İşimiz gereği farklı sektörlerde ve farklı ölçekteki firmalarla beraber oluyoruz. Bununla da kalmayıp firmaların tedarikçi ve müşterileriyle de ekonomiyi değerlendirme fırsatını bol bol buluyoruz.
Bu durum bize hem reel ekonomiyi işin içerisinde ölçme fırsatını veriyor, hem de gelecekte firmaların ne gibi sıkıntılar yaşayabileceğini önceden görme avantajı sağlıyor.
Son zamanda gözlemlediklerimiz ekonomi mantığı içerisinde izahı çok zor olan bir konu. Yapılan işlemlere “bindiği dalı kesmek” olarak yorumlayabileceğim hareketler nedeniyle banka-şirket ilişkilerini masaya yatırma ihtiyacı duydum.
ŞİRKETLER NEDEN BANKAYA İHTİYAÇ DUYAR?
Genel olarak şirketler yatırdıkları sermayenin üzerinde kaynağa ihtiyaç duyabilirler. Bunun sebebi tedarikçi-müşteri ödeme/tahsilat anlaşmalarındaki vade uyuşmazlıkları, stoğu artırma, büyüme, yatırım yapma isteği gibi konulardır. Şirket bunun için dış kaynakla likit ihtiyacını giderirken, fonlama maliyetinden daha fazla gelir elde edeceğini umar.
BANKALAR ŞİRKETLERE NEDEN İHTİYAÇ DUYAR?
Şirketler ellerindeki fonları mevduat veya fonlara koyarak banka varlıklarına katkıda bulunurken, kaynak ihtiyaçlarını da bankadan borç alarak giderirler. Bazen likit varlığı bağlı olduğundan kısa vadeli kredi kullanmak zorunda bile kalabilirler. Böylece bankalar düşük faizle para alırken yüksek faizle kredi kullandırarak aradaki fark kadar gelir yazarlar.
Bankalar kredi kullandırırken özellikle verdikleri paranın tahsil kabiliyetiyle yakından ilgilenirler. O yüzden de cirolar, müşteri ve tahsilat kalitesi çok önemli verilerdir. Bundan sonra da teminatlar önemli olur.
Son zamanlarda kafamı karıştıran önemli gelişmeler oluyor. Bu durumu normal ekonomik şartlarla açıklamak da zor. Konu bence soruşturulması gerekecek kadar önemli. Kaldı ki, gerekirse bankacılık lisans iptaline kadar da yürütülebilmeli. Kısacası ekonominin kontrolsüz olmadığı birilerine anlatılmalı.
SON ZAMANLARDA NELER OLUYOR?
Bilindiği gibi her yıl şirketlerin ciroları hem büyümeye hem de enflasyona bağlı olarak artar. En azından sağlıklı şirketlerde bu durum böyle. Dolayısıyla bu şirketler bir önceki yıla göre daha fazla kredi limitine ihtiyaç duyarlar. Bunun başlıca sebebi enflasyondur.
Fiyatlar artmasa aynı miktar satış aynı cironun yapılması demek olacaktı. Oysa enflasyon nedeniyle aynı miktar ciroda bile daha fazla kaynak ihtiyacı oluyor. Burada henüz faizleri konuşmadık bile. Henüz daha kaynak tahsisi aşamasındayız.
Son zamanlarda bazı sektörlerde ya limit iptalleri (kredi kapamaya varacak kadar) ya da limit artırımı yapmama konusunda aşırı örnekler oluşmaya başladı.
Hiç çekini yazdırmamış, erteletmemiş ya da kredi gibi ödemelerini aksatmamış firmanın banka limitleri neden kapatılır? Ortada fol yok yumurta yok.
Bu örnekler ister istemez bindiğiniz dalı kesiyorsunuz, dikkat edin dedirten cinsten. Bunun yanında geçen yılla aynı miktar ciroyu yapmak isteyen firmalar fiyat değişimi nedeniyle yüzde 20 daha fazla limite ihtiyaç duyarken ve finansal hiç problem yaşamamışken bu limit artırımına direnmenin sebebi nedir?
Bu konu ile ilgili ciddi bir çalışma yapılmazsa yakın gelecekte çözümü çok zor sorunlarla yüz yüze kalacağız.
09 Ekim 2017 Pazartesi