Bugünün iş dünyasında en büyük tehditler rakipleriniz değil, değişmeye direnen kendi yapınız olabilir.
Artık ayakta kalmak için sadece ürün geliştirmek yetmiyor. Önce kendi iş modelinizi sorgulayacak ve sonra onu yıkacak kadar radikal düşünmeye çalışacaksınız. Tıpkı General Electric’in ‘Destroy Your Business’ programında olduğu gibi: ‘Kendi işini yık!’
Çünkü biliyorlardı ki: “Siz kendi işinizi yıkmazsanız, bir başkası gelir ve bunu sizin yerinize yapar, yapacak.”
Ve siz de şunları yaparak işe başlayın:
* Kendi sektöründe seni tehdit edecek bir hayali rakip tasarlayın.
* Onun neleri senden daha iyi yaptığını, yapacağını yazın.
* Yazdıklarını kendinize transfer edin.
Ayrıca şu soruları kendinize sormayı da hiç ihmal etmeyin:
* Beni ortadan kaldıracak yenilikçi ürün veya hizmet ne olabilir?
* Müşteri neden beni değil, rakibimi seçiyor?
* Bugün kurduğum sistem, 5 yıl sonra ne durumda olacak?
İNATÇILIK HİKAYELERİ
Bunları düşünmek rahatsız edici olabilir. Ama gerçek başarı, konfor alanını yıkınca başlar.
Geleceği kurtarmanın bir diğer yolu da bugünü yıkmakta ısrar etmektir. Çünkü gerçek inovasyon, sadece yeni bir fikir bulmakla değil; o fikri inatla, sabırla ve tekrar tekrar denemekle mümkün olur. İnovasyon dediğimiz şey aslında takıntılı bir sabır, sürekli deneme arzusu ve imkânsızı zorlayan bir ruh halidir.
Bu tanımı en iyi anlatan örneklerden biri James Dyson’dır. Dyson, efsanevi süpürgesini üretmeden önce tam 5 bin 416 prototip geliştirdi. Bu sadece bir ürün geliştirme süreci değil; aynı zamanda ‘denemekten yılmayan aklın’ sembolüdür. Bugün Dyson’ın dünya çapındaki başarısı, tam da bu hikâyenin üzerine kurulmuştur.
Benzer bir inatçılık hikâyesi ise farklı bir tavuk yapma yöntemini geliştiren KFC’nin kurucusu Colonel Sanders’a aittir. 65 yaşında yeni tarifiyle tam 1009 restorana başvurdu ve hepsinden red cevabı aldı. Ama 1010. denemede tarif kabul edildi ve böylece KFC doğdu.
Ya da Walt Disney… İlk işinden ‘hayal gücün yok’ denerek kovuldu. Ama o yılmadı, Mickey Mouse’u yaratmadan önce 300’den fazla yatırımcı tarafından reddedildi. Ve bugün hepimizin hayatında bir şekilde yeri olan dev bir eğlence imparatorluğu kurdu.
Bu tür hikâyeler bize şunu gösteriyor: Gerçek başarı, çoğu zaman 'kendi işine rakip olacak kadar cesur' fikirler ve güçlü bir psikolojik dayanıklılıkla mümkün oluyor.
İLHAM VERİCİ ÖRNEKLER
Yarını inşa etmek için ilham verici örneklere ihtiyacımız var. Çoğu zaman mevcut ürünü veya hizmeti sadece iyileştirmek yetmez; bazen onu elemek, radikal biçimde değiştirmek ya da başka sektörlerden ilham alarak uyarlamak gerekir. Gerçek inovasyon, bazen elindeki ürünü parçalayıp yeniden kurmak, bazen kendini baştan tanımlamak, çoğu zaman da kendi işine rakip olacak cesareti gösterebilmektir. Örneğin;
* Dell bilgisayar, sektörde sorulmayan temel bir soru sordu: “Parçaları 600 dolara mal olan bilgisayar nasıl 3 bin dolara satılıyor?” Cevabı, aracıları ve gereksiz pazarlama harcamalarını elemeye dayalı yeni bir iş modeliyle verdi. Fiyatları düşürdü, modeli sadeleştirdi ve devrim yaptı.
* Ratan Tata, Hindistan sokaklarında bir motosiklete dört kişilik bir ailenin bindiğini görünce “Bu insanların da neden aracı olmasın?” diye düşündü. Lüksü çıkardı, aracı küçülttü ve dünyanın en ucuz aracı Nano ortaya çıktı.
* Amerikan hipermarket devi Walmart, sadece alışveriş araçlarını büyüterek insanların daha fazla alışveriş yaptığını keşfetti. Bu küçük fiziksel değişiklik bile satışlarda ortalama yüzde 25 artış sağladı.
NELER YAPABİLİRSİNİZ?
1. Hedef kitlenin ilave beklentilerini tekrar düşünün. Örneğin Nike, kadın müşterilerinin spor ve yaşam tarzı beklentilerine özel bir ürün hattı oluşturdu: Nike Women.
2. Aynı ürünü, farklı bir öneriyle yeni bir kitleye sunun. Mini Cooper, BMV’nin performans odaklı imajının yanında daha genç ve dinamik bir pazara hitap etti.
3. Tasarımı içeriden ve dışarıdan destekleyin. Bazı havayolu şirketleri, yataklı uçak kabinleri tasarlarken yat tasarımcılarından destek aldı.
Ve son olarak kendinize şu soruyu sorun: “Ya benim işime rakip bir girişim çıksaydı… Neye benzerdi?” Korkmayın yazın!