tatil-sepeti
Muz üretimi yılda 550 bin tonu buldu

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli: - "Türkiye'de muz tüketiminin yüzde 79'u yerli üretimden karşılanır hale geldi" Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, Türkiye'de muz tüketiminin yüzde 79'unun yerli üretimden karşılandığını belirterek, muz üretiminin 2002-2019 döneminde ise 95 bin tondan yaklaşık yılda 550 bin tona ulaştığını bildirdi. Pakdemirli, yazılı açıklamasında, Bakanlığa bağlı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğünün (TAGEM) çalışmalarının etkisiyle muz üretiminin son yıllarda hızla arttığına işaret etti. Yerli ürünlerin yaklaşık yüzde 32'sinin TAGEM'e bağlı Alata Bahçe Kültürleri Araştırma Enstitüsünce geliştirilen ve tescil ettirilen çeşitlerden oluştuğunu aktaran Pakdemirli "Muz üretiminde verimi ve kaliteyi artırmak için Enstitümüz tarafından bugüne kadar 13 proje tamamlandı. Bu gelişmelerin de etkisiyle Türkiye'de muz tüketiminin yüzde 79'u yerli üretimden karşılanır hale geldi." değerlendirmesinde bulundu. Pakdemirli, muz üretiminin 2002'de 95 bin ton iken 2010'da 210 bin 178 tona çıktığına işaret ederek, "2019 yılında ise 2002 yılına göre yaklaşık 6 katlık artışla üretim 550 bin tona ulaştı." ifadesini kullandı. Türkiye'nin muz açısından geçmişte net ithalatçısı konumunda olduğunu, buna karşın son yıllarda yerli üretimin artmasıyla ithalatta azalma yaşandığını belirten Pakdemirli, 2017'de ithalatın 208 bin ton, 2018'de 155 bin ton, geçen yıl ise ise 122 bin ton olarak hesaplandığını kaydetti.

25 Haziran 2020 Perşembe

Markaların hedefi hijyen ve sağlık

HABER: CEYHUN KUBURLU Türkiye’de Covid-19 salgını ile birlikte birçok sektörün iş yapış şekilleri değişmeye başladı. Bu iş kollarından biri de franchising. Sektörde faaliyet gösteren birçok marka internet sitesini ve mobil uygulamalarını yeniledi. Sektör temsilcileri, sadece bu alanlarda yeniliğin yetmeyeceğini belirterek, “Bazı markalar WhatsApp gibi uygulamaları da kullanmaya başladı. Ayrıca bazı markalar logo ve tasarımlarını değiştirdi. Bunlar paket servisteki amabalajlarda da gözümüze çarpıyor” dedi. İŞ YAPIŞ ŞEKİLLERİ Covid-19 sonrası yaşanan gelişmeler hakkında bilgi veren sektör temsilcileri, şunları söyledi: “Sadece yeme-içme sektöründe değil, artık birçok alanda yeni iş modelleri karşımıza çıkıyor. Mesela hazır giyim sektörü. Markalar, bu dönemde sadece kendi sitelerinde değil, birçok farklı alanda satış yapmanın önemini anladı. Eğitim sektörü online fuarlarla yurt dışındaki öğrencileri hedefliyor. Kahve markaları daha çok mahalle aralarında küçük dükkanlardan hizmet veriyor. Burada maliyetlerin de düştüğünü gözlemliyoruz. En çok da kira giderleri azalıyor. Artık insanların daha az sokağa çıktığını düşünürsek bu markalar bir adım öne çıkacak.” SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK Bugün Türkiye’de birçok mağazanın ve restoranın kapalı olmasına rağmen bazı markaların işlerine devam ettiğini hatırlatan sektör temsilcileri, şu değerlendirmeyi yaptı: “Bazı markaların bu sürece teknoloji açısından hazırlıklı olduğunu ve kendilerini sürekli geliştirdiğini gözlemledik. Hazır olmayanlar da hızlı hareket etti. Bugün logoların ve tasarımların dahi değiştiği bir dünyadayız. Markalar artık sağlığı daha fazla çağrıştıran renkler ve tasarımlar kullanıyor. Hijyen tedbirlerinin olduğu açıklamalara paketlerinde ve ambalajlarında daha fazla yer veriyor. Aynı zamanda sürdürülebilirlik mesajlarının olduğu notlar yerleştiriliyor. Artık yeni dünyada markaların ana hedefi sürdürülebilirlik, hijyen ve sağlık olacak. Bunlara yatırım yapanlar kazanacak. Çocuk ve yaşlıların daha çok düşünüldüğü bir dünya olacak. Kurumsal zincirlerin bu konunun üzerine düştüklerini gözlemliyoruz. Uzun süre de bu konu ön planda olacak.” MÜŞTERİ İLE DUYGUSAL BAĞ Yeni dünyada iş yapış modelleri üzerine çalışan markalar olduğunu da söyleyen sektör temsilcileri, “Çalışanına değer veren ve bu süreçte müşteri ile ilişkisini koparmayan markaların hep bir adım önde olacağını düşünüyoruz. Artık müşterinizle ‘dükkana gelsin, yeter’ fikri ile çalışmanız mümkün değil. Duygusal bağ kurmak çok önemli bir hale geldi. Yurt dışındaki franchise markaların da bu konuda çalışmalar yaptığını gözlemliyoruz. Bazı markalar mayıs ayı cirolarının yüzde 10’unu çalışanlarına ikramiye olarak dağıtma kararı aldı. Bu da müşteriler için önemli. Çünkü müşteriler çalışan haklarına ve onların mutluluğuna da önem veriyor. Bu yüzden franchise sektörü yeni dünyaya ayak uydurmada öne çıkacak” dedi.

03 Haziran 2020 Çarşamba

Milli yazılımla Sanal fuarlar başlıyor

Yerli ve milli yazılım katkısıyla düzenlenecek sanal fuarlar, 3 boyutlu gezme imkânıyla sınırlı kalmayacak. Firmalar ziyaretçileriyle anlık mesajlaşma ve görüntülü görüşme yapabilecek. Ayrıca 4 dilde çeviri hizmeti de sunulacak. Ticaret Bakanlığı, sanal fuarlar ve sanal ticaret heyetleriyle koronavirüs salgını döneminde de ihracatçılara yeni fırsatlar sunma stratejisini uyguluyor. Salgın sürecinde ertelenen ya da iptal edilen fuarlar sanal ortama taşınacak. Bu kapsamda 1-3 Haziran tarihinde ayakkabı ve saraciye fuarı ‘Shoedexpo’ ile başlayacak sanal fuar organizasyonu, 22-26 Haziran tarihlerinde yerli ve milli yazılımın katkılarıyla gerçekleştirilen ‘Agrivirtual-Sanal Tarım Makineleri Fuarı’ ile devam edecek. SANAL TİCARET PLATFORMLARI Tüm dünyayı etkisi altına alan salgın sebebiyle iş dünyasının hareket ve temas imkânlarının küresel ölçekte kısıtlandığını belirten Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, ticaret fuarlarının ya ertelendiğini ya da iptal edildiğini söyledi. Bu süreçte dijital pazarlama yöntemlerinin ve sanal ticaret platformlarının daha önemli hale geldiğini dile getiren Pekcan, Ticaret Bakanlığı olarak bu gelişmelerin dışında kalmadıklarını, ihracatçı birlikleriyle koordinasyon halinde başarıyla gerçekleştirmeye devam ettikleri sanal ticaret heyetleri organizasyonlarının ardından sanal fuar çalışmalarını da başlattıklarını bildirdi. AYAKKABI VE SARACİYE İLE BAŞLIYOR Bakan Pekcan, sanal fuarlarla katılımcı firmaların ve ürünlerinin tanıtımının, bu firmalar ve alıcılar arasında online seminer ve ikili görüşmeler ile panel gibi ticareti geliştirmeye yönelik tüm faaliyetlerin, 7 gün 24 saat esasıyla dijital platforma taşınacağını belirterek, şunları kaydetti: “Sanal fuarlarımıza 1-3 Haziran tarihinde ayakkabı ve saraciye fuarı ‘Shoedexpo’ ile başlıyoruz. Dijital pazarlama yöntemlerinden sanal ticaret fuarlarını firmalarımıza tanıtmak ve firmalarımızın bu platformlarda küresel rakiplerinden önce yer almasını sağlamak amacıyla Bakanlığımız koordinasyonunda Ege İhracatçı Birliği Genel Sekreterliğince düzenlenecek bu fuarda 30 katılımcı firmamızla yurt dışındaki 250 profesyonel alıcıyı buluşturacağız. Firmalarımız, fuarda sonbahar-kış sezonu için hazırlanmış koleksiyonlarını dijital platformda dünya ile buluşturacak ve küresel alıcı firmalarla web üzerinden online ikili iş görüşmeleri gerçekleştirecek.” 4 DİLDE ÇEVİRİ HİZMETİ Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, 22-26 Haziran tarihlerinde Bakanlığın koordinasyonu, Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri’nin organizasyonu ve Selçuk Üniversitesi’nin işbirliğinde ‘Agrivirtual-Sanal Tarım Makineleri Fuarı’nın da düzenleneceğini ifade ederek, şunları söyledi: “Yerli ve milli yazılım katkısıyla hazırlanan bu fuarla ziyaretçilere fuar alanını 3 boyutlu gezme imkanı sağlanmasının yanı sıra firmaların ziyaretçileriyle anlık mesajlaşma ile görüntülü görüşmelerine imkan tanınacak. Bunun yanı sıra 4 dilde çeviri hizmeti verilecek fuarda 100’ün üzerinde tarım makinası ihracatçımızı, 300’den fazla küresel alıcıyla buluşturacağız.” E-İHRACAT ÜYELİKLERİNE VE SANAL FUARLARA BÜYÜK DESTEK Pazara Girişte Dijital Faaliyetlerin Desteklenmesi Hakkında Cumhurbaşkanı Kararı 27 Mayıs 2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, “Bu çerçevede firmaları e-ihracata özendirmek amacıyla e-ticaret sitelerine üyelik giderlerini 2020 yılı için yüzde 80, takip eden yıllarda yüzde 60 oranında destekleyeceğiz. Sanal ticaret heyetleri ve sanal fuarlara katılım için iş dünyamızı temsil eden çatı örgütlerin yapacakları masraflar ve sanal fuar organizasyonları giderleri de yüzde 50 oranında desteklenecek” dedi. Karara göre, e-ticaret sitesi başına yıllık 8 bin liraya kadar, sanal ticaret heyeti ve sanal fuar faaliyetleri için faaliyet başına 50 bin dolara kadar destek sağlanacak. SANAL TİCARET HEYETİ AKTİF EDİLDİ Ticaret Bakanlığı, Covid-19 tedbirleri kapsamındaki seyahat kısıtlamaları ve önlemler nedeniyle gerçekleştirilemeyen genel ticaret heyeti programlarını, ‘sanal ticaret heyeti’ organizasyonları ile hayata geçirmeye başladı. Bu doğrultuda, sanal nitelikli ilk Genel Ticaret Heyeti, 13-15 Mayıs tarihlerinde Özbekistan’a yönelik düzenlendi. Özbekistan Genel Ticaret Heyeti’nin açılışı, bakanlık yetkilileri, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) ve Taşkent Ticaret Müşaviri’nin katılımıyla firmalara yönelik bir video konferansla yapılırken, sanal ortamda ikili firma görüşmeleri de gerçekleştirildi. Özbekistan Sanal Ticaret Heyeti programına hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri, yaş/kuru meyve ve sebze, çikolatalı ve şekerli mamuller, su ürünleri ve hayvansal mamuller, zeytin ve zeytinyağı gibi ürün üretimi, tarım makinaları, soğuk hava depolama ve gıda ambalajlama sektörlerinde faaliyet gösteren 16 Türk ve 44 Özbek firması katıldı. YENİ SANAL TİCARET HEYETİ PROGRAMLARI Sanal nitelikli Genel Ticaret Heyeti programlarına, 27-29 Mayıs 2020 tarihlerinde, kişisel bakım ürünleri, temizlik ürünleri, bebek ürünleri gibi gıda ve hızlı tüketim ürünleri sektörlerini kapsayan Kenya Sanal Ticaret Heyeti ile devam edildi. Bakanlığın belirlediği hedef ülkeler arasında yer alan Hindistan’a yönelik olarak da 15-19 Haziran tarihlerinde fındık ve mamulleri, hububat, bakliyat, yağlı tohumlar ve mamulleri, kuru meyve ve mamulleri, meyve sebze mamulleri, su ürünleri ve hayvansal mamuller, süs bitkileri ve mamulleri, tütün, zeytin ve zeytinyağı, gıda ve gıda dışı hızlı tüketim ürünleri, tarım makinaları, soğuk hava depoları ve iklimlendirme sektörlerini kapsayan bir sanal ticaret heyeti programı gerçekleştirilecek. 22-23 Haziran’da da söz konusu etkinliklere plastik ve metal mutfak eşyaları, cam ve seramik ev eşyaları, ev/banyo ürünleri ile ev tekstili sektörlerini kapsayan Güney Kore Sanal Ticaret Heyeti ile devam edilecek. Önümüzdeki dönemde ayrıca Almanya, Kazakistan, Nijerya, Bulgaristan ve Pakistan’a da genel ticaret heyeti düzenlenmesi planlanıyor. SEKTÖREL ÖZEL NİTELİKLİ ALIM HEYETİ DE GELİYOR Sanal platformda ilk sektörel ticaret heyeti de İstanbul Kimyevi Maddeler ve Mamulleri İhracatçıları Birliği tarafından yapı kimyasalları ve boya sektöründe, Kolombiya ve çevre Latin Amerika ülkelerine yönelik olarak 11-22 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirildi. Sektörel sanal ticaret heyetine, Türkiye’den 13 firmanın yanı sıra Kolombiya’dan 15, çevre ülkelerinden 10 firma katıldı. Ayrıca ihracatçıların, yurt dışında faaliyet gösteren büyük perakendeci, toptancı mağazalar ve süpermarket zincirleri ile iş görüşmeleri gerçekleştirmeleri amacıyla her seferinde tek firmaya yönelik düzenlenecek Sanal Özel Nitelikli Alım Heyeti programlarına da kısa sürede başlanacak.

02 Haziran 2020 Salı

‘Bal ormanları’yla 1 milyar $

Türkiye’de 2010 yılındaBal Ormanı Projesi’ni hayata geçirdiklerini ve bugün 70 bin 795 hektarlık alanı arıcıların kullanımına açtıklarını ifade eden Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, şu an 28 Orman Bölge Müdürlüğü’nde 533 bal ormanı olduğunu bildirdi. Karacabey, ilki 2013-2018 yıllarını kapsayan Bal Ormanı Eylem Planı’nın ikincisinin 2018-2023 dönemini içerecek şekilde yürürlüğe alındığına işaret ederek, bu yıl 56 bal ormanı kurulmasını hedeflediklerini kaydetti. DÜNYA İKİNCİLİĞİ Dünya bal üretiminde Türkiye’nin Çin’in ardından ikinci sırada yer aldığı bilgisini veren Karacabey, tozlaşma sayesinde 130 binden fazla bitki türünün çoğalmasını sağlayan arıların, dünya tarımsal üretiminin can damarlarından birini oluşturduğunu dile getirdi. Karacabey, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınıyla tarımsal faaliyetlerin daha da önem kazandığı bugünlerde, arılarla ilgili Orman Genel Müdürlüğü’nün de önemli çalışmalar yaptığına dikkati çekerek, dünya çam balı üretiminin yüzde 90’ının Türkiye tarafından karşılandığını aktardı. 720 BAL ORMANI Bal üretimi, ürünün ekonomik değeri ve gelecek yıl hedeflerine de değinen Karacabey, “Türkiye’de ticarete konu bal üretiminin 80 bin tonu çiçek, 30 bin tonu çam balı. Yaklaşık 150 bin hane arıcılıkla ek gelir sağlıyor. Türkiye’deki bal üretiminin ham piyasa değeri 450 milyon dolar civarında. Ülke ekonomisine katma değerinin ise yaklaşık 1 milyar dolar olduğu düşünülüyor. 2023 yıllık projeksiyonumuz, 40 bin tonu çam balı olmak üzere bal üretimini 125 bin tona çıkarmak, bal ormanı sayısını ise 720’ye yükseltmek” diye konuştu. EN FAZLA ÜRETİM ORDU’DA Türkiye’de geçen yıl 109 bin 330 ton bal üretilirken, bu alanda ilk sırayı 17 bin 57 tonla Ordu aldı. Tarım ve Orman Bakanlığı verilerinden yapılan derlemeye göre, arıcılığın geliştirilmesine yönelik Cumhurbaşkanı Kararı kapsamında, arılı kovan desteklemesi kovan başına 15 lira, gen kaynağı desteklemesi kapsamında arı koruma desteği kovan başına 40 lira, damızlık ana arı desteği adet başına 80 lira, organik statüde bulunan arılı kovan desteği kovan başına 10 lira ve Bombus arısı desteği koloni başına 60 lira olarak uygulanıyor.Bu çerçevede geçen yıl 1996 üreticiye destekleme ödemesinde bulunuldu.

02 Haziran 2020 Salı

Tarımda drone kullanımı tüm Türkiye’ye yayılacak

Tarım Kredi Kooperatifleri’nin iştiraklerinden Tarnet Tarım Kredi Bilişim ve İletişim Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin (TARNET A.Ş.) Genel Müdürü Huzeyfe Yılmaz, tarımda drone kullanımının haziran ayında Samsun’da çeltik ürününde başlatılacağını belirterek, “Daha sonra tüm Türkiye’ye yaygınlaştıracağız. Drone kullanım hizmetini çiftçiye bedava vermeyi düşünüyoruz” dedi. Tarımda teknolojinin çok fazla kullanılması ihtiyacının ortaya çıktığını anlatan Yılmaz, “Önümüzdeki dönemde sıkıntı yaşanmaması için tarım için teknolojinin, milli tarım teknolojilerinin konuşulmasının vakti geldi de geçiyor. Türkiye, savunma sanayinde yakaladığı başarıyı tarımda da yakalamalı” dedi. VERİMLİLİK ARTIŞI Yılmaz, girdi maliyetlerinin düşürülmesi, tarımda verimliliğin artırılması, tarımsal veriye sahip çıkma ve tarım teknolojilerinde farkındalık oluşturulması konularına odaklandıklarını belirterek, bunlar olmadan yapılan işlerin sürdürülebilir olamayacağını kaydetti. ÇİFTÇİNİN GÖZÜ Tarımda zirai insansız hava aracı kullanımının arttığını dile getiren Yılmaz, drone kullanımı ile çiftçinin hayatının kolaylaştırıldığını, en önemlisi de tarımda hastalığın azalmasının sağlandığını ifade etti. Yılmaz, 2030 yılına ilişkin drone raporunda, bu sistemlerin kullanımının yüzde 70’inin tarım alanında olacağının ifade edildiğini söyledi. Drone’ların, ‘çiftçinin gökyüzündeki gözü’ olarak tanımlanabileceğini vurgulayan Yılmaz, “Tarımda drone kullanımı, haziran ayında Samsun’da çeltik ürününde başlatılacak. Daha sonra tüm Türkiye’ye yaygınlaştıracağız. İlerleyen zamanlarda da drone kullanımının artırılmasını amaçlıyoruz. TARKİM ilaçlarını kullanan çiftçilerimize, drone kullanım hizmetini bedava vermeyi düşünüyoruz” diye konuştu.

02 Haziran 2020 Salı