Çin’de ikinci çeyrek büyüme verisi, beklentileri aşarak yıllık yüzde 6.9 olarak gerçekleşti. 2017’nin ilk çeyreğinde de yüzde 6.9 büyüme kaydeden Çin ekonomisi, 2016’da yüzde 6.7’lik büyüme oranıyla son 26 yılın en düşük performansını sergiledi. Küresel ticaretin ve iç talebin canlı seyri ekonomik büyümeyi desteklerken, haziranda sanayi üretimi, sabit sermaye yatırımları ve perakende satışlar verisinin beklentilerin oldukça üzerinde gelmesi, ikinci çeyrekte büyümenin yüzde 6.8 olan piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleşmesinde etkili oldu. Ülkede 2017’de yüzde 6.5 civarında bir büyüme hedefleniyordu. Bu son derece önemli bir gelişme. Çünkü Çin’deki büyüme, talepte de artış beklentisi anlamına geliyor. Bu durum durgunluk ile çeliştiğinden canlanma beklentilerini de artırır. Geleceğe yönelik beklentilerin olumluya dönmesi, yatırımlarda da artış ve dolayısıyla canlanma demek. Sonuç olarak, geleceğe olumlu olarak bakanlar artar, risk iştahı yükselir.
Gelelim Avrupa’ya. Geçen hafta yayımlanan verilere göre, Euro Bölgesi’nde sanayi üretimi mayıs ayında bir önceki aya kıyasla yüzde 1.3, yıllık bazda yüzde 4 ile beklentilerin üzerinde yükseldi. Bu gelişmede ise sermaye malı ve dayanıklı tüketim malları üretimindeki artış etkili oldu. Ayrıca, bölgede ekonomik güven endeksi son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaşarak bölge ekonomisine dair olumlu sinyaller vermişti. Bu gelişme de bizim için oldukça olumlu bir gelişme. Yani risk iştahı artabilir.
Risk iştahı artarsa ne olur?
O zaman Türkiye gibi ülkelere gelmek isteyen fonlarda artış olur ve dolayısıyla döviz girişi ile beraber kur sepeti düşmeye başlar. Akabinde Türk tahvillerine başta olmak üzere menkul kıymetlerine alış gelmeye başlar. Bu durumda da faizler gevşemeye, borsalar da yükselmeye başlar.
Kısacası son makro ekonomik veriler hem risk iştahının artmasına hem de faizlerin düşmesine neden olabilecek bir zemini hazırlıyor.
Teknik olarak yatay seyirde dalgalanan döviz sepeti/TL paritesi 3.86 seviyelerinin üzerinde fazla durmadığı sürece bu senaryonun gerçekleşme ihtimali artacak. Ancak faizlerde kalıcı ve ciddi bir gevşeme olabilmesi için döviz sepetinin 3.69 TL seviyelerinin altında satıcılı olmasına ihtiyaç var. Burada tek çekincemiz Türkiye üzerine oynanan büyük oyunlar. Bunu engellemek için de güçlü ve tutarlı bir ekonomiye sahip olmak zorundayız.
31 Temmuz 2017 Pazartesi