Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan verilere göre Ekim 2015 ayında Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 1.55, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 7.58 ve 12 aylık ortalamalara göre de yüzde 7.69 oranında artmış durumda.
Yıllık bazda en yüksek artış lokanta ve oteller grubunda yüzde 13.77 seviyesinde gerçekleşirken, aylık en yüksek artış yüzde 11.43 ile giyim ve ayakkabı grubunda gerçekleşmiştir. Burada sezon değişikliğinin etkisinin büyük olduğunu, Otellerdeki artışın sebebi olarak döviz cinsi fiyatlama nedeniyle kurlardaki yükselişin yansıması olduğunu düşünüyoruz.
Yukarıdaki grafikte de görüleceği üzere 2015 yılı içerisinde tüketici enflasyonu genel olarak 2014 yılının altında gerçekleşmektedir. 2014 yılı son 3 ayında enflasyon oranının yüksekliği nedeniyle son aylarda yıllık bazda tüketici enflasyonunda düşüşün devam etme ihtimali son derece fazladır.
Yurt içi üretici fiyat endeksi (Yİ-ÜFE) ise, 2015 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 0,20 düşüş, bir önceki yılın Aralık ayına göre yüzde 7,59 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,74 artış ve on iki aylık ortalamalara göre yüzde 5,58 artış gösterdi. Bu durum önümüzdeki dönem bir maliyet enflasyonu yaşanma ihtimalinin son derece düşük olduğunu göstermektedir. Kısacası beklentimiz enflasyon bir düşüş eğiliminin oluşacağı yönündedir.
Yukarıdaki grafikte de görüleceği üzere Yurt içi üretici fiyat endeksi de TÜFE gibi aylık bazda genel olarak 2014 yılına göre 2015 yılında düşük seyretmeğe devam etmektedir.
Enflasyon faizlerin belirlenmesinde en önemli değişkenlerden biridir. Enflasyon yükselirken nominal faizlerde de yükseliş gerçekleşir. Bu sayede reel faizlerin aynı seviyelerde gerçekleşmesi beklenir. Oysa enflasyon geçmiş dönemi anlatan veridir. Faiz ise gelecekte elde edilecek bir değeri yansıtır.
Bu durumda enflasyon beklentilerine de bakmak gerekiyor. TCMB’nin 2015 Ekim ayı anketine göre 2015 yıl sonu TÜFE beklentisi yüzde 8,25, 12 ve 24 ay sonra TÜFE beklentisi ise sırayla yüzde 7.34 ve yüzde 6.88 olarak beklenmektedir.
Genel olarak değerlendirdiğimizde; mevcut TÜFE seviyesinin üzerinde bir yıl sonu beklentisi faizleri düşmesi yönünde olumsuz bir etken olarak karşımıza çıkmakta olup. 12 aylık dönemde TÜFE beklentisinin mevcut TÜFE seviyelerinde olması da aynı şekilde faiz düşüşü yönünde direnç oluşturmaktadır. 24 aylık beklenti TÜFE oranının düşük beklenmesi gelecekte faizlerde bir miktar daha düşüş olabileceği beklentilerini göstermektedir.
Son sözümüz; faizleri düşürmek istiyorsak piyasanın enflasyonun düşeceğine inancının yüksek olması gerekiyor. Çok düşük emtia ve enerji fiyatları ile FED faiz artırım korkuları nedeniyle kurlarda olabilecek yükseliş faizlerin düşürülmesi yolundaki önemli engellerdir.
08 Kasım 2015 Pazar