Hikmet Baydar
Son zamanlarda Borsa İstanbul’daki yükselişten sonra sık sık sorulan sorulardan biri de ‘Daha gider mi?’ şeklinde geliyor.
O yüzden bu yazımızda borsa ne zaman pahalı kabul edilmeli sorusunu açıklamaya çalışacağız.
Borsalara girmek isteyen fonlar iki kademeli analiz yaparlar. Bunlardan birincisi temel analiz olup, global ekonomideki büyümeden tutun, ülkemizin siyasi yapısı, istikrar ve büyüme hedeflerine kadar inceleme yaparlar. Bununla kalmaz, sektörel anlamda hedeflere bakar (kârlılık, büyüme vb.), firma detaylarına, yasal mevzuata kadar da inerler. Bu analizlerin yapıldığı kısma temel analiz denilir. Yani büyüme hedefi yüksek, derinliği fazla olan, yasal düzenlemeleri güven veren piyasalar her zaman favoridir.
EMTİA FİYATLARINDAKİ YÜKSELİŞ
Bir diğer analiz ise teknik analizdir. Burada geçmişteki fiyat, zaman ve miktar verileri dikkate alınarak gelecekteki yatırımcı davranışı tahmin edilmeye çalışılır. Aslında temel analizle girme/çıkma kararları verilirken, zamanlama ve operasyon şekli daha çok teknik analize göre yapılır.
Şunu unutmamamız lazım:
Piyasa derinliği olmayan ve yasal düzenlemeleri yetersiz olan piyasalar baştan kaybederler. Örneğin; tahtası kapalı hisse senetleri geçmişi olan bir piyasa her zaman risklidir. Piyangonun ne zaman hangi hisse senedine vuracağı belli olmaz.
Gelelim BİST pahalı mı, değil mi sorusuna… Borsalarda beklentiler satın alınırken, gerçekleşmeler satılır. İçinde bulunduğumuz dönem, global anlamda ciddi daralmaların beklendiği dönem ve faizler aşırı düşük. Ancak 2021’in, ülkemiz için yüzde 4 ve global ekonomiler için de pozitif büyüme beklentilerinin olduğu bir dönem olması bekleniyor. Kısacası, 2020 yılına göre 2021 yılının daha iyi olması bekleniyor. İşte bu beklentileri iyi takip etmeliyiz. Eğer beklentilerde bozulma olursa o zaman genel olarak borsalarda satışlar gelebilir. Bunun yanında diğer konu ise faizler. Eğer faizler yükselmeye başlarsa -ki bu bekleniyor- o zaman genel olarak borsalara satış gelme potansiyeli artar. Burada takip etmemiz gereken konu, emtia fiyatlarındaki yükselişin ne kadar enflasyon verilerine yansıyacağıdır. Çünkü bunun sonu faiz artırımı getirir. İşte o zaman, bu beklenti borsaların yönünü aşağı çevirmesine neden olabilir.
TAHTA KAPATMAK GÜVENİ ZEDELER
Şimdi, biraz daha spesifik olalım ve Borsa İstanbul’a gelelim. Son zamanlarda global alım furyasından payını almayı başaran İstanbul Borsası, Nisan 2020’ye göre TL bazında ciddi prim yapmış durumda. Ancak orta ve uzun vadede ve dolar bazında olması gereken yere çok uzak. Yani alternatif piyasalara göre dolar bazında hâlâ ucuz durumda. Ancak global alıcı için cazip olan fiyatlar, yerli yatırımcı için maalesef TL bazlı bakılması nedeniyle cazip değil. Yabancı yatırımcı ilgisi artırılabilirse, o zaman dolar bazlı zirvesine gidilmemesi için bir neden yok. Bunun için şuna bakılmalı:
Acaba bugüne kadar tahtası kapanan ve hâlâ sürüncemede tutulan hisse senetlerinin ne kadarı yabancı fonlarda? İşte anahtar da burada. Global yatırımcının ülkemize girişini sağlamak istiyorsak, piyasa mekanizmasını durdurarak, yani tahta kapatarak sadece güvenilirliğimizi zedeleriz, o kadar… Çünkü tahta kapamalar hem şirketin batma sürecini tetikler hem de beklentiyle alım yapan yatırımcının parasının yok olmasına neden olur. Yabancı fonlar bu riski alamaz.
Yabancı yatırımcının güvenle gireceği bir borsanın, globalleşmiş Türk firmaları anlamına geleceği, ucuz ve faizsiz bir kaynağa ulaşılabileceği anlamına geldiği unutulmamalı. Şimdi yabancı için ucuz, yerli yatırımcı için kısa vadede prim yapmış Borsa İstanbul’un geleceği, bu iki tip yatırımcının kararlarına bağlı olacak. Global anlamda ucuz olan borsamız mevcut değerleri emsallerine göre hak etmiyor.
22 Ocak 2021 Cuma