tatil-sepeti
Salih KESKİN

Salih KESKİN

Diğer Yazıları

 

Ekonomi filozoflarının ifadesine göre, ülkelerin ilerlemesinin en önemli araçlarından biri inovasyon… İnovasyona, “Gelişmenin bir nevi oksijenidir” desek yanlış olmaz.

 

Ülkemizde inovasyon daha çok ürün ve teknoloji bazlı olarak bilinse de aslında 11 başlıkta inovasyon yapabilmek mümkün.


Mesela; toplumsal sorunlara çözüm getiren yenilikler, yani sosyal inovasyonlar konusunda her ülke ciddi çalışmalar yapıyor. 

 

HUZUREVLERİ VE YETİMHANELER

 

Gözümüzün önünde olan ama biri yapana kadar göremediğimiz birçok konuda küçük yenilikçi dokunuşlar, umulmadık etkiler yaratıyor. Önce Kanada’da, sonra birçok ülkede uygulamaya alınan ‘huzurevleriyle yetimhaneleri birleştiren’ proje gibi… 

Bu projeyle yaşlı kimselerin çocuk sevgisi mahrumiyeti ortadan kaldırılırken, çocukların ebeveyn şefkati ve sıcaklığının eksiklikleri gideriliyor. 

 

Proje, Kanada’da hayat bulduktan kısa süre sonra yeni bir fikre esin kaynağı olmakta gecikmedi. 

 

Bu sefer İtalya’dayız. Piacenza kentinde, yaşlılarla çocukları aynı ortamda buluşturan ve böylelikle her iki taraf için mutluluk veren benzer bir proje hayata geçirildi. 

 

ABI (Anziani e BambiniInsieme) ismindeki bu proje, huzurevleri ile çocuk yuvalarını birleştiriyor. ABI’nin ortak buluşma merkezleri var. Okul öncesi çocukların bulunduğu bu merkezlere sadece huzurevinde kalanlar değil, çevredeki yaşlı insanlar da geliyor ve bu kimseler çocuklarla hem oyun oynuyor hem de onlara masallar okuyor. 

 

Projenin bir diğer artısı, kuşaklar arasındaki bağı güçlendirmesi: Çocuklar kendileriyle bu kadar gönülden istekli oyun oynayan kimseleri buldukları, yaşlılar da vakitlerini değerli hale getirdikleri için oldukça mutlu. 

 

Yani, kimsesiz kalan ya da kimseye yük olmamak isteyen yaşlıların sığındıkları yer olan huzurevleri, şimdilerde İtalya’da farklı bir şekle büründü. 

 

SOSYAL İNOVASYONUN ROLÜ 

 

ABI merkezinin koordinatörü Elena Giagosti, “Hayatlarının farklı dönemlerindeki insanlar neden aynı yerde buluşmasın?” sorusunu sorarak, bu projenin fitilini ateşlemiş. 

 

Bu tür yaratıcı projelerin hayata geçirilmesi halkın zorluklarla mücadelesinde sosyal inovasyonun rolünü bir kez daha ortaya koyuyor.

 

Acaba, Kanada’daki ‘huzurevleri ile yetimhaneleri’ ve İtalya’daki ‘huzurevleri ile çocuk yuvalarını’ birleştiren projelerin ülkemizde uygulanma şansı var mı diye merak ettik ve daha çok profesyonellere hitap eden bir sosyal medya platformunda anket düzenleyerek veri topladık. 

 

Ankette, “Siz olsanız çocuğunuzu buraya gönderir misiniz?” diye sorduk.

 

Anketi gören, okuyan kişi sayısı: 36.521

Ankete katılan kişi sayısı: 983

 

Yoğun talep gören anketin sonuçları şöyle:

 

  • Çocuğumu yuvaya bırakırım: %18
  • Bırakmayı düşünmem: %23
  • Deneyebilirim: %35
  • Harika fikir! Destekliyorum: %23

 

ANKETE GELEN YORUMLARDAN BİRKAÇI

 

Ankete katılanlarda, “Çocuğumu bırakırım” diyen kişi sayısının az olmasına rağmen projeyi olumlu görenlerin sayısının çok yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Bu tür bir projenin ülkemizde de uygulanmasına yönelik içten içe bir istek var gibi. 

 

Mesela oy verenlerden bazıları aynı zamanda yorum yapmış. İşte, gelen yorumlardan birkaçı: 

 

  • “Ne çok kolay olduğunu ne de hemen gerçekleşebileceğini düşünüyorum. Söz konusu kurumların ortamları, orada kalan bireyleri psikolojik olarak çok fazla travmaya maruz bırakıyor. Bu kurumların işleyişleri iyileştirilmeden bu tür bir uygulama kanımca farklı sorunlara yol açacak.”
  • “Dünyada farklı yerlerde de benzeri projeler mevcut. Sadece yuva değil, ergenlerin yaşlı vatandaşlara destek oldukları ve mentorluk aldıkları örnekler de var. İnsanlığın birbirine destek olması müthiş bence.”
  • “İyi bir seçenek olabilir. Oraya gelecek olan yaşlılar ve çocuklar belirli kriterlere göre seçilebilir.”
  • “Fikir güzel, ancak bu konuda uzmanların fikirleri daha önemli. Zira bizim bilmediğimiz, pozitif olduğu kadar negatif etkileri de olabilecek durumlar söz konusu olabilir.”
  • “İyi fikir. En azından yan yana binalar olsa, arada buluşma yaratılsa iki tarafa da olumlu etkisi olurdu. Yönetim ve çalışan ayrı olsa da ortak bahçe ve sosyal alanda bir arada olabilirler.”

 

Ne dersiniz, acaba ülkemizde de denemeye değer mi?

10 Nisan 2023 Pazartesi