Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile mücadele edilen ilk yarıda Türkiye'nin deri ayakkabı ihracatı 422 milyon dolara dayanırken, sektör haziran ayında dış satımını yüzde 51,8 artırarak hızla toparlanma sürecine girdiğinin de sinyalini verdi. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye ilk yarıda 421,9 milyon dolarlık deri ayakkabı ihraç etti. Bu rakam geçen yılın ilk yarısında 514,6 bin dolar seviyesinde gerçekleşirken, bu da Kovid-19 kaynaklı alınan tedbirler neticesinde sektörün ihracatının yıllık bazda yüzde 18 azaldığını ortaya koydu. Aylara göre bakıldığında deri ayakkabı sektörü, ihracatını ocakta yıllık yüzde 17,5 artırarak 84,2 milyon dolara ulaştırdı. Dünyada Kovid-19 salgınının birçok ülkeye sıçradığı şubat ayında sektörün ihracatı yüzde 5,1 ile sınırlı artsa da 100 milyon doların üzerinde kalmayı başardı. Türkiye'de ilk Kovid-19 vakasının görülmesiyle tedbirlerin uygulanmaya başlandığı mart ayında deri ayakkabı sektörünün ihracatı 2019'un aynı dönemine göre yüzde 24,9'luk sert düşüşle 92,7 milyon dolara geriledi. EN BÜYÜK DÜŞÜŞ NİSAN AYINDA Kovid-19 tedbirlerinin arttığı ve birçok ülkenin sınırlarını kapatmasıyla ihracatın neredeyse durma noktasına geldiği nisan ayında deri ayakkabı sektörü 35,6 milyon dolarlık dış satım gerçekleştirebildi. Geçen yılın nisan ayında 87,9 milyon dolarlık ihracata imza atan deri ayakkabı sektörü, böylece yıllık bazda yüzde 59,5'lik dış satım kaybına uğradı. Bu da ilk yarıda deri ayakkabı sektörü ihracatının miktar bazında gördüğü en dip seviye oldu. HAZİRANDA TOPARLANMA SİNYALİ Deri ayakkabı sektörü, mayıs ayında 38,1 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirirken, bu rakam önceki yılın aynı ayına göre yüzde 56,6 düşüşe işaret etti. Sektör toparlanma sinyalini ise haziranda verdi. Ekonomilerin yeniden açılma yönünde çabalarının arttığı ve kısıtlamaların yavaş yavaş kaldırıldığı haziran ayında, deri ayakkabı sektörü 65,9 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Bu da geçen yılın haziran ayına göre yüzde 51,8'lik artış anlamına geldi.

09 Temmuz 2020 Perşembe

İkinci el online binek ve hafif ticari araç pazarı, yılın ilk yarısında 2019'un aynı dönemine göre yüzde 12 artarken, fiyatlar haziranda bir önceki aya kıyasla yüzde 7,4 ve geçen yılın aralık ayına göre de yüzde 24,7 yükseldi. INDICATA'nın ikinci el online pazar raporundan derlenen verilere göre, haziran ayında Türkiye ikinci el online binek ve hafif ticari araç pazarında 181 bin 568 adet satış gerçekleşti. Satışlarda geçen yılın aynı ayına göre yüzde 48, mayısa göre de yüzde 3 artış kaydedildi. Yılın ilk yarısında 2019'un aynı dönemine göre ikinci el online binek ve hafif ticari araç pazarı, yüzde 12 artarak 939 bin 467 adet olarak gerçekleşti. Geçen yılın ilk 6 ayında 838 bin 379 adetlik satış olmuştu. İlk yarıda ikinci el online satışlar içinde binek araçların payı yüzde 82, hafif ticari araçların payı yüzde 18 olarak belirlendi. İLANA ÇIKAN ARAÇLARIN YÜZDE 71'İ SATILDI Ocak-haziran döneminde ikinci el online binek ve hafif ticari pazarında ilana çıkan araç adedi, 2019'un ilk yarısına göre yüzde 19 artarak 1 milyon 324 bin 751 adet oldu. İlana çıkan araçların (ilandan tamamen kalkan araçlar satılmış kabul edildiğinde) yüzde 71'i satıldı. Segment bazında ele alındığında ikinci el online araç pazarında yılın ilk yarısında pazarın lideri, 372 bin 449 adetlik satış ve yüzde 48,6 pay ile C segmenti oldu. SATIŞLARIN YÜZDE 49'UNU 5-10 YAŞ ARAÇLAR OLUŞTURDU İlk yarıda ikinci el online binek ve hafif ticari araç pazarında satılan araçların yüzde 19'unu 1-4 yaşındaki araçlar oluşturdu. 5-10 yaşındaki araçlar, satışların yüzde 49'unu, 11 yaş ve üzeri yaşındaki araçlar da satışların yüzde 32'sini temsil etti. 40 BİN LİRALIK BİR OTOMOBİL YAKLAŞIK 50 BİN LİRA OLDU Araç satışlarındaki artışla beraber fiyatlardaki yükseliş de dikkati çekti. İkinci el online pazarda geçen ay araç fiyatlarında mayısa göre yüzde 7,9, 2019'un aralık ayına kıyasla da yüzde 24,7 artış kaydedildi. Aralık 2019'da 40 bin lira olan bir otomobilin fiyatı, bu yılın haziran ayında 49 bin 880 liraya yükseldi. GÜNLÜK 450 BİNDEN FAZLA İKİNCİ EL ARAÇ DATASINI ANALİZ EDİYOR Makine öğrenmesi, yapay zeka ve büyük verinin birleşmesinden oluşan iş zekası seti INDICATA, Türkiye'deki ikinci el online araç pazarını tarayarak günlük 450 binden fazla ikinci el araç datasını analiz ediyor. Rapordaki satış verileri, ikinci el ticareti yapan kurum ve kuruluşların online pazarda verdikleri ilan verilerine dayanırken, bu verilerin içinde bireysel araç ilanlarına ait veriler bulunmuyor. İkinci elde bir araç ilanı, bir kurum veya kuruluş tarafından internetten tamamen kaldırıldığında "satış" olarak sınıflandırılıyor.

09 Temmuz 2020 Perşembe

Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nce geliştirilenyüksek verimesahip yerli ve milli ekmeklik buğday tohumu çeşidi ‘Kirve’nin tescil edildiği bildirildi. Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Kibar Ak, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'nin yıllık 20 milyon tonla dünya buğday üretiminin yüzde 2,6'sını gerçekleştirdiğini vekendine yeterli durumda bulunduğunu belirtti. Tarımsal Ar-Ge faaliyetleri neticesinde geliştirilen yerli ve milli çeşitlerin ülke ekonomisine sağladığı katkıya dikkati çekenAk, şunları kaydetti: "Enstitü kendi sorumluluk alanında yürüttüğü ıslah çalışmalarıyla yeni çeşitler geliştirerek ülke ekonomisine katkıda önemli paydaş olmaktadır. Ziraat yüksek mühendisi Hasan Orhan Bayramoğlu, Cemal Şermet ve Yavuz Balmuk tarafından yürütülen ekmeklik buğday ıslah çalışmaları kapsamında bugüne kadar 6 ekmeklik buğday ve bir yemlik arpa çeşidi tescil ettirilmiştir.Tamamen yerli ve milli imkanlarla 2000'li yılların başlarında geliştirilen Özcan, Sakin ve Canik2003 ekmeklik buğday çeşitleri, yıllarca bölgemiz çiftçileri tarafından ekilerek üretimde yer almıştır. 2012 ve 2014 yıllarında tescil ettirilen Altındane ve Nevzatbey ekmeklik buğday çeşitleriyle ciddi başarı yakalayan enstitümüz, ülke genelinde üreticilerimize ulaşmaya başlamıştır." Özellikle Altındane çeşidinin "buğday ambarı" olarak nitelendirilen İç Anadolu Bölgesi'nde yoğun ilgi gören en kaliteli çeşit olduğunu belirten Ak,"Son olarak 'Kirve' ismiyle yeni yerli ve milli ekmeklik buğday çeşidimiz tescil ettirilmiştir. Kirve, yüksek verim ve kalite değerlerine sahip bir çeşittir. Kirve, sahil Karadeniz Bölgesi, Güney Marmara, Ege, Doğu Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri için önerilmektedir" ifadelerini kullandı.

08 Temmuz 2020 Çarşamba

Yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) ile mücadele edilen ilk yarıda Türkiye 606,5 milyon dolarlık kuru meyve ve mamulleri ihraç ederken, bu rakamın 222,1 milyon dolarını çekirdeksiz kuru üzüm, 114,9 milyon dolarını da kuru kayısı oluşturdu. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlenen bilgilere göre, Kovid-19 salgını kapsamında alınan önlemler nedeniyle ihracatta yaşanan hızlı düşüş, kuru meyve ve mamulleri sektöründe yüzde 6,2 ile nispeten sınırlı kaldı. Toplam 11 alt kalemden oluşan sektör, ilk yarıda gerçekleştirdiği 606,5 milyon dolarlık dış satımla, geçen yılın aynı dönemine kıyasla ihracat hacmini büyük ölçüde korudu. İlk yarıda sektörün en fazla ihraç ettiği ürün ise 222.1 milyon dolarla çekirdeksiz kuru üzüm oldu. Bunu 114,9 milyon dolarla kuru kayısı, 90,4 milyon dolarla kuru incir, 81 milyon dolarla antep fıstığı70 milyon dolarla badem izledi. Aynı dönemde 15,3 milyon dolarlık ceviz, 8,6 milyon dolarlık kayısı ve zerdali çekirdeği, 7,5 milyon dolarlık leblebi, 6,5 milyon dolarlık çamfıstığı, 3,5 milyon dolarlık elma kurusu ve 707,6 bin dolarlık da erik kurusu ihraç edildi. Öte yandan diğer meyve kuruları altında 28,1 milyon dolar, diğer kavrulmuş meyveler başlığında da 17,2 milyon dolar ihracat gerçekleştirildi. İLK YARIDA EN FAZLA İHRACAT ARTIŞI ÇAMFISTIĞINDA Bu yılın ocak-haziran döneminde kuru meyve ve mamulleri sektörünü oluşturan 11 alt kalemden 8'inde ihracat artışı yaşanırken, 3'ünde düşüş gözlendi. En fazla artış yaşanan kuru meyve ve mamulü ise yüzde 55,8 ile çamfıstığı oldu. Çamfıstığını yüzde 50,4'lük ihracat artışıyla erik kurusu izledi. İlk yarıda ihracatında düşüş yaşanan kuru meyve ve mamulleri ise yüzde 55,3'yle kayısı ve zerdali çekirdeği, yüzde 55,2'yle antep fıstığı, yüzde 52,7'yle badem şeklinde sıralandı. HAZİRANDA İHRACAT YÜZDE 40,7 ARTTI Kuru meyve ve mamulleri sektörünün ilk yarıda aylara göre performansına bakıldığında, hacim bazında en iyi rakamın Türkiye'de ilk Kovid-19 vakasının görüldüğü mart ayında elde edildiği görüldü. Yıla 114,1 milyon dolarlık ihracatla başlayan ve şubatta 100,9 milyon dolarlık dış satıma imza atan kuru meyve ve mamulü sektörü, mart ayında 123,6 milyon dolarlık ürününü dünya pazarına sundu. Kovid-19 tedbirlerinin arttığı nisan ve mayıs aylarında sektörün ihracatının kademeli düşerek sırasıyla 104,1 milyon dolar ve 74,4 milyon dolara gerilediği görüldü. Birçok ülkenin normalleşme sürecini hızlandırdığı haziran ayına gelindiğinde ise kuru meyve ve mamulleri sektörü ihracatını yıllık yüzde 40,7 artırarak 89,5 milyon dolara taşıdı.

08 Temmuz 2020 Çarşamba

Gayrimenkul Borsası AŞ'nin (GABORAS) liderliğinde yapılan ve Türkiye'de ticarete konu olan gayrimenkullerin el değiştirme hızını ölçen "Gayrimenkul Döngü Hızı" çalışmasına göre,hızı en yüksek il 18 yıl ile İstanbul olurken 173,5 yıl ile Artvin en düşük hızlı il olarak belirlendi. GABORASve Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Teknopark tarafından oluşturulan İnovasyon ve Bilim Araştırma Grubu tarafından oraya konulan"Gerçekleşen İşlemler İl Parsel İşlem Döngüsü"ne göre, ticarete konu olan gayrimenkullerin el değiştirme hızını ölçen "Gayrimenkul Döngü Hızı" ile ilgili çalışmalardan ilk bulgular elde edildi. İncelemelere göre, gayrimenkul el değiştirme hızı en yüksek il 18 yılla İstanbul olurken onu, 25 yılla Kocaeli, 26 yılla Kilis takip etti. Gayrimenkulünü en uzun süre kullanan ve döngü hızının en düşük olduğu il 173,5 yıl ile Artvin oldu. Gayrimenkul el değiştirme hızının 100 yıldan uzun olduğu görülen diğer iller arasında ise Gümüşhane, Rize, Kütahya ve Erzurum yer aldı. GABORAS'tan yapılan açıklamaya göre, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle düşen konut satışlarına kamu banklarının faiz indirimi can suyu olurken haziran ayında 93 bin 704 konut satıldı. Faiz düşüşü tarla, arsa, iş yeri satışlarını etkilerken, tüm satışlardan Hazine'ye 1 milyar 966 milyon lira gelir sağlandı. 285 milyon dolarla en çok konut satışı yapılan il ise İstanbul oldu. Türkiye genelinde yaklaşık 200 milyon tapu ve ortalama 2 milyon işlem hacmi incelenerek yapılan araştırmaya göre; İstanbul’da 18 yılda bir ticarete konu tüm gayrimenkuller işlem döngüsüne konu oluyor. İstanbul’un ardından döngü hızı yüksek iller arasında 25 yıl ile Kocaeli ikinci sırada yer alıyor. Döngü hızı yüksek diğer iller ise Yalova 27 yıl, Gaziantep 27 yıl, İzmir 32 yıl, Adana ve Ankara 36 yıl şeklinde sıralandı.

08 Temmuz 2020 Çarşamba