tatil-sepeti
Salih KESKİN

Salih KESKİN

Diğer Yazıları

İngiliz edebiyatçı George Bernard Shaw: “Mantıklı insan çevresindeki şartlara uyarken, mantıksız insan çevresindeki şartları kendisine uydurur. Onun için gelişme, mantıksız insana bağlıdır.”

Öyle ilginç ürün ve hizmetler ortaya çıkıyor ki, şaşırıyor ve ‘helal olsun’ diyoruz. İşin görünmeyen ve düşünülmemiş taraflarına odaklanmak, ilginçliklerin ortaya çıkmasını sağlayan anahtar rolünde. Bunun için ‘bilinmeyeni keşfet’ dersinin her okul seviyesine konulması gerekiyor. Keza, inovasyonun tanımlarından biri de ‘bilinenin farkındalık değeriyle yer değiştirmesidir.’

‘TERS BİSİKLET DENEYİ’NİN ÖĞRETTİKLERİ

Bilinmeyi keşfetmek için önce kalıplardan kurtulmalıyız. Bu konuda ters bisiklet deneyi oldukça çarpıcı. Olay Amsterdam’da geçiyor. Bilinmeyenin peşinde olan bir meraklı, bildiğimiz bisikleti, kafamızdaki kalıpları kırma konusunda önemli bir deneye konu ediyor. Normalde çok iyi bildiği bisiklet kullanımı, dümendeki ters bir hareketle kullanılması mümkün olmayan bir şekle dönüşüveriyor.

Yaptığı şey, bisikletin dümenini ters hareket ettirmek. Dümeni (gidon) sola döndürdüğünde tekerlek sağa giderken, dümeni sağa döndürdüğünde tekerlek sola gidiyor.

Bu şekliyle kullanılması neredeyse imkânsız olan bisiklet, kafamızdaki tekdüzeliğin resmini elimize veriveriyor.

Destin, beyinde normal bisiklet kullanımının bir algoritması olduğunu ve küçük bir değişikliğin bile her şeyi değiştiriverdiğini söylüyor. Deneyin kendi derin gerçeğini bir anda keşfetmesini sağladığını da ilave ediyor.

Gittiği konferanslarda seyircilere, beş metre kullanmaları karşılığında, kendinden gayet emin bir şekilde yüzlerde dolar teklif ediyor. Sonuç: hiç kimse bir metre dahi sürmeyi beceremedi!

Belki farkında değiliz ama kafamızdaki kalıplar bizi değişime karşı taşlaştırıyor, istesek de yeni anlayışları kabul edemez hale geliyoruz. Destin, sekiz ay zorlu bir öğrenme sürecinden sonra beynindeki kalıpları kırmayı başarmış biri. Bilmekle beynin anladığı şeyin aynı olmadığını belirtiyor ve önyargılarla baktığımızı söylüyor.

Bu basit deney, beynimizin yeni yöntem, uygulama ve sistemlere kaşı direncini göstermesi açısından oldukça ilginç görülmelidir.

Daha da enteresanı, tam öğrendim dediği an, bu sefer de eski kullanma algoritmasının beyninden silindiğini anlaması olmuş.

Dokuz yaşındaki oğlu ise onun öğrendiği sürenin neredeyse 30’da biri zamanda kullanmayı başarmış. Çocukların kalıpları dönüştürmesinin çok daha kolay olduğu malumumuz. Deneyden de bunu anlıyoruz. Çocuklar, büyükler dünyasına girdikçe kafalarındaki kalıpların sayısı da o derece artıyor.

Yaratıcılık konuşunda çalışan George Land, ABD’de beş yaşında çocukların yüzde 98 olan yaratıcı düşünce seviyesinin 15 yaşında yüzde 12’ye düştüğünü ortaya koyuyor. Beş yaşındaki çocuk için kaşık sadece yemek yeme aracı değil, davul çalma, masaj yapma, kulak karıştırma işine de yarayabiliyor.

Beynimizdeki kalıpların kırılması için ciddi denemelere ihtiyacımız olduğu kesin.

İnovasyonun da kurtaramayacağı aşama gelmeden önce, beynimizi önyargılardan sıyırmak için beynimizin aykırı ve yaratıcı yönünü geliştirmemiz gerekiyor.

Bunun formülü ise:

Aykırı ve Yaratıcı Düşünce = İlgi + Eğitim + Hayal Gücü + Zaman + Sabır

İNOVATİF DÜŞÜNCENİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER

  • Uyuşuk modda takılı kalmak
  • Değişime karşı sert direnç
  • Yaratıcılığa vakit ayıramayan bir hayat anlayışı
  • Değişimin tehlike yaratacağı düşüncesi
  • Alışkanlıklarımız
  • ‘İcat çıkarma’ sendromu
  • Olumsuz tecrübeler
  • Riski göze alamamak

NELERE İHTİYACIMIZ VAR

  • Elektronik iştahlarınızı biraz da bilinmeyeni keşfetmeye odaklayın.
  • Altı yaşındaki çocuk gibi sorular sorun.
  • Sabah erken kalkıp zihin jimnastiği yapın.
  • Sorunları farklı şekillerde tarif etmeye çalışın.
  • Yaratıcı, aykırı tiplerle bir araya gelin.
  • Problem çözme tekniklerini öğrenin.
  • Risk almayı sevin.
  • Bağlantısı olmayan şeyleri bağlama üzerinde çalışın. İlgisiz konular arasında ilişki kurun.
  • Yeni fikirlerinizi çevrenizde zekâsına güvendiğiniz birkaç kişiye sorun.
  • ‘Muhtemel durum senaryosu’ oluşturun ve birden fazla seçenekte çözüm için çalışın.
  • Esnek olun.
  • Kullandığınız dili ve odak noktanızı değiştirin.
  • Evinizde inovasyon ambarı yapıp, yeni fikirlerinizi koyun.

02 Ocak 2018 Salı