Afrika’da Fransız Yatırımcıları Konseyi adına son 3 yıldır bir algı-itibar araştırması yürütülüyor. Kıtanın 12 ülkesinde yapılan araştırmada, kanaat önderlerine, Afrika ülkelerinin ve kıtaya dışarıdan gelen ülkelerin nasıl algılandığına dair sorular yöneltiliyor. Afrikalıların gözünde Fransa, Fransızların gözünde de Afrika imajını irdeleyen araştırma kapsamında 11 ülkenin durumu da sorgulanıyor. 2021 araştırma sonuçlarına göre, sürprizi Türkiye’nin yaptığı görülüyor. Fransa’nın algı-itibarı kıtada en çok erozyona uğrarken, Türkiye’nin en çok yükselen olması dikkat çekiyor.
Prof. Dr. Ahmet Kavas
Sadece 5 yıl önce, herhangi bir ortamda Afrikalıların fikrini sorma ihtiyacı gündeme gelse belki de ‘Güldürmeyin insanı’ deyip hemen başka konuya geçilirdi. Nedense modern çağın ölçüsüz büyüyen güçlü devletleri, sömürgeleştirdikleri Afrika’dan her türlü kaynakları serbestçe alıyorlardı. Bunları kendi menfaatlerine yönelik kullanırken, gerçek sahiplerini hiç hesaba katmadan yarınlarını inşa etme derdindeydiler. Bugün de yeni nesillerinin geleceğinin, bu kıtada hâlâ koruduklarına inandıkları varlıkları ile belirlendiğini düşünüyorlar. Aslında hiç eksilmeyen kavga da bu öngörünün etrafında şekilleniyor. O halde artık onların da görüşünün sorulma vakti geldiyse, ‘Ne yapıp edip bu kıtalılar üzerinde müspet algımızı geliştirip kendimizi sevdirmeliyiz ki, bizi tercih etsinler” yarışı almış başını gidiyor.
20. yüzyıla girildiğinde Afrikalıların büyük çoğunluğu; Fransız, İngiliz, Portekiz, Alman, Belçikalı, İtalyan ve İspanyol diye isimlendirilen milletleri yurtlarına el koyduklarında yakından tanıdı. Ne zaman biteceğini önceden bilemedikleri bir süreçte de onların idarelerinde yaşamak zorunda kaldılar. Bunun bedelini de maalesef çok ağır ödediler. 1960’lı yıllarda aldıkları bağımsızlıkları ile zannettiler ki, artık hürriyetleri ellerine geçmişti. Bir anda iki kutuplu dünyanın pençesini üzerlerinde hissetmeleri gecikmedi. Aslında dünyanın süper güçlerinin Afrika’yı kendi haline bırakmaya hiç niyeti yoktu.
YILLIK YAPILIYOR
İtibarları azaldıkça ve Afrikalılar yeni müttefikler tanıdıkça onları iki asırdır sahiplenenler de sabit sandıkları bir şeylerin ayaklarının altından kaydığını fark ettiler. Rusya, Çin, Hindistan, Japonya ve Güney Kore derken, Türkiye ve Körfez devletlerinden de haberdar olmaları uzun sürmedi. Bu ülkeleri sıkça ziyaret edip yakın temaslar kurdular. Afrika, hem kendisi dışarıya hem de bilmedikleri bu yeni ortaklar, bu coğrafyaya açılmış oldu.
21. yüzyıl, peşin fikirlerin yerine bilgi ve tecrübeye dayalı kazanımların asrını doğuruyordu. Artık kıta yerlileri, eski sömürgeciler ve yeni ortaklar arasında kıyasıya rekabetin içindeydiler.
Bu dönüşümü fark eden bazı araştırma kuruluşları, Afrikalı kanaat önderlerinin görüşlerini almadan değişen bu sürece bir anlam veremeyeceklerdi. İlk hamleyi Fransa’da kurulan IMMAR isimli kuruluş, Afrika’da Fransız Yatırımcıları Konseyi (CIAN) adına 2019, 2020 ve 2021 yıllarında üç anket çalışmasıyla başlattı. Kıtanın kuzey, batı, orta ve doğusunda nüfus bakımından yüzde 60’tan fazla bir kitleyi temsil eden 8’i Fransızca, 4’ü İngilizce’yi birinci veya ikinci dil olarak konuşan 12 ülke belirledi. Yaşadıkları toplumların siyaset, diplomasi, askerlik, ekonomi, din ve kültür gibi alanlarda öne çıkan simalarından ilkinde bin 244 kişiye, ikincisinde 2 bin 423 kişiye ve en sonuncusunda 2 bin 426 kişiye, bizzat Afrika ülkelerinin ve kıtaya dışarıdan gelen ülkelerin nasıl algılandıklarına dair sorular yöneltti. Burada dikkat edilmesi gereken husus, özellikle bu çalışmayı üç yıldır bizzat Fransa’nın desteklemesidir. Aslında bunun bir evveliyatı olmalı ki, her geçen sene itibar kaybettiği bu coğrafyada gerçeklerin, siyasilerin demeçleri ve medyanın yazdıkları gibi seyretmediği konusudur. Dahası, bu anket benzeri faaliyetlerin öneminin diğer ülkelerce de yapılması durumunda elde edilecek verilerle teyit edilmesidir. Şu an tek taraflı bir durum var.
Burada irdelenmesi gereken konu, artık Afrikalıların görüşlerinin alınmasıydı. Onlara ilk defa, “Siz ne düşünüyorsunuz” deniyordu. Fransızlar, Batı Afrika’nın sahillerinden iç kısımlara ilerledikleri 19. yüzyılın son yıllarında ve 20. yüzyılın ilk senelerinde de Müslüman toplumların ‘marabu’ dedikleri dini ve kısmen siyasi şahsiyetlerine bazı sorular yönelttikleri anketler yapmışlardı. En can alıcı soru, Fransa’nın kendi yurtlarındaki müdahalesi hakkında ne düşündükleriydi. Binlerce kişi ‘müspet’, ‘menfi’ ve ‘nötr’ diye kanaatlerinin sorulduğu bilgi fişleri önlerine konunca neredeyse tamamının, üçüncüsünü ifade ettiklerini fark ettiler. Ancak 21. yüzyılda durum çok değişti. Binlerce kanaat önderi açıkça görüşlerini beyan edebiliyorlar. Cevaplar bazı ülkeleri huzursuz etse de mevcut düşüncelerin tespiti sayesinde gelecek için yeni tedbirlerin alınması gündeme gelecek.
11 ÜLKENİN İTİBARI
2018-2020 yıllarında Afrika ülkeleri içinde kendi kıtalarında algılarını ilk sıralarda tutan Güney Afrika, Fas, Ruanda ve Gana şeklinde adeta sabitlenmiş durumda. En büyük değişim kıtaya diğer coğrafyalardan gelerek ilk sıralarda etkin olmak isteyenler arasında yaşanıyor.
Her yılın kasım ayı ile takip eden yılın ocak ayında gerçekleştirilen anketlerin sonuçları da en geç mart ortalarında açıklanıyor. Sıralama genelde ABD, Almanya, Kanada, İngiltere, Çin, Japonya, Fransa, Türkiye, Rusya, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’dan oluşan 11 ülke arasında bulundukları konumda bir üste çıkma ya da bir iki basamak inme şeklinde seyrediyor. Bu, ülkelerin diplomatik temsilcilik sayılarının da etkinliklerini gösteren bir kriter. Afrika’da Çin’in 52, ABD’nin 50, Fransa’nın 47, Türkiye ve Almanya’nın 42’şer, Rusya’nın 40, İngiltere, Japonya ve Hindistan’ın ise 36’şar sefaretleri bulunuyor.
Bu araştırmayı yaptıran Fransa’nın Afrika’da Yatırımlar Konseyi üyeleri, kıtadaki toplam işlerin yüzde 80’ini gerçekleştiriyor ve 60 milyar Euro gibi bir ciroya sahipler. Üç yıl içinde bulunduğu konumundan devamlı bir alt sıraya düşmesinin sebepleri inceleniyor. Fransa’da uluslararası öğrencilerin eğitim ücretlerinin artması, Cezayir bağımsızlık savaşı dahil sömürgeciliğin hâlâ zihinlerde canlılığını koruması, başta Sahel olmak üzere birçok bölgede Fransız askeri varlığına karşı tepkilerin büyümesi, Covid-19 yönetiminde düştüğü menfi manzara ve sarı yeleklilerin gösterileri başlıca etkenler.
75 MİLYAR EURO CİRO
Donald Trump döneminde en üst makamdan kıta ülkelerine hakaret edilmesine rağmen ABD’nin sadece ilk anket sonucunun açıklandığı 2019 yılında 2. sırada yer alması bile pek anlaşılamadı. Ancak son iki ankette yer değiştirdiği Almanya’nın önünde birinci sıradaki yerini rahat koruması, kıta ülkeleri ile ilişkilerinde yumuşak gücünü aşırı kullanarak muhataplarını ikna edici tavır sergilemesiyle izah ediliyor. Kuzey Afrika’da ise diğer üç bölgedeki imajı yok ve 5. sırada yer alıyor. Kanada, İngiltere, Çin ve Japonya şeklinde devam eden Afrika’daki müspet algı sıralamasında Fransa, 2019’da 5. sıradan başladığı konumunu her sene bir basamak aşağı çekerek devamlı kaybeden taraf oldu. Onu 2021’de algısını en fazla artıran ülke olarak Türkiye izliyor.
2021’de Afrikalı kanaat önderlerinin görüşlerinde en çok iki ülkenin konumu merak ediliyor: Fransa’nın bir türlü anlam verilemeyen düşüşü, Türkiye’nin ise devamlı yükselişi… Oysa ki CIAN üyesi şirketler ve diğerleri dahil yıllık toplamda 75-80 milyar Euro ciro yaparken Türkler henüz 25 milyar Euro’luk bir seviyede. ABD’nin özellikle son iki yılda Google, Apple, Facebook ve Amazon ile tüm olumsuzluklara rağmen imajına büyük katkı sağladığı tahmin ediliyor. Almanya’nın geçmişten gelen müspet algısı devam ediyor. 3. sıraya Kanada’nın yerleşmesinde son yıllarda bu ülkeye ciddi öğrenci gitmesi, mevcut kanaat önderlerinin geçmişlerinde bu ülkede bulunmaları ve son yıllarda göç ile vize konusunda Afrikalılara sağlanan kolaylıkların tesiri dikkatlerden kaçmıyor. İngiltere’nin varlığı daha ziyade Fransa’ya kıyasla menfi düşünceleri fazla taşımaması ve İngilizce’nin de etkisiyle izah ediliyor. Çin’in her geçen sene imajını kaybetmesi, özellikle Afrika ülkelerini ödenmesi imkansız şekilde borçlandırması ve artan etkinliğine karşı uluslararası gelişen eleştiriler de etkili. Japonya’da ne olup bittiğini Afrikalı kanaat önderlerinin neredeyse hiç takip etmemeleri avantaj sağlamış. Daha ilginci, Toyota markasının tek başına bu ülkenin imajına büyük katkı sağlaması.
TÜRK HAVA YOLLARI İLE ALGI YÜKSELDİ
Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri ve Katar’ın Afrika’da algılarının her geçen sene artmasında, öncelikle her birinin kıtayla dini ve tarihi bağlarının etkili olduğuna dikkat çekiliyor. Bu anketin sorularına yansımasa da 8. sırada yer almasında kanaat önderleri için en dikkat çeken tarafın Türk Hava Yolları ile yükselen algısı, dış dünyaya bağlantılarında bu firma ile sıkça ve konforlu seyahat etmeleri. Oysa ki kalkınma ve insani yardımları tam anlamıyla değerlendirilseydi ilk beş ülke arasında yer alacağı kuvvetle muhtemeldi. Fransa’nın anlayamadığı, Afrikalıların hislerine hitap ettiği halde, özellikle Batı Afrika’da kendi kültürünü yayıp korumasına rağmen kalkınma yardımlarındaki beklentilerinin kanaat önderlerinin kendi imajına katkısının görülmemesi. France24 TV kanalı ve RFI Radyosu’na rağmen algısındaki çöküşü durduramıyor. Çare olarak Afrikalıların gözünde Fransa imajını, Fransızların gözünde de Afrika imajını iyileştirme planlarını devreye sokmak istiyor. Düştüğü bu durum aslında ileride diğer devletlerin de başına gelebilir. Zira artık kıta insanları kendi coğrafyalarına hangi devletin ne niyetle geldiğini ve devamında ne tür etkileşim sağladığını fark edip fikirlerini her türlü medya ortamında ifade ediyorlar.
TÜRKİYE HIZLI YÜKSELİYOR
2021 yılında Çin’in algısında 9 puanlık gerileme olurken, Türkiye’ninkinde ise aynı oranda artış gözlemlenmiş. Oysa herkes, ‘Çin’in kıtada yükselen başarısı’ diyerek söze başlarken, Afrikalı kanaat önderleri bu ülkenin varlığından gittikçe rahatsızlık duyduklarını fikirlerine yansıtmışlar. ABD 5, Fransa 3 ve Almanya 2 puan eksilirken, Kanada, Katar ve Birleşik Arap Emirlikleri 2’şer puan ilerlemiş. Çin’in, son 3 yılda toplamda 15 puan, yani Türkiye’nin elde ettiği toplam puan kadar algı kaybına uğraması tesadüf olamaz. Afrikalı kanaat önderleri gelecekten umutlular. Endişeleri daha ziyade eğitim, sağlık, rüşvet ve güvenlik konularında yoğunlaşıyor. Afrika Birliği ve Afrika Kalkınma Bankası’na da aşırı önem gösteriyorlar. Kıta dışından ülkelerin fayda sağlamalarında Çin yüzde 76, ABD yüzde 74, Kanada yüzde 72, Almanya yüzde 71, Japonya yüzde 70 ve 6. sırada. Yüzde 66 ile Türkiye, İngiltere, Fransa ve Hindistan’ın önünde yer alıyor. Türkiye’nin bu yarışa 2000’li yılların sonunda girmesine rağmen hızlı yükselişi uluslararası medyanın dikkatinden kaçmıyor.
MARKALAR ÜLKE İMAJINDA BELİRLEYİCİ
Kıtada imajın oluşmasında markalar ciddi derecede belirleyici oluyor. Toyota, en tercihli markaların başında geliyor. Bunu Coca Cola, Apple, Samsung, Adidas, DHL, Dangote, Microsoft, Orange ve MTN gibi firmalar izliyor. Yine havayolu şirketlerinin Afrika semalarında uçuş sayıları ve taşıdıkları yolcu sayısı da algının belirlenmesine ciddi katkıda bulunuyor. Etiyopya Havayolları,Air Royal Maroc ve Kenya Havayolları bu anlamda çok değerli bulunurken Türk Hava Yolları, Emirates ve Air France temsil ettikleri ülkelerin isimlerinin öne çıkmasında ciddi paya sahip.
16 Nisan 2021 Cuma