Türkiye İstatistik Kurumu’nun 21 Mart günü yayınladığı bültene göre inşaat maliyet endeksi (İME), 2019 ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 6.49, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 27.54 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi yüzde 0.90, işçilik endeksi yüzde 20.64 arttı. Ayrıca, bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi yüzde 27.91, işçilik endeksi yüzde 26.75 arttı.
Görüleceği üzere inşaat malzemelerinde ocak ayında yüzde 6.49 gibi enflasyon oranının çok üzerinde bir artış gerçekleşmiş. Durgunluktan, düşük kapasiteden dert yanan bir sektör için böyle bir fiyat artışı pek de doğal değil. Demek ki sektörde bir hareketlilik başlamış.
Bu arada ocak 2019 ile beraber işçilikte yapılan zammın etkisi de ortaya çıkıyor. Bir ay içinde işçilik endeksinin yüzde 20’den fazla artması da bunu gösteriyor. Gelecek aylarda bu değişim olmayacak.
İnşaat sektöründe maliyetlerde böyle bir artış yanında durgunluk nedeniyle cirolarda istenen hedeflere ulaşılamaması, sektörde bulunan firmaları nakit sıkıntısına sürükleyebilir.
Konut satış istatistiklerine baktığımızda 2018’e göre 2019 ocak ve şubat aylarında daha düşük rakamların söz konusu olduğunu gözlemliyoruz.
Burada asıl risk, maketten yapılan satışlarda evdeki hesapların çarşıya uymaması nedeniyle projelerin zarar etme riskinin çok yüksek olmasıdır. Burada kurtarıcı olan bir nokta maketten satışlarda belli bir tarihten sonraki ödemeler gerçekleşen enflasyona göre revize edilebilir. Yani nakit akışlarında sorun olmadığı sürece gelecek ödeme planlarında revizyon yaparak proje maliyet artışlarını konut sattıkları kişilere yansıtabilecekler.
Bu arada nakit akışında oluşabilecek darboğazın aşılması da şart. Bunun için sağlıklı bir bütçenin hazırlanıp dinamik olarak uygulanması, nakit akım tablolarının hazırlanarak harfiyen uyulması son derece önemli. Finansman kontrolünü yapamayan inşaat firmaları iş işten geçtikten sonra zarar ettiklerini anlayabilirler.
01 Nisan 2019 Pazartesi