Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), PPK toplantısında geç likidite penceresi (GLP) faizini 75 baz puanlık artışla yüzde 12.75’ten yüzde 13.50’ye çekerken, gecelik ve haftalık repo faizlerini yüzde 9.25 ve yüzde 8.0’da sabit tuttu.
Karar, piyasanın 0.50 baz puan beklentisinin biraz üzerinde. Bu durumda kurlarda kalıcı bir gevşeme yaşanmalıydı. Oysa gerçekleşme bundan farklı oldu.
Dolar/TL, kararın açıklandığı 25 Nisan 2017 günü 4.1099 seviyesinden 4.0335 seviyelerine kadar gevşedi. Teknik verilere göre 4.05 seviyelerinde önemli bir desteği bulunuyordu. Bunun yanında orta vadeli göstergeler de gevşeme sinyalleri üretiyordu. Ancak gerçekleşme tamamen farklı oldu ve 4.0335 TL seviyesinden toparlanan dolar, günü 4.0816 TL seviyelerinden tamamladı. Böylece desteği kıramamış oldu.
Euro’da da aynı hareket gerçekleşti ve 5.0105 TL seviyelerinden gelen satışlarla 4.9244 TL seviyelerine kadar gevşedi, ancak bilahare gelen alımlarla günü 4.9654 TL seviyelerinden tamamladı.
Burada net olarak gözlemlediğimiz, TL karşısında dövizin pek de gevşeme isteğinde olmadığıdır. Orta vade aşağı yönlü sinyallere rağmen düşüşe böyle bir direncin gösterilmesi, faize karşı döviz fiyatlarının ne kadar duyarsız olduğunu da bize gösteriyor.
Bir kez şunu iyi netleştirmek lazım. Türk Lirası verilen faizlerin yetersizliğinden mi değer kaybediyor? Eğer cevap evet ise o zaman şimdi dövizin kalıcı olarak düştüğünü görmeliydik. Oysa bu olmadı. Sadece dalgalandı, o kadar. Demek ki başka bir husus var.
Gerek seçim havasına girilmesi, gerekse sınır ötesi operasyonlar ve bütçede oluşturacağı ek yük gibi konular daha yakından takip ediliyor. Böyle bir durumda faizlerle piyasaya müdahale etmek, istenen sonucu vermeyebiliyor. Burada en etkili silahın faizler olmadığını, konunun TCMB tarafından piyasaya enjekte edilen TL likiditesiyle alakalı olduğunu defalarca belirtmiştik.
Borsa İstanbul’da bile benzer hareketin olması, dövizden Türk Lirası’na geçişin fazla olmadığını, faiz değişimlerinin piyasada çok kalıcı etki yapmadığını bize gösteriyor.
TCMB piyasanın hangi olaya ne kadar duyarlı olduğunu iyi ölçemezse doğru zamanda, doğru etkiyi yapabilecek faiz değişikliği hakkını gereksiz yere harcamış olur.
Şimdilik piyasalar erken seçim ve sınır ötesi operasyonlarla daha fazla ilgileniyor.
30 Nisan 2018 Pazartesi