HİKMET BAYDAR
Ekonominin sanayi kesiminde meydana gelen gelişmelerin ve uygulanan ekonomik politikaların, kısa dönemde olumlu veya olumsuz etkilerinin ölçülebilmesi için ‘Sanayi Üretim Endeksi’ hesaplanıyor. Bu veriler, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından aylık bazda bir bültenle yayınlanıyor.
Şimdi bu çerçeveden bakarak, Nisan 2022 itibariyle (2015 yılı 100 kabul edilerek) hazırlanan sanayi üretim endeksi verilerini inceleyelim.
ENERJİ FİYATLARINDAKİ ARTIŞ
2022 Nisan ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7.4 ve imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 11.9 artarken, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 0.4 azalmış. Bu veri bize yıllık bazda imalat sanayinde üretimin artmaya devam ettiğini, ancak enerji üretimi ve dağıtımının buna ayak uyduramadığını gösteriyor. Gerek enerji fiyatlarındaki oynaklıklar, gerekse hem kur hem de global fiyat artışlarının etkisiyle yurtiçi enerji fiyatlarındaki ciddi yükselişler, kullanım konusunda tasarrufu ön plana çıkarıyor. Bunu en basit şekilde perakende satış verilerinde de görebiliyoruz. Mart 2022 itibariyle otomotiv yakıt satış hacmi yıllık bazda yüzde 12.4 azalmış. Eğer akaryakıt zammı olmasaydı orada da yüzde 10’un üzerinde bir artış görmüş olacaktık. Kaldı ki, sadece Mart 2022’de otomotiv yakıt satışları yüzde 5.1 azalmış. Demek ki, akaryakıt fiyat artışları akaryakıt satışlarında önemli düşüşe yol açıyor. Ancak buna rağmen, aşırı yüksek lojistik fiyatları hâlâ enflasyonu olumsuz etkilemeye devam ediyor, ürünün üreticiden tüketiciye ulaşmasında ciddi farklara neden oluyor.
Enerji olmadan sanayide üretimin yapılması mümkün değil. Enerji fiyatlarının astronomik seviyelere gelmesi, üretim maliyetlerinde artış anlamına geldiğinden fiyat ayarlamalarına ihtiyaç duyuluyor. Bu durumda maliyet kökenli enflasyon yaşanması da kaçınılmaz oluyor. Karadeniz gazının sanayinin hizmetine sunulması döviz ödemelerini azaltıcı önemli etki yapacağından, makroekonomik verilerde önemli değişimleri gözlemleyeceğiz.
İÇ PİYASA CANLANDIRILMALI
TCMB tarafından yayımlanan kapasite kullanım oranı detayına baktığımızda, özellikle ara malında kapasite kullanım oranının yüzde 80 seviyelerinde olduğunu görüyoruz. Kur ve global fiyat artışları etkisiyle ara malı ithalatı pahalılaşınca iç piyasada ara malı üretiminde kapasite kullanım oranı üst sınıra yaklaşmış durumda. Uygulanan politikalar ithal ikame ürünlerin desteklenmesi yönünde olunca, önümüzdeki dönemde ara malı üretiminde daha da fazla artış beklemek yanlış olmayacak.
Global resesyon, hatta Almanya Maliye Bakanı’na göre stagflasyon risklerinin konuşulduğu, büyüme hedeflerinin aşağı revize edildiği şu dönemde, iç piyasayı canlandırmak için gelir dağılımına biraz daha odaklanmakta fayda var. Global durgunluğu ancak canlı bir iç piyasa ile aşabiliriz.
17 Haziran 2022 Cuma