2017 yılına ilişkin Bütçe Tasarısı TBMM’ye gönderildi. Bütçe Tasarısı’na bakıldığında kümülatif harcamalarda yüzde 11 artış öngörülürken, gelir tarafındaki artış öngörüsü yüzde 9.5 olmuş. Ancak vergi gelirlerindeki artış öngörüsü yüzde 13.6 olarak öngörülmüştür. Faiz dışı harcamalardaki artış öngörüsü yüzde 11’de kalırken, faiz harcamalarındaki artış öngörüsü yüzde 11.7 olmuştur. Tasarıya göre, bütçe açığı bu yıla göre yaklaşık 91.5 artırılarak 46.9 milyar olarak öngörülmüş durumda. Doğal olarak faiz dışı fazla rakamı da bu yılın altında öngörülmüş durumda. Bütçe öngörüsüne ilişkin temel rakamlar ve artış oranları aşağıdaki tabloda görülmektedir.
Vergi gelirleri tarafını irdeleyecek olursak gelir üzerinden
alınan vergilerde yüzde 13.1 artış öngörülürken, dahilde alınan KDV’de yüzde 15, ithal KDV’de yüzde 11.3 artış öngörülmüştür. İlk bakıştı bütçe açığındaki artış doğrultusunda iç piyasada bir canlanma beklendiği buna karşılık, faiz ödemelerindeki artış öngörüsü doğrultusunda ithal KDV artış oranı daha sınırlı tutulmuştur. Bu haliyle kendi içerisinde bir tutarlılık söz konusudur.
Özel Tüketim Vergisi tarafına baktığımızda ise yüzde 13.6 ile genel artış vergi gelirleri genel artış oranı civarında öngörülmüştür. Petrol ürünlerinden alınan ÖTV’de ise yüzde 16.6 ile daha yüksek bir artış öngörülmüştür. Her ne kadar 8 Eylül 2016’da benzin ve motorin ÖTV oranlarında yüzde 10 civarında bir artış yapılmışsa da bütçede öngörülen artış, bunu biraz aşıyor gibi görünüyor. Buna bakılarak eğer bir sistem değişikliği öngörülmüyorsa, önümüzdeki yıl akaryakıt üzerinden alınan ÖTV’de bir artış ihtimali ilk akla gelen durumundadır. Aynı durumu alkollü içeceklerden alınan ÖTV için de söylemek mümkündür. Bu kalemde öngörülen artış oranı yüzde 15.4 olmuştur.
Vergi gelirleri tarafında artış öngörülen bir diğer kalem yüzde 14.8 ile dayanıklı tüketim malları ÖTV kalemindedir. Bunun anlamı şayet bir vergi artışı olmayacaksa kur yükselmesi ve iç piyasa canlanmasına bağlı fiyat artışı beklentisi denilebilir. Öte yandan banka ve sigorta muameleleri vergisinde de yüzde 15.5’le önemli bir artış öngörüldüğünü dikkate aldığımızda önümüzdeki yıl piyasa canlandırılması doğrultusunda kredi hacminde bir artış beklentisi olduğunu ifade edebiliriz. Sonuçta 2017 bütçesi dünya konjonktürü ve çevre ülkelerdeki gelişmelerin dikkate alınarak kolay bir yıl olmayacağı hususu dikkate alınarak tedbirin elden bırakılmadığı faiz dışı fazlanın azalacağı ve bütçe açığının biraz artacağı bir yapıda öngörülmüştür. Doğal olarak şimdiden kesin bir şey söylemek mümkün olmamakla beraber bazı kalemlerde vergi artışlarının da yapılabileceği hususu hesaplamalar dahilinde olduğu görülmektedir. Bunu da akaryakıt dışında piyasayı ve yatırım ortamını en az etkileyecek kalemlerde artış yapılması ihtimal dahilinde tutulmuştur.
24 Ekim 2016 Pazartesi