Geçtiğimiz günlerde Orta Vadeli Program’ın açıklanmasıyla aynı zamanda vergiye ilişkin kapsamlı düzenlemelerin de yer aldığı “Torba Kanun Tasarısı” Meclis’e sevk edildi. Tasarıya ilişkin kapsamlı bir açıklama, Maliye Bakanı Naci Ağbal tarafından kamuoyuna yapıldı. Doğal olarak da, daha geniş kesimleri ilgilendiren vergi düzenlemeleri içerisinde yer alan konular gündemi daha uzun süre işgal etti. Esas itibarıyla motorlu taşıtlar vergisindeki (MTV) yüzde 40 ve üzeri artışlar gündemde birinci sırayı aldı. Ta ki, sayın Cumhurbaşkanımız konuya müdahale edip, artış oranının yeniden değerlendirileceğini söyleyesiye kadar…
YENİ DÜZENLEME VERGİ ARTIŞI DIŞINDA NASIL BİR YAPI ÖNGÖRÜYOR?
Biz bu yazımızda yeni düzenlemenin vergi artışı dışında esasa yönelik ne tür bir yenilik getirdiğine değinmeye çalışacağız. Aslında idare MTV için değeri de baz alan yeni bir kriteri de işin içine katmayı amaçladığını söylüyordu. Böylece MTV’nin sadece silindir hacmi ve yaşa göre değil, değere göre de farklılaştırılmasına yönelik bir düzenleme yapılıyordu. Bu düzenleme ile esasen günümüzde servet üzerinden alınan vergilerin en tipik örneği olarak gösterilebilecek MTV’nin biraz daha servet unsurunun belirgin bir şekilde işin içine katılmasını amaçladığını söyleyebiliriz.
Esasen MTV konusunda ilk kapsamlı düzenleme 2003 yılında yapılmıştı. O zaman da bu konu bir hayli gündemi işgal etmişti. Ağırlık esasından vazgeçilerek, silindir hacmi esasına göre sistemin değiştirilmesi o zaman yapılmıştı. O dönemde değerin de işin içine katılmasına yönelik bir çalışma yapılmıştı. Ancak, değer konusunda yeni araç alımı dışında bir hayli sorun yaşanabileceği düşünülerek, değerin ana yapı taşlarından biri haline getirilmesinden vazgeçilmiş, sadece araçların kasko değeri azami MTV için bir ölçü olarak alınmakla yetinilmişti.
Şimdi geçen zaman içerisinde idare değer ölçüsünü de işin içine koyabileceği bir düzenlemeyi amaçlıyor. Yine olabildiğince tartışma ve tereddüde meydan vermeyecek bir ölçü konulmaya çalışılıyor. Araçların ithali veya ilk iktisabında özel tüketim vergisi hariç KDV matrahına giren unsurlar itibarıyla değer grupları oluşturuluyor. Her silindir hacmi için iki veya üç ilave kategori oluşturularak değer de vergilendirme kriteri olarak alınıyor.
2018 SONRASI VERGİLEME İÇİN AYRI TARİFE OLUŞTURULMUŞ
Tasarıda değere göre vergileme daha fazla tartışma yaratmamak amacıyla sadece 1 Ocak 2018 yılı sonrasında ithal edilen veya ilk iktisap edilen taşıtlar için öngörülürken, daha önceden iktisap edilen taşıtlar için de her silindir hacminin genel olarak ilk değer kategorisinde yer alan vergileri esas alınarak 1 Ocak 2018 sonrası vergilemesi için ayrı bir tarife oluşturulmuş durumda. Böylece de, daha önce iktisap edilmiş taşıtlar için değer tartışmalarına girilmesinin önü baştan kesilmeye çalışılmış durumda.
Düzenlemede mevcut yasada da yer alan azami vergi ölçüsü yine korunmuş, ancak mevut yasada yüzde 6 olarak yer alan Türkiye Sigorta Reasurans ve Emeklilik Birliği tarafından ilan edilen değerler yüzde 10 olarak belirtilmiştir. Buna göre bir araç için sigorta değerini aşan bir vergi ortaya çıkarsa bir önceki satırdaki aynı yaş grubuna ilişkin MTV baz alınacak. Ayrıca Bakanlar Kurulu’nun bu oranın yüzde 4’e kadar indirilebileceği hükmü de yine korunuyor. Böylece ileride ortaya çıkabilecek değer farkları nedeniyle daha ağır bir vergi yükü ile karşılaşılması durumunun da önüne geçilmeye çalışılıyor.
Doğal olarak bu konuda yine en çok oranı gündemin birinci sırasını işgal etmeye devam edebilecektir. Ancak tasarının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmeleri sırasında bu yönüyle de belli ölçüde revize edileceği zaten kamuoyuna duyurulmuş durumda. Gelişmeleri hep beraber izlemeye devam edeceğiz.
Tasarıda yer alan ve önemli gördüğümüz bazı düzenlemelere de gelecek yazımızda değinmeye çalışacağız.
17 Ekim 2017 Salı