Yunanistan, 9 Mayıs 2018 günü 13 hafta vadeli bono ihalesinde 1 milyar 138 milyon Euro borçlandı. Faiz oranı yüzde 0.59. Bir önceki ihalede faiz oranı yüzde 0.79 idi. Hatırlarsanız aynı Yunanistan daha yakın zamanda dış borçlarını ödeyememiş ve erteleme istemişti. Avrupa işte böyle sahip çıkıyor ve borçlarını ödeyemeyen Yunanistan’a 0.59 gibi düşük faiz oranı ile 1 milyar Euro’dan fazla parayı hemen veriyor.
Gelelim Türk eurobondlarına. Bir kere her iki eurobond da Euro olarak itfa olacak. Yani olayın TL ile bir ilgisi yok. Bunun yanında Türkiye bugüne kadar eurobond ödemelerinde erteleme ya da yapılandırma talebinde bulunmadı. Buna rağmen Euro cinsi eurobondlar yüzde 5, dolar cinsi eurobondlar da yüzde 7 faiz oranıyla işlem görüyor. Bu doğal ve objektif bir denge değil.
Hızla büyüyen bir Türkiye’nin sermaye ihtiyacına fon sahiplerinin uyguladığı fırsatçı faiz oranıdır.
Peki dünyadan Türkiye’ye neden daha düşük faizle fon girişi olmuyor?
Şöyle açıklayalım; uluslararası fon yönetim şirketini kuranların milliyetine baktığınızda en arkada İsrail kökenli kişilerin olduğunu görüyoruz. Bunun yanında Suudi fonları gibi petrol geliriyle oluşan paralar Batı fonlarına gidiyor ve onların kontrolü altında yönetiliyor. Türkiye’ye yakın durulduğunda o ülkeye peş peşe şantajların geldiği unutulmamalı.
Örneğin Suudi Prens Türkiye’deyken Suudi fonlarına bloke konulma tehdidi gibi.
Uluslararası bir şebeke tarafından adeta kartelleşmiş fon yönetim sistemi ile karşı karşıyayız. Açıkça bir sıcak savaş olmasa da arka bahçede şantaj, tehdit ve blöflere dayalı bir gizli savaş söz konusu. Bu durumda fonların Türkiye’ye gelmesi ekonomik değil, daha çok siyasi nedenlerden etkileniyor. Bu durumda dolar tutmak istemeyen ülkelerin atıl fonlarının Türkiye’ye gizli müzakerelerle çekilmesi mümkün olabilir.
Batıya olan borçlanma azaldıkça, Türk mali piyasalarında manipülasyon yapacak silahlar da ellerinden alınmış oluyor.
Batı tamamen ABD kontrolüne girmiş durumda. O yüzden Almanya ve Fransa’nın hareketlerine şaşırmamalı. Uluslararası fonlar da yine aynı uluslararası gücün kontrolünde. O zaman safiyane bir şekilde Yunanistan’a verilen faiz oranı gibi anlayışlı bir oranla Türkiye’ye Batı kontrollü sermaye gelmesi asla beklenmemeli. Bunun olmayacağını reyting kuruluşlarının batma noktasındayken bile Yunanistan’ın notunu bizim notumuzun üzerinde tutma çabalarından görebiliriz. Burada ülkeler arası sermaye hareketleri yerel paralarla yapılırsa bu engeli aşarız.
Gelişmekte olan ülkelere sermaye girişinin azalacağı beklentisinin arttığı önümüzdeki günlerde kısa vade yerine daha uzun vadeli borçlanmalara gitmek çok önemli.
14 Mayıs 2018 Pazartesi