tatil-sepeti

Yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) ile mücadele edilen ilk yarıda Türkiye 606,5 milyon dolarlık kuru meyve ve mamulleri ihraç ederken, bu rakamın 222,1 milyon dolarını çekirdeksiz kuru üzüm, 114,9 milyon dolarını da kuru kayısı oluşturdu.

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerinden derlenen bilgilere göre, Kovid-19 salgını kapsamında alınan önlemler nedeniyle ihracatta yaşanan hızlı düşüş, kuru meyve ve mamulleri sektöründe yüzde 6,2 ile nispeten sınırlı kaldı.

Toplam 11 alt kalemden oluşan sektör, ilk yarıda gerçekleştirdiği 606,5 milyon dolarlık dış satımla, geçen yılın aynı dönemine kıyasla ihracat hacmini büyük ölçüde korudu.

İlk yarıda sektörün en fazla ihraç ettiği ürün ise 222.1 milyon dolarla çekirdeksiz kuru üzüm oldu. Bunu 114,9 milyon dolarla kuru kayısı, 90,4 milyon dolarla kuru incir, 81 milyon dolarla antep fıstığı70 milyon dolarla badem izledi.

Aynı dönemde 15,3 milyon dolarlık ceviz, 8,6 milyon dolarlık kayısı ve zerdali çekirdeği, 7,5 milyon dolarlık leblebi, 6,5 milyon dolarlık çamfıstığı, 3,5 milyon dolarlık elma kurusu ve 707,6 bin dolarlık da erik kurusu ihraç edildi.

Öte yandan diğer meyve kuruları altında 28,1 milyon dolar, diğer kavrulmuş meyveler başlığında da 17,2 milyon dolar ihracat gerçekleştirildi.

İLK YARIDA EN FAZLA İHRACAT ARTIŞI ÇAMFISTIĞINDA

Bu yılın ocak-haziran döneminde kuru meyve ve mamulleri sektörünü oluşturan 11 alt kalemden 8'inde ihracat artışı yaşanırken, 3'ünde düşüş gözlendi.

En fazla artış yaşanan kuru meyve ve mamulü ise yüzde 55,8 ile çamfıstığı oldu. Çamfıstığını yüzde 50,4'lük ihracat artışıyla erik kurusu izledi.

İlk yarıda ihracatında düşüş yaşanan kuru meyve ve mamulleri ise yüzde 55,3'yle kayısı ve zerdali çekirdeği, yüzde 55,2'yle antep fıstığı, yüzde 52,7'yle badem şeklinde sıralandı.

HAZİRANDA İHRACAT YÜZDE 40,7 ARTTI

Kuru meyve ve mamulleri sektörünün ilk yarıda aylara göre performansına bakıldığında, hacim bazında en iyi rakamın Türkiye'de ilk Kovid-19 vakasının görüldüğü mart ayında elde edildiği görüldü.

Yıla 114,1 milyon dolarlık ihracatla başlayan ve şubatta 100,9 milyon dolarlık dış satıma imza atan kuru meyve ve mamulü sektörü, mart ayında 123,6 milyon dolarlık ürününü dünya pazarına sundu.

Kovid-19 tedbirlerinin arttığı nisan ve mayıs aylarında sektörün ihracatının kademeli düşerek sırasıyla 104,1 milyon dolar ve 74,4 milyon dolara gerilediği görüldü.

Birçok ülkenin normalleşme sürecini hızlandırdığı haziran ayına gelindiğinde ise kuru meyve ve mamulleri sektörü ihracatını yıllık yüzde 40,7 artırarak 89,5 milyon dolara taşıdı.

08 Temmuz 2020 Çarşamba

Etiketler : Sektörel

Borsa İstanbul Kıymetli Madenler ve Kıymetli Taşlar Piyasası'nda (KMKTP) standart altının kilogram fiyatı 3 milyon 75 bin liraya yükseldi.

Altın piyasasında en düşük 2 milyon 923 bin lira, en yüksek 3 milyon 80 bin lirayı gören standart altının kilogram fiyatı, gün sonunda yüzde 0,3 artışla 3 milyon 75 bin lira oldu. Standart altının kilogram fiyatı dün günü 3 milyon 66 bin 399,50 liradan tamamlamıştı.

 

EN FAZLA İŞLEM YAPAN KURUMLAR

KMKTP'de altında toplam işlem hacmi 2 milyar 687 milyon 928 bin 567,14 lira, işlem miktarı ise 878,70 kilogram oldu.

Tüm metallerde toplam işlem hacmi ise 3 milyar 117 milyon 214 bin 56,50 lira düzeyinde gerçekleşti.

Altın borsasında bugün en fazla işlem yapan kurumlar, Uğuras Kıymetli Madenler, İstanbul Altın Rafinerisi, Türk Ekonomi Bankası, NMGlobal Kıymetli Madenler ile Akbank olarak sıralandı.

 

Bugünkü işlemlere ilişkin veriler şöyle:

 

 

 

STANDART TL/KG           DOLAR/ONS

 

Önceki Kapanış 3.066.399,50     2.787,00

 

En Düşük            2.923.000,00     2.677,00

 

En Yüksek          3.080.000,00     2.809,00

 

Kapanış 3.075.000,00     2.677,75

 

Ağırlıklı Ortalama           3.062.997,46     

 

Toplam İşlem Hacmi (TL)            2.687.928.567,14             

 

Toplam İşlem Miktarı (Kg)          878,70  

 

Toplam İşlem Adedi       49         

17 Ekim 2024 Perşembe

Dünya Altın Konseyi (WGC), altının uzun vadede son 50 yılda enflasyonun önemli oranda üzerinde, küresel Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) ile uyumlu bir getiri sağladığını açıkladı.

Dünya Altın Konseyi, "Altının uzun vadeli getiri beklentisi" başlıklı raporunu yayımladı.

Raporda, altının portföy riskini yönetmeye katkısının ve değer koruma özelliklerinin çok sayıda çalışmayla desteklenerek iyi bir şekilde belirlenmiş olduğu ifade edildi.

Altının portföy getirisine katkısının ise aynı şekilde belirlenmediğine işaret edilen raporda, “Altının uzun vadeli getirisini tahmin etmeye yönelik çerçeveler bulunuyor ancak bunlar, diğer varlık sınıflarına ilişkin sermaye piyasası varsayımlarıyla uyumlu, sağlam bir yaklaşımdan uzaktır.” yorumuna yer verildi.

 

DESTEKLEYEN MÜCEVHER VE TEKNOLOJİ SEKTÖRLERİ

Raporda, altının getiri beklentisine yönelik araştırmalar sonucunda, bu emtianın bir “değer saklama aracı” olarak tanımlandığı belirtilirken, söz konusu yaklaşımın bazı eksikler barındırdığı vurgulandı.

"Altın standardının” uygulandığı dönemlerden gelen verileri kullanmanın, altının performansı konusunda yanıltıcı sonuçlar çıkarttığı değerlendirmesine yer verilen raporda, uzun vadeli fiyatlara yalnızca finansal piyasalardan gelen talep üzerinden bakmanın da altının portföylerdeki ağırlığının daha az olduğu yanılgısına yol açtığı kaydedildi.

Raporda, altının uzun vadeli getiri hesaplamasına yeni bir yaklaşım sergilendiği, bunun sonucunda da altının uzun vadede son 50 yılda enflasyonun önemli oranda üzerinde, küresel GSYH ile uyumlu bir getiri sağladığının ortaya konduğu ifade edildi.

Altın alımlarını destekleyen mücevher ve teknoloji sektörleri, merkez bankaları, finansal yatırımlar, perakende külçeleri ve madeni paraların, mevcut teorilerin önerdiğinden çok daha fazla olduğunun vurgulandığı raporda, “Ayrıca, finansal piyasa yatırımcıları kısa vadede fiyat oluşumunu belirleme eğiliminde olsalar da uzun vadede daha az baskındırlar.” denildi.

17 Ekim 2024 Perşembe