tatil-sepeti
Prof. Dr. Nurullah GÜR

Prof. Dr. Nurullah GÜR

Diğer Yazıları

PROF. DR. NURULLAH GÜR

ngur@medipol.com.tr

 

Geçtiğimiz yıl küresel trendin aksine Türkiye’de faiz oranları gerilemişti. Merkez Bankası’nın hamleleriyle faiz oranları aşağıya inse de krediye erişim noktasında reel sektörün zaman zaman sıkıntı yaşadığına şahit olduk. Negatif reel faiz döneminde krediye erişimde bazı noktaların tıkanması aslında ekonomi yönetiminin bilinçli bir şekilde kullandığı bir yöntemdi. Aşırı kredi genişlemesinin enflasyonu körüklemesi ve TL kredilerin dövize yönelmesi istenmiyordu. Bu yüzden kredilerde oldukça seçici bir dağılım hüküm sürdü.


Geçtiğimiz yılın kasım ayında bu köşede kaleme aldığım bir yazıda, krediye erişimin yeni yılla birlikte biraz daha rahatlayabileceğine dikkat çekmiştim. Bunun da gerekçesi olarak, ekonomi yönetiminin enflasyonda düşüş trendi başladıktan sonra kredi piyasasını gevşetmek isteyeceği tezini öne sürmüştüm. Piyasaların da beklediği gibi kredi kanalları yılın ilk günlerinden itibaren kontrollü bir şekilde açılmaya başladı.


REEL SEKTÖRÜN ARTAN İHTİYAÇLARI


Reel sektörün bu genişlemeye ihtiyacı var. Neden? Birçok emtia ve ara malının fiyatları dolar bazında son 10 yılın ortalama değerlerinin oldukça üzerine çıktı. Her ne kadar zirveden geri çekilme yaşanmış olsa da reel sektörün karşılaştığı maliyet artışı halen yüksek seviyelerde. Asgari ücrette kayda değer bir atış yaşandı. Bu da şirketlerin finansmana olan ihtiyacını besliyor. EYT ile emekli olacakların tazminat ödemeleri de cabası.


İhracata yeni ısınan KOBİ’ler ve ihracat kapasitesini birkaç kademe yukarı taşımayı hedefleyen şirketlerimizin yeni yatırımlara ihtiyacı var. Sadece fiziki yatırımlar için değil, aynı zamanda teknoloji ve yeşil dönüşüm yatırımları için. Tüm bunları üst üste topladığımızda reel sektörün hem işletme sermayesi hem de yeni yatırımlar için kredi taleplerini artırdıkları görülüyor.


Geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Cumhuriyet tarihinin tek seferde açıklanan en büyük kredi ve kefalet destek paketini açıkladı. Paket, özellikle reel sektörün finansmana erişim problemlerini hedef odaklı biçimde çözmeyi hedefliyor. Bir taraftan da bu kredilerin amaç dışı kullanılarak enflasyonu ve döviz kurlarını azdırıcı bir etki oluşması istenmiyor. Bu yüzden kredi paketindeki şartlar titizlikle belirlenmiş. Eğer bu şartların takibi sıkı biçimde yapılırsa, bu kredi paketinin enflasyon üzerindeki etkisi sınırlı olurken, reel sektörün müzmin krediye erişim sorununun azalmasına hatırı sayılır katkısı olur. Kredi genişlemesinde kontrolün korunması ve kredi dağılımında hedef odaklı ilerlenmesi makroekonomik dengeden ödün vermeden sağlıklı büyüyebilmek için son derece önemli.  

23 Ocak 2023 Pazartesi