tatil-sepeti
Türkiye’nin 524 melek yatırımcısı var

HABER: ADEM ORHUN Bir iş fikri veya projesi olan girişimci adayları en çok finansman konusunda zorlanıyor. İş planlarına güvenenler bazen yakın çevresinden borç alarak bazen de banka kredisi temin ederek hayallerini hayata geçirmeye çalışıyor. Fakat bu yöntem projenin kendi riskinin üzerine mali riskleri de ekliyor. Diğer taraftan girişimci bireyler veya büyümek isteyen şirketler için riski daha düşük bir yol var. Zira artık iş fikirlerini destekleyen ‘melek yatırımcılar’ mevcut. Finansmana erişimde zorluk yaşayanlara mali destek veya tecrübelerini aktaran melek yatırımcılar, girişimlerin başarıya ulaşmasını ve büyümesini sağlıyor. HATADAN KORUYOR Melek yatırımcılar, finansal ve fikri destek sağlamanın yanı sıra fikir sahibi girişimcileri tehlikeli hatalara düşmekten de koruyor. Ayrıca tecrübesiz girişimcilerin, eksik yönlerini görmeleri de sağlanıyor. Finansman arayışında ve sonrasında yatırım harcamalarındaki yanlışlar da iş ve hayat tecrübesi olan melek yatırımcılar tarafından önlenebiliyor. MEVZUATA GİRDİ Girişim ve projelere finansal desteğin giderek yaygınlaşması üzerine devlet de bu konuya el atarak, hukuki bir çerçeve çizdi. Bu çerçeveyi vergi avantajları dahilinde kurgulayan Hazine Müsteşarlığı hem girişimciye desteği ‘melek yatırımcılar’ için daha çekici hale getirdi hem de iki taraf için belli bir düzen sağladı. Hazine Müsteşarlığı’nın 15 Şubat 2013’te çıkardığı ‘Bireysel Katılım Sermayesi Hakkında Yönetmelik’ maddi çerçevesini oluşturuyor. Bu yönetmelik dahilinde yatırımcı olanların sayısı da giderek artıyor. 2013’ten bu yana toplam 321 kişi sisteme dahil oldu. Müsteşarlık tarafından lisans verilen melek yatırımcıların yanı sıra akredite edilmiş 7 adet ağda lisansı olmadan faaliyet gösteren 223 melek yatırımcı bulunuyor. YÜZDE 10 İÇİN 150 BİN TL Haziran 2013’te bireysel katılım sermayesi sistemi üzerinden ilk yatırım gerçekleşti. Bugüne kadar yapılan yatırımlarda Bireysel Katılım Yatırımcılar (BKY) yüzde 10 hisse bedeli için ortalama 150 bin TL sermaye aktardı. Resmi lisanslı melek yatırımcılar Haziran 2015 itibariyle 16 başvuruda, 5 milyon 143 bin TL yatırım gerçekleştirdi. Yatırım başvurularının sektörlere göre dağılımı üç ana alanda gerçekleşti. Yazılım ve uygulama geliştirme yüzde 53, e-ticaret yüzde 40 ve bilimsel araştırma geliştirme faaliyetleri yüzde 7. YATIRIMCI ŞARTLARI Bu arada Müsteşarlık, melek yatırımcı lisansı için iş tecrübesi ve mali yeterlilik kriterleri arıyor. Yüksek gelir veya servete sahip yatırımcıların, lisans almadan önceki iki yılda yıllık gayrisafi gelirinin en az 200 bin TL olması, lisans başvurusu anında toplam varlıklarının da en az bir milyon lira olması gerekiyor. Mevzuatta ‘Bireysel Katılım Yatırımcısı’ (BKY) olarak geçen melek yatırımcıların lisansları 5 yıl geçerli. Melek yatırımcılar mali destekleri sebebiyle devletten vergi teşviki alıyor. Beş yıl içinde bireysel olarak en fazla 20 farklı anonim şirketine yaptıkları yatırım, vergi desteği dahilinde. Çok tartışılan konulardan biri olan ortaklık meselesi de mevzuatta belirlenmiş. Yönetmeliğe göre bu yatırımcılar, girişim şirketi hisselerinin yüzde 50’sinden fazlasına sahip olamıyor. Bireysel katılım yatırımcısı veya ortakları, girişim şirketinde doğrudan ya da dolaylı olarak yönetici olamıyor. Yani şirketin kontrolünün girişimcide olması gerekiyor. Akrabalık ilişkisi veya yönetici atama konusunda da belirli kısıtlamalar var. MADDİ MANEVİ SEBEPLER Melek yatırımcıların, tecrübe ve paralarını paylaşmalarının sebepleri de belirlenmiş. Buna göre yatırımcıların yüzde 38’i büyüme potansiyeli ve yüksek getiri sebebiyle bu konuda adımlar atıyor. Yüzde 31’i de maddi ve manevi destek, yüzde 18’i yenilikçi iş fırsatları ve manevi destek, yüzde 13’ü ise alternatif yatırım imkanlarını değerlendirme fikri sebebiyle yatırımcı olmuş. ÇOĞU İSTANBUL’DA Melek yatırımcı lisansı için başvuranların yüzde 84’ü Marmara Bölgesi’nden. İstanbul’dan 252, Bursa’dan 12, İzmir’den 7, Kocaeli’den 5 başvuru yapıldı. Başvuran yatırımcıların 111’i iş tecrübesine, 116’sı da servete sahip olurken 94’ü ise yüksek gelir sahibi gruptan. Servete sahip yatırımcıların ortalama varlık değeri 2.5 milyon TL. Yatırımcı başvurusunda bulunanların 27’si doktora, 138’i yüksek lisans, 133’ü lisans, 9’u lise, 1’i ilköğretim mezunu. VERGİ TEŞVİKİ İÇİN BUNLARA DİKKAT Melek yatırımcıların, yatırımları karşılığında vergi teşviki alması için girişimci taraftan istenen şartlar bunlar: * Türk Ticaret Kanunu’na tabi anonim şirket olmalı. * Şirketin BKY’nin iştirakinden önceki iki mali yılda net satışı yıllık 5 milyon TL’den fazla olmamalı. * En fazla 50 çalışanı olmalı. * Başka bir şirketin kontrolünde bulunmamalı. * Şirketin, BKY ile akrabalık ilişkisi olmamalı. * Müsteşarlıkça belirlenen devlet desteği sağlanacak sektörler listesinde olmalı. * Payları halka arz edilmemiş olmalı. GİRİŞİMCİ NE YAPMALI * Yatırımcı arama, girişimci veya fikir sahibi için en sancılı süreçlerden biri. * Yatırım alındığında ise maddi desteğin ötesinde girişimci ile yatırımcı arasında bir nevi ‘evlilik’ yaşanıyor. * Uzmanlar ‘para gelsin de nereden gelirse gelsin’ düşüncesinin yanlış olduğunu vurguluyor. * Yatırım fikrini veya projeyi yatırımcıya e-posta ile göndermektense, referans vasıtasıyla yüz yüze görüşmede anlatmak büyük avantaj sağlıyor. * Doğru yatırımcıyı bulmak da önemli. Müstakbel yatırımcının iş tecrübesi ve hangi sektörlerle ilgilendiği önemli bir yol gösterici. * Birkaç sayfalık sunum ile planın ana fikri, sebepleri açık bir şekilde yatırımcıya anlatılmalı. * Planda beklentiler, muhtemel problemler ve çözüm önerileri, tanımlanmış riskler, hedefler bir bir sıralanmalı. * Müşterilerin özellikleri ve pazarlama stratejilerinin belirlenmiş olması yatırımcı için önemli. * Madem bir fikir ve iş büyütme planı var. Dolayısıyla ‘nedeni’ ve ‘nasılı’ düşünülmeli, cevaplanmalı ve yazılı olarak ortaya konulmalı. BAŞKA MERKEZLER VAR * İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Kalkınma Ajansı desteğiyle İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin düzenlediği ‘Teknoloji Melekleri Proje Pazarı’ gibi uygulamalar da genç kadın girişimcilere Silikon Vadisi’nin kapısını açan fırsatlar sunuyor. * Birçok kurumun ve üniversitenin de işin başındaki fikirler ve gruplar için destekleri ve kuluçka merkezleri bulunuyor. TÜBİTAK BİGG Programı, bireysel genç girişimleri destekliyor. * Bu konuda uygulayıcı olan İTÜ Arı Çekirdek Merkezi de mikro girişimcilik eko sistemi sunuyor. * TBAA Melek Yatırımcılar Derneği’nin, büyük holding vakıflarının ve ticari bankaların girişimci projelerine destek ve hibe uygulamaları bulunuyor. TURQUALİTY’DEN YÜZDE 50’LİK DESTEK TURQUALİTY destek programı kapsamına alınan yararlanıcıların danışmanlık faaliyetlerine ilişkin giderleri yüzde 50 desteklenecek. HER MARKA İÇİN GEÇERLİ Ekonomi Bakanlığı Para-Kredi ve Koordinasyon Kurulu’nun Döviz Kazandırıcı Hizmet Sektörleri Markalaşma Destekleri Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair Kararı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre, TURQUALİTY destek programı kapsamına alınan yararlanıcıların uluslararası pazarda rekabet avantajını artırmak üzere alacakları ile aralarında Ar-Ge ve ürün geliştirme, değer zinciri yönetimi, iş geliştirme, marka stratejisi, satış ve pazarlama yönetiminin de bulunduğu danışmanlık faaliyetlerine yüzde 50 destek verilecek. Desteklere ilişkin limitler, destek kapsamındaki her bir marka için geçerli olacak.

18 Ağustos 2015 Salı

61 teknoloji geliştirme bölgesine teşvik

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı verilerine göre, 2001’den bu yana 61 Teknoloji Geliştirme Bölgesi (TGB) kuruldu. Şu an yüzde 4 olan ileri teknoloji ürünlerinin ihracat içindeki payının 2023’e kadar yüzde 15’e çıkması hedefleniyor. Bu bağlamda Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nin sayısı artırılıyor. BİLGİ ÜRETİLİYOR Bu bölgelerin Türkiye’nin gelişimi için önemli olduğunu vurgulayan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, buralarda teknolojik bilgi üretip ticarileştirmeyi amaçladıklarını söyledi. Bakan Işık, şöyle devam etti: “Üretim yöntemlerinde kaliteyi yükseltmek istiyoruz. Verimliliği artıracak ve maliyetleri düşürecek yenilikler geliştirmeyi planlıyoruz. Ayrıca KOBİ’lerin teknolojiye uyum sağlamasını arzuluyoruz. Araştırmacılara iş imkanları oluşturmaya çalışıyoruz. İleri teknoloji yatırımı yapacak yabancı sermayenin ülkeye girmesini hızlandırarak, sanayide rekabet gücünü artırmayı planlıyoruz.” 46’SI FAALİYETTE Kurulan bölgelerin 46’sının faaliyette olduğunu hatırlatan Bakan Işık, 15’inin ise altyapı çalışmalarının devam ettiğini kaydetti. Bakan Işık, Türkiye’nin dünyada teknoloji geliştirme bölgelerine en cömert destek veren ülkelerden biri olduğuna dikkat çekerek, “Şu anda yüzde 4’lerde olan ileri teknoloji ürünlerinin ihracat içindeki payını yüzde 15’e çıkarmak için bu bölgeleri destekleyeceğiz ve sayısını artıracağız” dedi. BAKANLIK DESTEKLİYOR Bakan Işık, Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu kapsamında şirketlere sağlanan destek, teşvik, muafiyet ve istisnalar hakkında ise şu bilgileri paylaştı: “Bölgelerin kurulması için idare binası, kuluçka merkezi ve altyapı inşasıyla ilgili giderlerin yönetici şirket tarafından karşılanamayan kısmı Bakanlık bütçesindeki ödenekle sınırlı olarak karşılanabilir. Ayrıca Ar-Ge’yi desteklemeye yönelik şirketçe yürütülen kuluçka programları, teknoloji transfer ofisi hizmetleri ve teknoloji işbirliği programlarıyla ilgili giderlerin yönetici şirketçe karşılanamayan kısmı da Bakanlık ödeneklerinden karşılanabilir.” VERGİ MUAFİYETİ Öte yandan Bakan Işık şirketlerin, kanunun uygulanması kapsamında elde ettiği kazançlardan 2023 sonuna kadar gelir ve kurumlar vergisinden istisna tutulduğunun, damga vergisi ve harçtan muaf olduğunun altını çizdi. Belediyelerce atık su bedeli alınmadığını da dile getiren Bakan Işık, Hazineye ait taşınmazlar için Maliye Bakanlığı tarafından yönetici şirket lehine ilk 5 yılı bedelsiz, devam eden yıllar için yatırım konusu taşınmazın emlak vergi değerinin binde ikisi karşılığında irtifak hakkı tesis edildiğini veya kullanma izni verildiğini de sözlerine ekledi. ÖĞRETİM ÜYELERİ ŞİRKET KURABİLİYOR * Yarı zamanlı görevlendirilen öğretim üyelerinin buradaki gelirleri üniversite döner sermaye kapsamı dışında tutuluyor. * Sürekli istihdam edilenlere ise kurumlarınca aylıksız izin veriliyor ve kadrolarıyla ilişkileri devam ediyor. * Öğretim elemanları, üniversite yönetim kurulunun izniyle yaptığı araştırmaları ticarileştirmek amacıyla bölgelerde şirket kurabilecek. * Ya da kurulu bir şirkete ortak olabilecekler ve şirketlerin yönetiminde görev alabilecekler. PRİMİN YÜZDE 50’Sİ MALİYE’DEN * Ar-Ge destek personelinin ücreti 2023 sonuna kadar her türlü vergiden istisna olacak. * Üretilen sistem-veri yönetimi, iş uygulamaları, sektörel, internet, mobil ve askeri komuta kontrol uygulama yazılımı hizmetleri de 2023 sonuna kadar KDV’den müstesna kalacak. * Personelin sigorta priminin işveren hissesinin yüzde 50’si Maliye Bakanlığı tarafından desteklenecek. HANGİ İLDE KAÇ BÖLGE VAR Türkiye’de en fazla Teknoloji Geliştirme Bölgesi Ankara’da bulunuyor. Ankara’yı 8 Teknoloji Geliştirme Bölgesi ile İstanbul takip ediyor. İstanbul’u 4’er bölge ile Kocaeli ve İzmir izliyor. Konya da 2 Teknoloji Geliştirme Bölgesi’ne sahip olurken Antalya, Kayseri, Trabzon, Adana, Erzurum, Mersin, Isparta, Gaziantep, Eskişehir, Bursa, Denizli, Edirne, Elazığ, Sivas, Diyarbakır, Tokat, Sakarya, Bolu, Kütahya, Samsun, Malatya, Urfa, Düzce, Çanakkale, Kahramanmaraş, Tekirdağ, Van, Çorum, Manisa, Niğde, Burdur, Yozgat, Kırıkkale, Balıkesir, Hatay ve Karaman’da 1 Teknoloji Geliştirme Bölgesi faaliyet yürütüyor.

11 Ağustos 2015 Salı

Akaryakıtta kâr etmek zorlaştı

HABER: FAHRİ SARRAFOĞLU Vergi gelirlerinin önemli bir kısmını oluşturan akaryakıt sektörü kâr marjlarının maliyetleri karşılayamayacak derecede düşmesinden endişeli. Sektörün rekabet edebilmesi için mevzuatla ilgili sorunlarına çözüm bekleyen sektör, kayıtdışı üretim ve satışların sona ermesini bekliyor. KAYIT DIŞI BİTMELİ Akaryakıt Meslek Komitesi Başkanı Mehmet Şakir Can, tüm sektörlerin ortak sıkıntısı olan kayıtdışı üretim ve satışın kendilerini de etkilediğini söyledi. Bu durumdan sadece sektörün değil ülke ekonomisinin de zarar gördüğüne dikkat çeken Can, şunları söyledi: “Öncelikle kayıt dışı sona ermeli. Kâr marjları maliyetleri karşılayacak kadar yeterli değil. Mevzuattan kaynaklanan istihdam sorunumuz var. Özellikle yeni çıkan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu çerçevesinde petrol istasyonlarında iş güvenliği uzmanı ve hekimi çalıştırma zorunluluğu var. Bu durum bayileri maddi olarak oldukça mağdur ediyor. Kanun çıkmadan önce, akaryakıt istasyonlarında LPG sorumlu müdür çalıştırılıyordu. Kanun ile LPG sorumlu müdür sıfatı ile birlikte iş güvenliği uzmanı istihdamı zorunluluğu getirildi. Oysa kanun çerçevesinde çalıştırılan iş güvenliği uzmanı ve LPG sorumlu müdürü iş tanımı olarak aynı. Bu durumda aynı iş için iki ayrı statüde farklı ücret ödemek zorundasınız.Şehir merkezleri dışındaki istasyonları satışlarının düşük olması nedeniyle giderleri karşılayamayacak durumda. Buna ek olarak, tavan fiyat uygulaması ile zaten düşük olan kâr marjı tamamen zarara dönüşüyor. Nakliye maliyetlerinin pompa fiyatlarına reel olarak yansımaması ise diğer bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.” TÜKETİCİYE TAVSİYELER Can, tüketicilere de hem araçlarının uzun ömürlü olması hem de ülke ekonomisine katkı açısından şu tavsiyelerde bulundu: “Mümkün olduğu kadar aynı istasyondan ikmal yapmalılar. Tüm lisanslı akaryakıt istasyonları EPDK tarafından denetleniyor. Tüketici fiyat panosuna bakmadan ikmal yapılmamalı. Zira rekabet ortamında tüketici en uygun fiyata aracının ikmalini yapabilir.” ‘İLK KEZ 100 ŞİRKETİN DIŞINDA KALDIK’ Komite Başkan Yardımcısı ve Meclis Üyesi Haşmet Akın Ketenci, akaryakıt bayilerinin 2015’e yok olma tehlikesi ile girdiğini belirtti. Bayilerin çoğunun ayakta kalma savaşı verdiğini, birçoğunun ise kârsızlık nedeniyle el değiştirdiğini söyleyen Ketenci, yaşananları şöyle özetledi: “EPDK’nın akaryakıt fiyatlarının takibine ilişkin kararı sektörü zora soktu. Bu karar Petrol Piyasası Kanunu’nun ‘en yakın erişilebilir serbest piyasa koşullarına göre’ oluşmasını öngördüğü fiyatların takibini düzenledi. En yakın erişilebilir ülkeler olarak Avrupa’nın Türkiye’ye en uzak ülkeleri olan Almanya ve İngiltere örnek alındı. Oysa bu ülkelerin yapısı bizden farklı. EPDK, sektörün ve Odaların olumsuz görüşüne rağmen kararı değiştirmedi. Küresel şirketler, kâr ve vergi rekorları kırıyor. Ülkemizde ise ilk kez kurumlar vergisi listesindeki 100 şirketin dışında kaldık.” Şubatta, EPDK’nın2 ay süreyle akaryakıtta tavan fiyat uygulanmasına karar verdiğini hatırlatan Ketenci, şu uyarıyı yaptı: “Sektörde dürüst ve basiretli tacirlerin iş hayatına devam etmesi isteniyorsa, makul brüt marjlar üzerindeki baskı sonlandırılmalı. EPDK sektör oyuncularının sesine kulak vermeli.” YATIRIMCININ YOLU AÇILMALI Meclis Üyesi Hasan Sevilir, yatırım yapmak isteyenin önünün açılması gerektiğine işaret ederek, birçok meslektaşının sektörden çıkmaya çalıştığını vurguladı. Sevilir, açıklamasında sektörün kârlılık açısından zor günler yaşadığına da değinerek şunları söyledi: “Taban fiyat geldi, maliyetler yükseldi. Özellikle istihdam maliyeti çok arttı. Maliyet için gerekli kâr marjlarını yakalayamıyoruz. Birçok arkadaşımız istasyonlarını kiraya veriyor. Şu an hangi meslektaşımıza dokunursanız mutlaka bir ah işitirsiniz.” Tüketicilerin akaryakıt alırken mutlaka güvendikleri yerden almalarını tavsiye eden Sevilir, sözlerini şöyle tamamladı: “Nasıl ki farklı arabalar varsa, bu arabaların da kullanacağı farklı akaryakıtlar var. Mutlaka kaliteli akaryakıtın kullanılmasını tavsiye ediyoruz. Belli bir markaya sabit kalınacak diye dayatma yapılmamalı. Ancak kaliteli ürünler tercih edilmeli.”

11 Ağustos 2015 Salı

Kongre turisti 3 günde 2.500 dolar harcıyor

İstanbul’da yapılan kongre sayısı 10 yılda yüzde 280 arttı. Geçen yıl 130 uluslararası kongreye ev sahipliği yapan İstanbul’a gelen kongre turistleri, yaklaşık 190 milyon dolar döviz bıraktı. Bu yıl ise yapılacak kongre sayısı şu anda 97 olurken, bu sayının yıl sonuna kadar daha da artacağı belirtiliyor. YÜZDE 280 ARTTI İstanbul’da kongrelerin en çok mayıs, haziran ve eylül aylarında düzenlendiğini dile getiren İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) Genel Müdürü Özgül Özkan Yavuz, kongrelerin yıl boyu devam etiği için kente senenin her döneminde ziyaretçi kazandırdığını ifade etti. Yavuz, 10 yılda etkinlik sayısını yüzde 280 artıran İstanbul’un tek başına ülke kongre gelirlerinin yüzde 70’ini sağladığını vurguladı. 2014’TE 130 KONGRE Geçen yıl düzenlenen 130 kongre ile İstanbul’un bu alanda dünya 9’uncusu olduğunu dile getiren Yavuz, “İstanbul artık ilk 10’daki yerini sağlamlaştırdı. 2010’dan bu yana son 4 yıldır dünyanın ilk 10 kongre şehri arasında yer alan İstanbul, ağırladığı 75 bin 864 delege ile dünya 8’incisi. İstanbul’u 30 kongre ile Antalya, 12 kongre ile İzmir ve 10 kongre ile Ankara takip ediyor” dedi. 5 KAT DAHA FAZLA Yavuz, kongrelere katılan delegelerin alım güçlerinin sosyo-ekonomik konumlarına bağlı olarak normal turistlere göre 4-5 kat daha fazla olduğunu belirtti. Yavuz, dünyanın her yerini gezen ve seyahat kültürü yüksek olan bu kişilerin otel, restoran, müze, eğlence mekanı, alışveriş merkezi, banka ve kredi kart şirketleri dahil olmak üzere şehrin tüm ticari hayatına önemli bir canlılık getirdiğini kaydetti. 190 MİLYON DOLAR Kongre delegelerinin gittikleri şehirlerde ortalama kalış sürelerinin 3.5 gün olduğunu ve 2 bin 500 dolar harcadığını anlatan Yavuz, geçen yıl İstanbul’a gelen 75 bin 864 uluslararası kongre delegesinin şehre yaklaşık 190 milyon dolar döviz bıraktığını söyledi. Bu kişilerin aynı zamanda severek ayrıldıkları bir şehre gelecekte iş bağlantısı, arkadaş ve iş grupları ile dönme potansiyeline sahip olduğunu aktaran Yavuz, “Bu bakımdan kongre delegelerinin olumlu izlenimleri şehrin tanıtımını sağlıyor. Dolayısıyla bölgesel ve ulusal ekonomiye sağlanan maddi girdi bakımından bulunmaz bir fırsat. Kongre turisti normal turistlerden daha fazla harcıyor” dedi. 75 BİNDEN FAZLA DELEGE GELDİ 2014’te İstanbul’da düzenlenen uluslararası kongrelere katılan delege sayısı 75 bin 864 olarak belirlendi. 2015 için bu rakam henüz netleşmezken, kesinleşmiş 97 kongre için 57 bin delegenin İstanbul’a geleceği öngörülüyor. Bu rakamın yıl sonuna kadar daha da artacağı kaydediliyor. TÜRKİYE 19’UNCU Coğrafi konumu, tarihi ve kültürel zenginliği, gelişen alt yapısı ve turizm potansiyeli ile Türkiye’nin bu pazardaki cazibesi her geçen yıl artıyor. Bu alanda Türkiye, 190 kongre ile dünyada 19’uncu sırada yer alıyor. Yeni havalimanı, kongre merkezi ve konaklama tesisi yatırımları, yeni projeler ve popüler olmaya başlayan destinasyonlar ile önümüzdeki yıllarda bu sayının artması bekleniyor. 2 BİN ÜNİVERSİTE TEMSİLCİSİ GELECEK Avrasya Üniversiteler Birliği (EURAS), İstanbul’da Avrasya Uluslararası Yüksek Eğitim Zirvesi (EURIE) düzenleyecek. Zirveye ABD, Kanada, Arjantin, Brezilya, Güney Kore ve Çin gibi ülkelerin de bulunduğu 300 üniversiteden 2 bin temsilci katılacak. Gelecek şubatta Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenmesi planlanan zirvede 25 konferans yapılacak. KÜRESEL İŞİTME ENGELLİ POLİTİKALARI BELİRLENDİ Dünya Sağırlar Federasyonu’nca düzenlenen 17. Dünya Sağırlar Kongresi, İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlendi. 2015-2019 Küresel Sağır Toplumu Politikaları’nın belirlendiği kongrede, 103 ülkeden akademisyen ve profesyoneller bir araya geldi.

11 Ağustos 2015 Salı

Şehirlerarası ulaşım havalandı

HABER: OSMAN KUVVET Artan taşıt sayısı, ekonominin gelişmesiyle birlikte gerek ticarette gerekse yerleşimde yeni merkezlerin oluşması ulaşımda alternatif arayışlarını da beraberinde getirdi. Bu alternatiflerden biri de hava taşımacılığı. Bu taleple hayatımıza yeni girmeye başlayan ulaşım alternatiflerinden biri de helitaksi olarak adlandırılan helikopterler ve deniz uçakları. Helitaksiler ilk olarak Bursa-İstanbul seferlerine başlamıştı. Buna son olarak İstanbul’u Gemlik ve Bandırma’ya bağlayan helikopter seferleri de eklendi. Bursa’dan, Kadıköy, Şişli ve Atatürk Havalimanı noktalarına yolcu taşıyan helikopter ile İstanbul içinde de hizmet alabiliyorsunuz. Bursa Gemlik’ten, İstanbul Haliç’e günde tek yönde 4 olmak üzere toplamda 8 sefer yapan hava taksi (deniz uçakları) yolcularını İstanbul’a 20 dakikada getiriyor. İstanbul-Bandırma arasında da günde tek yönde 2 sefer yapılıyor. UÇUŞ NOKTALARI ARTACAK İstanbul-Bandırma seferi de düzenleyen Burulaş Müdürü Turgut Eraydın, çalışmalarda sona gelindiğini çok yakın zamanda İstanbul-Çeşme ve İstanbul-İzmir seferlerinin de başlayacağını ifade etti. 2 pilot, 8 yolcu taşıyan hava taksi yolcularına VIP hizmet veriyor. Eraydın, İstanbul-İzmir arasının 8 saatten 1.5 saatin biraz üzerinde bir süreye ineceğini söyledi. SEFERLER ARTTI Havataksi, toplamda 2 adet denizden denize, 1 de karadan karaya olmak üzere 3 uçakla hizmet veriyor. Sabah tek yönde 2 sefer (8.00, 9.20) ve akşam yine tek yönde 2 sefer (16.00, 17.30) olmak üzere günde karşılıklı 8 sefer yapılıyor. Toplam 4 kaptan pilot ve 5 yardımcı pilot ile hizmet veren havatakside pilotların ortalama 5 bin uçuş saatinin üzerinde tecrübeleri olduğunu dile getiren Eraydın, doluluk oranının ise yüzde 60 olduğunu ifade ederek bu oranın daha artması gerektiğini söyledi. ULAŞIMDA HELİTAKSİ Bir diğer ulaşım aracı helitakside fiyatlar 350-500 lira civarında olsa da destinasyona göre daha da ucuzlayacak. Ayrıca helitaksi ile destinasyon sayısı da artıyor. Atatürk Havalimanı, Şişli, Kadıköy, Bandırma, Sabiha gökçen bunlardan sadece bir kaçı. DOĞAL AFETLERDE ÇOK İŞE YARAYACAK Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü (SHGM), Her İlçeye Bir Heliport ve Her Gökdelene Bir Heliport projelerini yürütüyor. Söz konusu projelerle SHGM, doğal afetlerde kurtarma, tahliye, yangın söndürme ve sağlıkla ilgili ambulans hizmetlerinde kullanılma başta olmak üzere helikopter taşımacılığının emniyetli ve standartlara uygun şekilde sürdürülmesini amaçlıyor. HELİPORT SAYISI 65’E YÜKSELDİ Türkiye genelinde işletim izni verilen heliport sayısı 65’e ulaştı. Halen işlemi devam eden 132 heliport başvurusu bulunuyor. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü’nün (SHGM) yürüttüğü Her İlçeye Bir Heliport Projesi kapsamında ülke genelinde işletme ruhsatı verilen heliport sayısı, 2002’de 21 iken bugün itibarıyla 65’e yükseldi. Bunlardan 28’i yükseltilmiş heliport statüsünde bina üzerine inşa edildi. İşlemi devam eden ise 132 başvuru var. TEŞVİK EDİLİYOR Her Gökdelene Bir Heliport Projesi ile inşa edilen gökdelenlerin üzerine heliport yapılması teşvik ediliyor. Proje kapsamında SHGM’ye 33 gökdelen için heliport başvurusu yapıldı. Çoğunluğu ise küçük heliped statüsünde bulunuyor. Sağlık Bakanlığı’nın Ambulans Helikopterleri Projesi kapsamında, Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM) ile koordineli şekilde yolların kenarlarına acil iniş-kalkış alanları yapılmasına için çalışmalar da sürdürülüyor. YAYGINLAŞACAK Heliportlar, sivil havacılık sektöründe hava taksi ulaşımı ve helikopter işletmeciliği konusunda yaşanan gelişmeler doğrultusunda il bazında uygun görülen yerlerde inşa edilecek. Söz konusu yapıların, valiliklerin koordinasyonunda il özel idareleri, belediyeler, üniversiteler ve diğer kamu kurum ve kuruluşları ile özel teşebbüsler tarafından yapılması planlanıyor. YERLİ HELİKOPTER 2018'DE GÖKLERDE Ön tasarım aşamasının tamamlanmak üzere olduğu Özgün Helikopter’in 2018’de ilk uçuşunun gerçekleştirmesi hedefleniyor. Helikopter’in 2020’de ise hizmete girmesi bekleniyor. Özgün Helikopter Prototip Geliştirme Tesisleri’nin temeli atıldı. Temel atma töreni Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ’nin (TUSAŞ) Ankara Kazan’daki tesislerinde yapıldı. 5 TON SINIFINDA TUSAŞ’tan yapılan açıklamada, Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) ile TUSAŞ arasında 2013 yılında imzalanan Özgün Helikopter Programı kapsamında, 5 ton sınıfında, Avrupa Havacılık Emniyet Ajansı (EASA) ve Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü sertifikalı sivil ve askeri kullanıma uygun helikopterler geliştirildiği hatırlatıldı. TASARIMI BİTİYOR Projenin ön tasarımı tamamlanmak üzere. Helikopterler de 2018’de ilk uçuşunu gerçekleştirecek ve 2020’de hizmete girecek.Tesislerde prototip helikopterlerin geliştirme, üretim ve alt sistem entegrasyon çalışmaları da gerçekleştirilecek. Ayrıca temel atma töreninde, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı (TSKGV)şirketleri TUSAŞ ile ASELSAN arasında özgün helikopterlerde yer alacak aviyonik sistemlerin geliştirilmesi ve entegrasyonu için bir alt yüklenicilik sözleşmesi imzalandı.

11 Ağustos 2015 Salı