HİKMET BAYDAR
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), 24 Haziran’da yabancı para nakit pozisyonu taşıyan bazı şirketlerin TL kredi kullanımlarıyla ilgili bir dizi kararlar aldı. Bu kararla; sadece bağımsız denetime tabi, yabancı parasının (altın dahil efektif döviz ile bankalarda yabancı para mevduat ve yabancı menkul kıymet) TL karşılığı 15 milyon TL’yi geçen ve yabancı para nakdi varlıklarının TL karşılığının, aktif toplamından veya son 1 yıllık net satış hasılatından büyük olanının yüzde 10’unu aşan şirketlere TL kredi kullanımı sınırlandırıldı.
Bu konu ile ilgili olarak, sanki sermaye kontrolü olarak yapılmış gibi algı yönetimi oluşturulmaya çalışılıyor. Oysa ortada bir kontrol bulunmuyor. Sadece döviz ve yurt dışı tahvil alımı için ucuz TL kaynak kullanımı istenmiyor. Bu nedenle BDDK, 26 Haziran’da açıklama yapma gereği duydu. Açıklamasında, “Üretime, istihdama ve yatırıma gitmesi gereken uygun koşullu TL ticari kaynaklar, gerçek bir ihtiyaç olmadığı halde bazı şirketlerce döviz alımı amacıyla kullanılmaya devam edilmektedir” denildi. Bu nedenle kredilerin amacına uygun kullanılmasını sağlamak amacıyla söz konusu düzenlemeyi yapmak durumunda kaldığını ifade etti.
SERMAYE KONTROLÜ DEĞİL
Söz konusu düzenleme, uygun koşullara sahip TL kredinin kullandırım şartıdır. Bir sermaye kontrolü değildir. Sermaye kontrolü sözü, ilk kez bir S&P analisti tarafından webinarda dile getirildi, diğerleri de maksatlı olarak konuyu taze tutmak amacıyla yapılan düzenlemelere bu ifadeyi yapıştırmaya çalıştı.
Burada amaç, sermaye kontrolü yapılıyor imajı verilerek ülkemize yabancı sermaye girişini engellemektir. Bu sayede ürken yabancı yatırımcının ülkemize girişi engellenmeye çalışılıyor.
BDDK, yaptığı açıklamada yabancı para konusunu da detaylı bir şekilde açıklığa kavuşturdu. Yurt içi yerleşiklerin yabancı para cinsinden ihraç ettiği menkul kıymet ve eurobond gibi borçlanma araçları yabancı para tanımı içerisine alınmadı.
Kaldı ki, 3 aylık yabancı para pozisyon açığı olan firmaların belgeleme kaydıyla 3 aylık pozisyon açığını kapatabilmek için TL kredi kullanılabileceği vade belirtilmeden kararda belirtildi. Ancak bankalar bu tarz firmalara en fazla 3 aylık kredi teklif etmeye başladı.
Bu nedenle de BDDK, söz konusu kredide vade sınırlaması olmadığını açıklama gereğini duydu.
Özetle; gerçek şahıslar, bağımsız denetime tabi olmayan ve yabancı para varlığı 15 milyon TL’yi aşmayan firmalar söz konusu düzenleme kapsamında değildir. Yerli kurumların döviz cinsi menkul kıymetleri de düzenlemeye göre hesaba dahil değildir.
UCUZ KAYNAKLA DÖVİZ ALIMINA ENGEL
Reel sektörde görülen kısa vade 56 milyar dolar pozisyon fazlalığının (ihtiyacın üzerindeki kısım) üretim, istihdam amacıyla verilen ucuz TL kaynaklarla artırılmasından hoşlanılmadığı ve takip edildiği en açık şekilde belirtildi.
Önümüzdeki dönemde, şirketler söz konusu pozisyonlarını gözden geçirerek belirlenen limitlere inmek için döviz veya benzeri yabancı menkul çıkışı yapacaklar. Bu durum bir miktar döviz arzı oluşturacak. Ancak şirketler böyle bir davranışta bulunmak zorunda değildir. TL cinsi ucuz kaynak kullanmayacak olanların herhangi bir değişiklik yapmaları söz konusu değildir. Burada şirketlerin ucuz kaynakla döviz ve yabancı menkul alımının önü kısmen kapatıldı.
01 Temmuz 2022 Cuma