önce işlerinin normale dönmesi ve fiilen çalışma hayatına katkı vermeyi amaçlıyor. İçerisinde bulunduğumuz süreç bunun biraz zaman alacağını çok net bir şekilde gösteriyor. Elbette bu süreç tüm yetkili kurumlar tarafından gün ve gün çok yakından takip ediliyor. Ekonominin bir an önce ivme kazanması ve işletmelerin zor duruma düşmemesi için azami gayret gösteriliyor.
Özellikle konut alımlarında getirilen düşük faizli kredi uygulaması ve birçok büyük inşaat firması tarafından başlatılan bugün al, üç yıl sonra ödemeye başla kampanyaları ekonominin canlanmasında birçok sektörü doğrudan etkileyen inşaat sektörü için çok önemli adım. Burada firmaların da üzerlerine düşen sorumluluğa uygun davranmaları, verilen bu destekler nedeniyle canlanan piyasada suni fiyat artışlarına girmeme konusunda eski tecrübelerini unutmamaları da gerekiyor.
Sözün kısası, bu süreçte tüm toplum olarak bir an önce normale dönmek için fedakarlıkta bulunulması gerektiğini söylemeye dahi gerek yok. Toplumumuzun duyarlılığı dikkate alındığında bu zor olmayacaktır.
03 Temmuz 2020 Cuma