tatil-sepeti
Konutlarda doğal gaz tüketimi 2020'de yaklaşık yüzde 7 arttı

Konutlardadoğal gaz tüketimigeçen yıl bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 7 artışla 15,4 milyar metreküp oldu. Bu dönemde, 47,7 milyar metreküplük toplam gaz tüketiminin yüzde 32,3'ünü konutlardaki tüketim oluşturdu. Türkiye Doğal Gaz Dağıtıcıları Birliği (GAZBİR) 2020 Doğal Gaz Sektör Raporu'na göre, geçen yıl Türkiye'nin doğal gaz tüketimi bir önceki yıla göre, yüzde 6,5 artarak 47,7 milyar metreküp oldu. Türkiye, 2020'de dünyada en fazla doğal gaz tüketiminin gerçekleştiği 7'nci ülke olarak kayıtlara geçti. Doğal gazla elektrik üreten santrallerin tüketimlerinin kuraklık sebebiyle yükselmesi, abone sayısındaki artış ve 2020'nin belirli dönemlerinde ortalama hava sıcaklığının mevsim normallerinin altında seyretmesi tüketim artışının nedenleri arasında yer aldı. Geçen yıl en fazla doğal gaz tüketimi, yüzde 32,3 ile konutlarda gerçekleşirken elektrik santrallerinin payı yüzde 28,6 ve sanayinin payı yüzde 26,7 oldu. Tüketimin kalan kısmını hizmet ve enerji sektörleri oluşturdu. Konutlarda doğal gaz tüketimi 2020'de bir önceki yıla göre, yüzde 7 artışla 15,4 milyar metreküp olarak kayıtlara geçti. Geçen yıl toplam tüketim içinde ikinci sıra yer alan doğal gaz santrallerinin tüketimi, bir önceki yıla göre yüzde 21 artışla 13,6 milyar metreküpe, sanayi sektörünün gaz tüketimi, yüzde 3 artışla 12,7 milyar metreküpe yükseldi. Türkiye genelinde konutlarda hane başı ortalama tüketim ise 2020'de 964 metreküp olarak hesaplandı. Konutlarda en fazla hane başı birim tüketimin gerçekleştiği il 1484 metreküple Hakkari olurken Ardahan, Kars, Ağrı ve Erzurum en yüksek tüketimin görüldüğü ilk 5 il arasında yer aldı. Tüketimin en az olduğu iller ise sırasıyla Antalya, Mersin, Osmaniye, Muğla ve Hatay oldu. Isınma amaçlı doğal gaz kullanan hanelerin yıllık gideri ise ortalama 1990 lira olarak hesaplandı. Isınma amaçlı gaz kullanan haneler yerli kömür kullanan hanelere göre 482 lira, ithal kömür kullanan hanelere göre ise 1211 lira tasarruf etti. BAŞVURU VE FATURA ÖDEMELERİNDE ÇEVRİM İÇİ İŞLEMLER KATLANDI Geçen yıl sonu itibarıyla Türkiye'de doğal gaz kullanan abone sayısı, bir önceki yıla göre 1 milyon artarak 17,5 milyon oldu. Türkiye, doğal gaz abone sayısı bakımından Avrupa'da İtaya ve Almanya'nın ardından üçüncü sırada yer aldı. İstanbul yaklaşık 5,4 milyonla en fazla aboneye sahip şehir olurken bunu 1,9 milyon aboneyle Ankara ve 973 bin aboneyle Bursa izledi. Geçen yıl gerçekleştirilen 2,6 milyon abonelik başvurusunun 490 bini çevrim içi kanallar üzerinden yapıldı. Salgının etkisiyle 2020'de yapılan çevrim içi abonelik sözleşmesi sayısı, 2019'a göre yüzde 159 arttı. Öte yandan, geçen yıl yapılan 1,7 milyon doğal gaz abonelik fesih başvurusunun da 550 bini çevrim içi kanallardan gerçekleştirildi ve bu rakam da bir önceki yıla göre, yüzde 152 arttı. Türkiye'de 2020'de tahsil edilen fatura sayısı 138 milyon oldu. Geçen yıl çevrim içi tahsil edilen fatura sayısı 2019'da göre 2,2 milyon (yüzde 32) artarak 9,1 milyona yükseldi. DAĞITIM SEKTÖRÜNE 1,2 MİLYAR LİRA YATIRIM YAPILDI Türkiye'de doğal gaz dağıtım sektöründe geçen yıl 1,2 milyar lira yatırım gerçekleştirildi. Bu yatırımın 400 milyon liralık kısmı genişleme yatırımlarında kullanıldı. Ülke genelinde 589 yerleşim yerinde doğal gaz arzı sağlanırken geçen yılki yatırımlarla 39 yeni yerleşim yerine doğal gaz ulaştırıldı. Böylece, Türkiye nüfusunun yüzde 81'inin doğal gaza erişimi sağlandı.

26 Mayıs 2021 Çarşamba

Martta en fazla üretim ve teslimat linyitte gerçekleşti

Türkiye İstatistik Kurumu, mart ayına ilişkin katı yakıt istatistiklerini açıkladı. Buna göre, martta katı yakıtların toplam satılabilir üretim miktarları, linyitte 5 milyon 513 bin 780 ton, taş kömürü kokunda 364 bin 317 ton ve taş kömüründe 120 bin 882 ton oldu. Teslimat miktarları ise linyitte 5 milyon 509 bin 201 ton, taş kömüründe 3 milyon 172 bin 135 ton ve taş kömürü kokunda 473 bin 534 ton olarak hesaplandı. Katı yakıtların teslimat yerlerine göre dağılımı incelendiğinde, martta taş kömürü teslimatının yüzde 52'si termik santrallere, yüzde 17,4'ü kok tesislerine, yüzde 16,4'ü demir-çelik haricindeki sanayiye yapıldı, linyit teslimatının ise yüzde 81,6'sı termik santrallere ve yüzde 12,6'sı demir-çelik haricindeki sanayiye gerçekleştirildi. Taş kömürü kokunda ise en fazla teslimat yüzde 97,2 ile demir-çelik sanayisine yapıldı. Üretilen katı yakıtların teslimatları karşılama oranı martta yüzde 100,1 ile en yüksek linyitte gerçekleşti. Bu oran taş kömürü kokunda, yüzde 76,9, taş kömüründe yüzde 3,8 olarak belirlendi.

26 Mayıs 2021 Çarşamba

Türkiye, Dünya Bankası ile birlikte deniz üstü rüzgar enerjisi potansiyelini ölçecek

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakan Yardımcısı Alparslan Bayraktar, Dünya Bankası ev sahipliğinde dijital ortamda düzenlenen Avrupa Birliği (AB) IPA 2 Enerji Sektörü Teknik Yardım Programı Faz 2 Projesi kapanış konferansında yaptığı konuşmasında, küresel enerji dönüşümünde somut başarılara imza atabilmek için Türkiye’nin uluslararası kurum ve kuruluşlarla iş birliğini sürdürdüğünü dile getirdi. Bu kapsamda Bakanlık olarak özellikle son 10 yılda yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve AB ile entegrasyon çalışmalarına önem verdiklerini kaydeden Bayraktar, şu bilgileri paylaştı: "AB ile mali iş birliğimiz çerçevesinde katılım öncesi yardım aracı IPA ile enerji sektöründe birçok ortak program yürütüyoruz. Bu kapsamda 2007’den bu yana enerji sektöründe 106 milyon avro tutarında teknik yardım ve altyapı projelerini yürütmekteyiz. 2017’de kapanışını yaptığımız Faz 1 programı kapsamında KOBİ’ler, hizmet sektörü binaları ve belediyelerin enerji verimliliği finansmanına erişimleri kolaylaştırıldı ve toplam 430 milyon dolar değerinde yatırıma destek olundu. Faz II programı sonuçları kapsamında, 2017-2020 döneminde 4,8 milyar dolar yatırım yapıldı. Toplamda 1,2 milyar dolar tasarruf sağlanırken, 10 milyon ton karbon emisyonu azaltımı gerçekleştirildi." Bayraktar, Dünya Bankası ile Faz 3 ve Faz 4 programları kapsamında iş birliğine devam ettiklerini belirterek, "Faz 3 kapsamında hanelerde enerji verimliliği, elektrik iletiminde planlama ve Ar-Ge çalışmaları, doğal gaz piyasasında rekabet ve şeffaflığın artırılması ve LNG terminallerinde atık gaz geri kazanımı gibi yeni projelerimizi hazırladık. Faz 4 kapsamında ise deniz üstü (offshore) rüzgar enerjisi potansiyelimizden faydalanmak üzere saha hazırlık ve ölçüm çalışmalarımız yürütülecek." diye konuştu. Bu çalışmalara ek olarak 2021-2027 yıllarını kapsayan IPA 3 döneminde enerji teknolojilerinin yerlileştirilmesiyle inovasyon ve dijitalleşme temelli akıllı altyapıların kurulmasına yönelik projeleri hayata geçirmek için çalışmaları sürdürdüklerini kaydetti. RÜZGAR ENERJİSİNDE ENTEGRE FABRİKA HEDEFİ Bayraktar, Türkiye’nin yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sürecinde enerji sektöründe gösterdiği performansa değinerek, bu dönemde yatırımların hız kesmediğini aktardı. Geçen yıl Ankara’da devreye alınan tam entegre güneş paneli fabrikasının bir benzerini rüzgar enerjisinde de yapmayı hedeflediklerini belirten Bayraktar, "Böylece, Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) yarışmalarımızın en önemli hedeflerinden olan teknolojinin yerlileştirilmesi, yerli insan kaynağı istihdamı, enerji teknolojilerinde Ar-Ge ve inovasyon yapılması için de önemli bir adım daha atmış olacağız." dedi. Bayraktar, düşük karbonlu ekonomiye geçişte önemli bir kaynak olan doğal gazdaki yatırımlara hız verildiğini söyledi. Geçen yıl Karadeniz’de keşfedilen 405 milyar metreküplük doğal gazın Türkiye için yeni bir sürecin başlangıcı olduğunu vurgulayan Bayraktar, şunları kaydetti: "Bu öncü keşfin ardından gelecek olumlu gelişmelerle ülkemizin enerji ithalatını dengelemeyi, fiyatların daha rekabetçi hale gelmesini ve tüketicilere daha uygun maliyetli enerji sunmayı hedefliyoruz. Doğal gaz piyasasında serbestleşme ve rekabeti daha ileri taşımak için de mevzuat çalışmalarımızı da bu yıl tamamlamayı planlıyoruz." DÜNYA BANKASI'NDAN İŞ BİRLİĞİ MESAJI Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Auguste T. Kouame ise 2014’ten beri AB Katılım Öncesi Yardım Aracı kapsamında, enerji sektörünün geleceğini şekillendirmek için Türkiye ile birlikte çalıştıklarını belirterek, "Enerji sektörünü ve yeşil dönüşümü güçlendirerek Türkiye'nin ekonomisini güçlendirme çalışmalarını desteklemeye kararlıyız. Türkiye'de sürdürülebilir, güvenli ve rekabetçi bir enerji geleceği inşa etmek için Dünya Bankası ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı arasında iş birliğinin güçlenerek devam etmesini bekliyorum.” değerlendirmesinde bulundu. İLETİM SİSTEMİNDE 225 MİLYON AVROLUK POTANSİYEL Türkiye’de ilgili kurum ve kuruluşlarda enerji verimliliği, yerel enerji piyasası ve uzun dönemli enerji planlama ile modelleme konularında teknik ve idari kapasitenin geliştirilmesi hedeflenen AB IPA Enerji Sektörü Teknik Yardım Programı Faz II Projesi kapsamında, 24 hidroelektrik santrali ve 1 termik santralde enerji verimliliği potansiyeli ve ön fizibilite çalışmaları gerçekleştirildi. Ortalama türbin verimlilik potansiyelinin yüzde 2,3 olarak hesaplandığı proje kapsamında önerilen rehabilitasyon tedbirlerini uygulaması halinde, Elektrik Üretim AŞ'nin toplam elektrik üretiminde 2030'da 340 gigavatsaatlik bir artış sağlayabileceği tespit edildi. İletim sisteminde verimlilik iyileştirmeleriyle yıllık yaklaşık 225,5 milyon avroluk toplam tasarruf potansiyeli belirlendi.

26 Mayıs 2021 Çarşamba

Rüzgar ve güneşte bu yıl 4 bin megavat kapasite için yarışma yapılacak

Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) 3. Enerji Zirvesi'nde konuşan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, yenilenebilir kaynakların öneminin son dönemde arttığını ifade etti. Otomotiv sektörüyle ortak hareket ederek Türkiye'deki batarya piyasasını büyütebileceklerine dikkati çeken Dönmez, "Böylelikle hem otomotiv üreticilerimiz hem de enerji sektörümüz fayda görür. Burada MÜSİAD'dan bir rapor beklentimiz olduğunu ifade edelim. Sanayici gözünden de bakarak, 'Türkiye'nin Enerji Dönüşümü Sanayisi Stratejisi' raporunu bekliyoruz." değerlendirmesinde bulundu. Dönmez, nisan sonu itibarıyla elektrikte kurulu gücün 97 bin 376 megavata ulaştığını vurgulayarak, bunun yüzde 52,5'ini yenilenebilir enerjinin oluşturduğunu söyledi. Bu yıl 2 bin megavatı güneş enerjisinde, 2 bin megavatı rüzgarda olmak üzere 4 YEKA yarışması düzenleneceğini belirten Dönmez, "Güneş YEKA'sına nisanın son haftasında başladık. Kısıtlamalar nedeniyle ara verdiğimiz YEKA GES-3 bu hafta yeniden başladı. Bugüne kadar 650 megavatlık 50 yarışmamızı tamamladık. 50 yarışmamızın sonunda ortalama fiyat, kilovatsaat başına 22,42 kuruş oldu. 350 megavatlık kalan kısmı da birkaç gün içerisinde bitireceğiz." diye konuştu. Dönmez, rüzgar yarışmalarının da yılın son çeyreğinde yapılacağını ve hazırlıkların sürdüğünü açıkladı. Yenilenebilir enerji maliyetlerindeki düşüşle yatırımların 5-10 yıl öncesine göre yaklaşık 5'te 1 maliyetle yapıldığını dile getiren Dönmez, şöyle devam etti: "2020, küresel yenilenebilir enerji kurulu güç artışında çok yüksek bir yatırımın devreye alındığı yıl oldu. Türkiye'de olduğu gibi dünyada da yatırımcılar hızla 2020 sonuna yatırımlarını yetiştirmeye çalıştı. Kaynaklara bakarken hepsi aynıdır diyemeyiz. Yenilenebilir kaynakları sisteme eklerken, maliyet düşüşünden dolayı ekleyebildiğimiz kadar kaynağı eklemeyi hedefliyoruz." Bakan Dönmez, yenilenebilir enerjide sonuna kadar gidileceğini ancak sistemi de baz yük santrallerle desteklemeye devam edeceklerini aktardı. Enerji arz güvenliğinin önemine değinen Dönmez, "Yerli kömür, nükleer santral ve doğal gaz gibi baz yük santrallerin üretimiyle eksik kalan kısımları yine buralardan tamamlamaya devam edeceğiz." ifadesini kullandı. Dönmez, 1 Haziran'da devreye girecek Vadeli Elektrik Piyasası ile öngörülebilir piyasalar açısından önemli bir adım attıklarına işaret ederek, "Piyasanın şeffaflığını daha da artırarak, katılımcıları fiyat riskinden koruyacağız. Geleceğe yönelik fiyat beklentilerini gören katılımcılar kendilerini konumlandırabilecek. İşleme açılacak kontratların standart olmasından dolayı piyasa katılımcılarına pozisyon netleştirme kolaylığı ve teminat hesaplamalarında verimlilik sağlayacağız." değerlendirmesinde bulundu. "TÜRKİYE İÇİN ENERJİ TEDARİKİ GÜVENLİĞİ MİLLİ BİR MESELE" MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan da enerjinin yalnızca ekonomik değil siyasi, askeri ve sosyal alanlarda da sürdürülebilir büyüme ve kalkınmanın yapı taşını oluşturduğunu belirterek, "Bu alanlarda enerji arzında yaşanacak herhangi bir sıkıntı diğer alanları da doğrudan ve dolaylı olarak etkilemekte. Bu bakımdan sürdürülebilir bir büyüme ve kalkınma yakalamak isteyen bir ülkenin enerji güvenliğini teminat alına alması elzemdir." dedi. Enerji talep artışında Türkiye'nin, Avrupa Birliği Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ülkeleri arasında birinci sırada, dünyada ise Çin'den sonra ikinci sırada olduğuna dikkati çeken Kaan, Türkiye'nin cari açık probleminin temelinde de enerji harcamaları olduğunu söyledi. Kaan, Türkiye için enerji tedariki güvenliğinin milli mesele olduğuna dikkati çekerek, şöyle devam etti: "MÜSİAD olarak inanıyoruz ki Türkiye enerji sektöründe bir ticaret merkezi haline geldiğinde, sadece kendi enerji güvenliğini sağlamakla kalmayıp Avrupa ülkelerinin de ihtiyacı olan enerjiyi tedarik edecek ve Doğu ülkelerinin ihracatı için bir enerji pazarı olacak. Bu bakımdan güçlü ekonomi ve ulusal güvenlik temelinde ortaya konan milli enerji ve maden politikası Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda bölgesel ve küresel enerji piyasasında edineceği yer açısından son derece önem arz ediyor. Hedeflere ulaşabildiğimiz takdirde sahip olduğumuz avantajları da fırsata çevireceğiz."

26 Mayıs 2021 Çarşamba

Rus turistlerin yüzde 60'tan fazlası kısıtlamalara rağmen Türkiye tatilini iptal etmedi

Rusya Tur Operatörleri Birliği (ATOR) Başkan Yardımcısı Dmitriy Gorin, başkent Moskova'da düzenlenen Dijital Havacılık ve Seyahat Forumu'nda yaptığı konuşmada, Türkiye ile Rusya arasında 15 Nisan ila 1 Haziran arasında kısıtlanan uçuşlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Uçuşların kısıtlanması nedeniyle Rus tur şirketlerinin turistlere önemli oranda borçlandığına işaret eden Gorin, "Hesaplarımıza göre, şirketlerin iptal edilen turlar nedeniyle turistlere toplam borcu 20 milyar ruble düzeyinde." dedi. Türkiye ile Rusya arasındaki uçuşların kısıtlanması nedeniyle yaklaşık 500 bin turistin söz konusu dönemde Türkiye'ye gidemediğini aktaran Gorin, "Yaptığımız çalışmaya göre, Rus turistlerin yüzde 60'tan fazlası Türkiye tatilini iptal etmeyerek ileri bir tarihe erteledi. Yüzde 18'i tatilini başka bir ülkede yaparken, yüzde 15'i Rusya'da tatil yaptı." şeklinde konuştu. Rusya Başbakan Yardımcısı Tatyana Golikova, 12 Nisan'da yaptığı açıklamada, Türkiye ile Rusya arasındaki normal ve charther uçuşlar için 15 Nisan-1 Haziran'da sınırlandırma kararı alındığını duyurmuştu.

26 Mayıs 2021 Çarşamba