Faizlerin düşürülmesi gerekliliği sürekli dillendirilen bir konu. Hemen hemen her kademede faizlerin düşmesi gerektiği söyleniyor. Faizlerin düşmesi için nasıl bir ortam gerekiyor? Koşullar neler? Bunu masaya yatırmanın vakti geldi.
TCMB çeşitli veriler ve anketler yayınlıyor. Bunlardan birisi kapasite kullanım oranı. En son açıklanan Mart 2016 kapasite kullanım oranı 74.3 olarak açıklandı. Bu veri 2008 Mart ayından bu yana açıklanan en yüksek veri. 2009 yılında 58.7 ye kadar düşen oran daha sonraki yıllarda yükseldi. Kapasite kullanım oranının artması piyasada durgunluğun azaldığı şeklinde yorumlanabilir.
Ekonomik aktivite arttıkça paraya da talep artar ve normal koşullarda faizler de yükselir. Kapasite kullanım oranı Mart 2007 ayında 80.3 seviyelerindeydi. Dolayısıyla hala canlı bir ekonomi sinyalini göremiyoruz. Bu durumda da yüksek faiz ciddi bir finansman yükü oluşturduğundan firmaları zorlayabilmektedir.
TCMB tarafından açıklanan eğilim anketlerinde reel sektörün kullandığı kredilerde sıkılaştırma yapıldığına dair sonuçlar görüyoruz. Yani kredi kullanımı zorlaşmış. Bu durumda firmalar daha yüksek faiz ödemek zorunda kalıyorlar.
Faizlerin düşürülmesi için aşağıdaki koşulların sağlanması gerekiyor;
1- Terörizmin Türkiye’de yakın bir zamanda sonlandırılacağına olan inancın artırılması ve siyasi istikrarın uzun süre devam edeceğine yabancı yatırımcının inanması.
2- Türkiye’ye alternatif bir liman hüviyeti güçlendirilerek yabancı yatırımcının uzun vadeli yatırıma razı edilmesi.
3- Daha uygun maliyetlerle dış finansman olanaklarının getirilmesi.
4-Hazine borçlanma gereğinin özellikle kısa vadede (1-2 yıl için) azaltılması, hazine itfalarda piyasaya bol para bırakılması.
5- Döviz manipülasyonuna varan hareketlerin incelenerek cezaların verilmesi. Gerekiyorsa işlem yetkilerinin sınırlandırılması. Bu sayedekur yükselişi nedeniyle oluşan enflasyon köpüğünün kaldırılması ve özellikle yakıt pompa fiyatlarının düşürülmesi.
6- TCMB yeni başkanı olacak kişinin piyasayı rahatlatacak ve güven verecek
kişi olması.
Yukarıda bahsettiğimiz hususların gerçekleşmesi durumunda faizlerde kalıcı ve anlamlı düşüşleri görebiliriz. Bunun dışında faizlerin düşeceği beklentilerinin artması kısa vadede dövizi düşürürken tahvillere gelen alım nedeniylede tahvil faizleri düşer. Ancak bunun kalıcı olmama riski yüksektir.
04 Nisan 2016 Pazartesi