Türkiye İstatistik Kurumu, 28 Eylül 2018 günü Ağustos 2018 geçici dış ticaret verilerini açıkladı. Bu verilere göre; ihracat 2018 yılı ağustos ayında, 2017 yılının aynı ayına göre yüzde 6.5 azalarak 12 milyar 383 milyon dolar, ithalat yüzde 22.7 azalarak 14 milyar 805 milyon dolar olarak gerçekleşti. İthalattaki azalmanın fazla olması nedeniyle ağustos ayında dış ticaret açığı yüzde 59 azalarak 2 milyar 422 milyon dolara geriledi. İhracatın ithalatı karşılama oranı ise 2017 Ağustos ayında yüzde 69.1 iken, 2018 Ağustos ayında yüzde 83.6’ya yükseldi. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre, 2018 Ağustos ayında bir önceki aya göre ihracat yüzde 2.2 arttı, ithalat yüzde 8 azaldı. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise 2018 yılı ağustos ayında önceki yılın aynı ayına göre ihracat yüzde 4.8 arttı, ithalat yüzde 10.6 azaldı.
EN FAZLA İHRACAT ALMANYA’YA
İhracatın yapısına baktığımızda; AB ülkelerine yapılan ihracat, 2017 yılınınaynıayına göre yüzde 6.4 azalarak 5 milyar 619 milyon dolar olarak gerçekleşti. AB’nin ihracattaki payı 2017 Ağustos ayında yüzde 45.3 iken, 2018 Ağustos ayında yüzde 45.4 oldu.
En fazla ihracat yapılan ülkeler sırasıyla Almanya, İngiltere, Irak ve ABD’dir. Kısacası bu ülkeler mal alımda sorun çıkarırsa dış ticaret dengemiz bozulur. İthalatta lider Rusya ve akabinde Çin geliyor. Almanya ise 3. sırada.
KAPASİTE ORANLARI AZALABİLİR
Burada kritik olan ihracatın ithalatı karşılama oranıdır.
2018 Ağustos ayında oran yüzde 83.6’ya kadar yükselmiş. Yani ihracat neredeyse ithalatı yakalayacak noktada. Bu durum ticaret için döviz ihtiyacının en düşük olduğu seviyeleri gösteriyor. Bu oran açısından bakarsak her şey çok iyi gibi görünebilir. Ancak ithalattaki daralma genellikle ara malı ithalatının yapılıyor olması nedeniyle iç piyasa için ciddi sıkıntı olabileceği anlamına da geliyor. İthalattaki daralma ithal ikame üretimle alakalı ise çok iyi; ancak bunun kısa sürede olması çok zor. Gelecekte kapasite oranlarında azalma sürpriz olmayacaktır.
Dış ticaret verilerinde ticaret için döviz açığımız azaldı sinyali dışında olumlu bir görünümü göremiyoruz. İç piyasada daralma sinyalleri bizleri tedirgin ediyor.
YURT DIŞI BORÇ ÖDEMELERİ ÖNEMLİ
Dövizin yüksek olduğu bu dönemlerde dövizin seviyesini belirleyen ana unsur ticaret hacmi değildir. İlk sebep siyasi dalaşmalarla oluşturulan maşa fonlarla yapılan manipülasyonlar ve dış borç ödemeleridir. Kamu, özel borç ödemeleri aynı meblağda ve fazlası girdi yoksa dövizi yukarı iter. Bu durumda özellikle yurt dışı borç ödemelerine iyi bakılması lazım. Kurdan asıl zararlar o zaman oluşuyor ve maliyete giriyor. Yurt dışı borçlar çevrilemezse, mevcut borcun üzerinde borçlanılırsa, ne döviz düşebilir ne de faizler.
08 Ekim 2018 Pazartesi