tatil-sepeti
Hikmet BAYDAR

Hikmet BAYDAR

Diğer Yazıları

2017’yi geride bıraktık. Türkiye İstatistik Kurumu, 3 Ocak 2018 günü 2017 TÜFE rakamlarını açıkladı. Bu açıklamaya göre TÜFE’de (2003=100) 2017 Aralık ayında bir önceki aya göre yüzde 0.69, bir önceki yılın aralık ayına göre yüzde 11.92 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 11.14 artış gerçekleşti.

Ana harcama grupları itibariyle 2017 Aralık ayında en yüksek artış yüzde 1.69 ile ulaştırma grubunda, daha sonra gıda ve alkolsüz içeceklerde yüzde 1.52 ve ev eşyalarında yüzde 1.18 olarak gerçekleşmiş.

Yıllık bazda ise yine başı yüzde 18.24 ile ulaştırma grubu çekiyor. Onu yüzde 13.79 ile gıda ve alkolsüz içecekler takip etmiş, 3. sırayı da yüzde 12.77 ile çeşitli mal ve hizmetler almış. Ev eşyası yüzde 12.74 ve sağlık yüzde 11.90 ile diğerlerini takip etmiş.

Söz konusu artış oranlarını sepet döviz kuru ile karşılaştırdığımızda yıllık bazda oranlar neredeyse aynı.

Yüzde 50 dolar ve yüzde 50 Euro’dan oluşan döviz sepeti 2017’ye 3.6296 TL seviyesinden girmiş, 4.3484 TL seviyesini gördükten sonra da yılı 4.1712 seviyelerinden kapamış. Açılış ve kapanış değerlerine baktığımızda artış oranı yüzde 15 civarında.

Kurlardaki bu yukarı hareketi doğrudan maliyetine yansıtabilen sektörler ulaştırma olurken (aynı zamanda malzeme fiyatında döviz bazlı meydana gelen artış nedeniyle de kuru da geçmiş), diğer sektörler aynı oranda artışı yansıtamamış.

Aslında kurun etkisinin, ithal malzemenin ürün fiyatı içerisinde yüzde kaç yer tutuyorsa o kadar yansıması söz konusu olsa da gelecekte daha da yükselir korkusu fiyatlamada daha da agresif davranılmasına yol açabiliyor. Bu durum enflasyonu doğal olarak besliyor.

Kısacası kurları fiyatlara yansıtabilen yansıttı. Enflasyon da kurlardan beslenmiş oldu.

Burada bir konuya daha dikkatinizi çekmek istiyorum.
İl bazında enflasyonun yapısına baktığımızda; İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 2. Düzey’de bulunan 26 bölge içinde, bir önceki yılın aynı ayına göre en yüksek artış yüzde 13.59 ile TRB2 (Van, Muş, Bitlis, Hakkari) bölgesinde ve 12 aylık ortalamalara göre en yüksek artış yüzde 12.79 ile TRC1 (Gaziantep, Adıyaman, Kilis) bölgesinde gerçekleşti.

İllere baktığımızda Güneydoğu Anadolu’nun yıllık enflasyonda başı çektiğini görüyoruz. Gerek Suriye ve Irak’tan alınan göç, gerekse bölgenin güvenlik açısından oluşturduğu riskler nedeniyle fiyatlamalarda bu riskler dikkate alınmış görünüyor. Kısacası terörizm ve göç, bölge halkının enflasyonu daha fazla hissetmesine yol açmış.

Bu önemli bir saptamadır. Bölgede oluşacak barış ve güven havasının bölge halkına ucuzluk ve refah olarak yansıyacağını da açıklıyor.

08 Ocak 2018 Pazartesi