TCMB, 7 Mart 2018 günü Para Politikası Kurulu toplantı özetini açıkladı. Bu toplantı özetinde enflasyon ve gelişimine dikkat çekerek, aldığı kararların gerekçesini belirtti.
Toplantı özetine göre; şubat ayında TÜFE yüzde 0.73 oranında artarken, yıllık enflasyon yüzde 0.09 oranında düşerek yüzde 10.26 olmuş deniliyor. Aynı dönemde yıllık enflasyon enerji ve temel mal gruplarında gerilerken gıda ve hizmet gruplarında yükselmiş görünüyor.
İşlenmiş ve işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artış nedeniyle de çekirdek göstergelerin yıllık enflasyonundaki düşüş sınırlı kalmış, ana eğilimler ise yüksek seviyesini sürdürmüş deniliyor.
GIDA ENFLASYONU İYİ ANALİZ EDİLMELİ
Bu açıklamalara göre enerji temel mal gruplarında düşüşlere rağmen gıda fiyatlarından dolayı enflasyonun düşmemesi ve hâlâ yüzde 10’lar seviyesinin üzerinde olması düşündürücü. Enerji fiyatlarında yükseliş olduğu takdirde enflasyonu düşürmek daha da zorlaşabilir.
Gıda fiyatlarındaki artışın arkasında ulaşım ve tohum gibi maliyetlerin kurdan kaynaklanan yükselişi de olduğu unutulmamalı. Dövizde genel olarak yatay bir seyir içerisinde hareket olduğu halde enflasyonda hâlâ düşüşün istenildiği gibi sağlanamaması fiyatların da yukarı yönlü hareketleriyle açıklanabilir. İthal ürünlerin ve ana girdi kalemlerindeki hammaddelerin fiyatlarında önemli yükselmeler olmuş olabilir.
Uluslararası petrol fiyatlarında düşüş ve döviz kurundaki ılımlı seyirle enerji fiyatlarının şubat ayında yüzde 0.58 azalmış olduğu yönündeki açıklaması da bizim savımızı teyit ediyor. Gıda ürünlerinde enflasyon artışı iyi analiz edilmeli. Talep kaynaklı mı yoksa maliyet kaynaklı mı iyi irdelenmeli. Kaldı ki, bazı ürünlerde manipülatif görüntü veren hareketler de piyasanın oligopol yapısının olup olmadığını masaya yatırmayı gerektiriyor.
İlaç fiyatlarında uygulanan referans döviz kuruna bağlı olarak gerçekleşen yüzde 15 oranındaki artışın etkisinin mart ayına da yansıyacağı belirtiliyor.
YÜKSEK FAİZ VE KURDAKİ VOLATİLİTE
Bu analizlerden sonra özet olarak enflasyon beklentilerinin bulunduğu yüksek seviyelere dikkat çekiliyor. Bizce de ana konu bu.
Peki neden enflasyon beklentileri yüksek?
Faizlerin yüksek olması ve kurdaki volatilite bu beklentilerdeki ana belirleyici unsurlar. O yüzden önce kurda daha da istikrarlı bir aşağı trendin oluşması, akabinde de faizlerde düşüş beklentilerinin artması gerekiyor. Oysa anketlerde bunları göremiyoruz.
TCMB daha çok fiyatlar ve değişimlerini irdelerken iki ana konu üzerinde fazla durmamış. Oysa enflasyonu belirleyen ana unsurlar bunlar.
Enflasyonu kontrol altına alacaksak gerek Türk Lirası’nın istikrarını gerekse faizlerin düşüşünü sağlamak zorundayız. Ancak o zaman vadeli fiyatlar düşecek ve enflasyon beklentileri aşağı yönlü hareket edecek.
19 Mart 2018 Pazartesi