Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu, Türk Bankacılık Sektörü Temel Göstergeleri Haziran 2017 Raporu’nu, ağustosta yayımladı. Söz konusu raporda bankacılık sektörü ile ilgili çok önemli veriler bulunuyor. Sektörde nasıl bir gelişim olmuş, kârlılık nedir, büyüme var mı gibi birçok soruya cevap bulabiliyoruz.
Biz ilgimizi çeken konuları sizlerle paylaşmak istedik.
1- Bankacılık sektöründe yılın birinci çeyreğine göre ikinci çeyrekte hem personel hem de şube sayısında azalma olmuş.
2- Bankaların toplam varlıkları bir önceki çeyreğe göre yüzde 3.7, 2016 sonuna göre de yüzde 8.8 artmış.
3- Bankaların öz kaynakları bir önceki çeyreğe göre yüzde 4.2, 2016 sonuna göre de yüzde 10.3 artmış. Yani bu işten para kazanıyorlar.
4- Bankaların toplam bilanço içerisindeki yabancı para varlıklarının toplam varlıklara oranı yüzde 38 iken, yabancı para yükümlülüklerin toplam yükümlülüklere oranı yüzde 47. Yani bankalar dövizde pozisyon açmışlar. Kısacası dövizde düşüş bekliyor olabilirler.
5- Bankaların toplam varlıklarının yüzde 65’i krediler olup yükümlülüklerinin içerisinde mevduatın oranı yüzde 53.
6- Mevduatın krediye dönüşüm oranı rekor olup 1.15’dir.
7- Haziran 2017 dönemi net kârında kamu bankaları en yüksek oranı yakalamış. Kamu bankaları kârlılığı yüzde 9.69 ile rekor.
Yerli özel bankalar aynı dönemde yüzde 8.93, yabancı bankalar ise yüzde 6.74 kâr etmiş.
8- Öz kaynak kârlılığında kamu bankaları yüzde 9.28 oran ile en yüksek kârı yakalamış durumda. Yerli özel bankalar yüzde 7.84 ve yabancı bankalar yüzde 7.76 oranında öz kaynak kârlılığına ulaşabilmiş.
9- Aktif kârlılığında yine kamu en önde, yüzde 1.23. Yerli özel bankalar yüzde 1.05 ve yabancı bankalar yüzde 1 aktif kârlılığına ulaşmış.
Bu rakamlara baktığınızda ilk olarak kamu bankalarını yönetenler çok başarılı yönetmişler gibi bir düşünceye katılabilirsiniz. Ancak biz öyle bakmıyoruz. Kamu bankalarının fonksiyonu kâr etmek mi?
Yoksa bankacılık sektöründeki dengesizliklerde piyasayı regüle eden, dengeleyen bir rol oynamaları mı?
Görünen o ki, bu işten en fazla parayı kazanan kamu bankaları faiz indirimlerinde de başı çekmeli.
Kârlılıklarından biraz feragat edip daha düşük faizlerle kredi kullandırırlarsa ve kârlılıkta değil hizmette sektöre öncü olurlarsa o zaman diğerleri de onları takip edecek.
25 Eylül 2017 Pazartesi