DR. ADNAN VEYSEL ERTEMEL
Son üç yazımızda teknolojinin nötr olmadığından ve dikkat ekonomisi olarak nitelenen günümüz dijital ekosisteminde dijital platformların kullanıcıların dikkatini daha uzun süre ellerinde tutabilmek için özellikle bağımlılık yapıcı deneyler tasarladığından bahsetmiştik…
Bu yazıda, söz konusu platformların kurguladığı kancadan nasıl kurtulabileceğimize dair pratik önerilere değineceğiz.
BİLİNÇSİZ DAVRANIŞ KALIPLARI
Takıntılı teknoloji kullanımının ana nedeni, aktif bilincin devrede olmadığı, bilinçaltının kontrolünde geçekleşen otomatik davranış kalıplarının egemen olduğu bilinçsiz kullanım davranışıdır.
Kullanıcının kendisini alıkoymasının zamanla imkansızlaştığı bu davranış kalıpları sigara, alkol vb. birçok bağımlılığın gelişmesindeki ana unsur konumundadır.
Alışkanlık (ve bir adım sonrasında bağımlılık) yapıcı deneyimler tasarlayan dijital platformlar, bu gerçeğin farkında olduğu için bilinçsiz ve takıntılı kullanımı özendiren tasarımsal öğeler kurguluyor.
SAĞLIKLI TEKNOLOJİ KULLANIMI
Sağlıklı teknoloji kullanımı için tam da bu nedenle bilinçli yani bilincin aktif olduğu bir ruh hali ve davranış kalıpları geliştirilmesi kritik önemdedir.
Peki, sağlıklı teknoloji kullanımı için kullanıcılar neler yapmalı?
Bilinçli teknoloji kullanımı için öneriler
1. Ekran sürenizi ölçün: Kullanıcıların birçoğu günlük ekran süresini ölçmüyor, sosyal medya ve mesajlaşma uygulamalarında çok fazla vakit geçirmediğini düşünüyor. Ancak akıllı telefonlar ve YouTube mobil uygulaması gibi uygulamalar ekran sürelerinizi ölçmenizi sağlıyor. Bu ölçümü yapan birçok kullanıcı, ekran süresinin zannettiğinin iki katı olduğunu fark ediyor.
2. (İnsanlardan gelenler dışındaki) Tüm (evet tüm) bildirimlerinizi kapatın: Birçoğunuz bunu denemek için bile birkaç defa düşünecek. Ancak inanın, bunu yaptığınızda hayatın devam ettiğini, hatta daha keyifli ve dingin bir yaşam sürmeye başladığınızı fark edeceksiniz. Benim kapattığım bildirimlerden sonuncusu ve en zorlandığım e-posta bildirimleriydi. Ancak sabah ve akşamları belli saatte olmak üzere günde iki kez e-postaları kontrol ediyorum.
e-postalara cevapları da bilgisayar başında veriyorum. Bu adımları yapıp yapmamanızın, teknoloji ile ilişkinizde kontrolün sizde mi yoksa teknolojide mi olduğuna karar vermek anlamına geldiğini unutmayın.
3. İnsanlardan gelen (WhatsApp vb.) mesajlaşma uygulamalarının ayarlarını düzenleyin.
- Grup mesajlarının tümünü sessize aldığınıza emin olun.
- WhatsApp ayarlarında Hesap Gizlilik bölümünden ‘son görülme zamanı’ ve ‘okundu bilgisi’ni kapatın. Bunu yaparken de zorlanacağınızı biliyorum. Ancak inanın, zamanla kendinizi çok rahatlamış hissedeceksiniz. Okundu bilgisini kapatırsam başkalarının mesajlarımı okuyup okumadığını göremem mi diyorsunuz? Peki, görmeniz şart mı? Başkalarının sizin yazdığınız mesajları okuduğunu bilmeniz şart mı? Bu konular üzerine biraz düşünün… İnanın, sırf bu yüzden kişiler arası ilişkilerde anlamsız dedektiflikler ve ciddi yanlış anlaşılmalar günümüz dünyasında çokça yaşanıyor.
Bu değerlendirmeleri yaparken şunu unutmayın; her ne kadar günümüz dünyası bizi her an hazır ve nazır olmaya zorlasa da bazı zamanlarda müsait olmamak en doğal hakkımız… Kendinizi her telefona ya da her mesaja anında cevap vermek zorunda hissetmeyin. Bunu karşınızdakinden de beklemeyin. Ben şahsen acil bir konu değilse mesajlaşma uygulamasından bana gelen bir mesajı geldiği anda cevaplayabilecekken, özellikle yarım saat kadar sonra cevaplıyorum. Böylelikle karşı tarafın anında cevap verme beklentisini ilk andan itibaren düşürüyorum.
06 Kasım 2020 Cuma