Gerek TCMB, gerekse TÜİK bir dizi veriler açıkladı. Bu veriler bizlere ne mesajlar veriyor, sırasıyla bakalım:

TÜİK Tüketici Güven Endeksi’nden başlayalım: 21 Aralık 2017 günü açıklanan verilere göre tüketici güven endeksi Aralık 2017 ayında 65.1 oranına gevşedi. Söz konusu oran 2017 içinde yaşanan en düşük oran. Bir önceki ay 65.2 idi ve hemen hemen aynı kaldığını görüyoruz.

Gelecek 12 aylık dönemde genel ekonomik durumun daha kötü olacağı yönünde beklentisi olan tüketicilerin bir önceki aya göre azalmasından dolayı genel ekonomik durum beklentisi endeksi ise aksine kasım ayında 87.1 iken, aralık ayında yüzde 0.5 oranında artarak 87.5 değerine yükseldi. Zayıf da olsa 2018’e ilişkin bir olumlu beklenti var.

Ancak yine de tüketici güvenini yukarı çekemediğimiz sürece iç piyasayı canlandırma çabalarımız sonuçsuz kalabilir.

Sektörel güven endekslerine baktığımızda da tüketici güven endeksini teyit eden gelişmeleri görüyoruz.

Mevsim etkilerinden arındırılmış hizmet sektörü güven endeksi kasım ayında 99.7 iken, aralık ayında yüzde 3.5 oranında azalarak 96.2 değerine düştü. Hizmet sektörü güven endeksindeki bu azalış, son üç aylık dönemde ‘iş durumunun’ iyileştiğini, ‘hizmetlere olan talebin’ arttığını değerlendiren ve gelecek üç aylık dönemde ‘hizmetlere olan talebin’ artacağını bekleyen girişim yöneticisi sayısının azalmasından kaynaklandı. Kısacası karamsarlar biraz daha artmış.

Hizmet sektöründen sonra inşaat sektörüne bakalım.

Mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi bir önceki ayda 82.4 iken, aralık ayında yüzde 1 oranında azalarak 81.6 değerine düştü. İnşaat sektörü güven endeksindeki bu azalış, bu sektörde de karamsarlığın arttığını gösteriyor.

Perakende ticaret sektörü ise biraz daha iyi. Mevsim etkilerinden arındırılmış perakende ticaret sektörü güven endeksi aralık ayında yüzde 0.7 oranında artarak 100.6 değerine yükseldi. Her şeyden önce 100’ün üzerinde olması karamsar olmadığını gösterdiği için olumlu.

Ancak genel olarak güven endeksleri pek de iç açıcı değil.

Kapasite kullanım oranlarına baktığımızda ise biraz daha farklı bir tablo görüyoruz. İmalat sanayi aralık 2017 kapasite kullanım oranı yüzde 79 olarak açıklandı. Söz konusu veri 2007’den beri aralık ayları içerisinde en yüksek veri. Kasım ayına göre bir düşüş olsa da diğer aralık aylarına göre bakıldığında pozitif bir veri. Kaldı ki, yüzde 79 kendi başına da olumsuz bir veri değil. Yeter ki, firmalar kâr marjlarını koruyarak bu üretimi yapabilsinler.

Bu verilerle iç talepte canlanma beklemek zor olsa da ihracat için ciddi fırsatlar önümüzde duruyor.

02 Ocak 2018 Salı