Dr. Can GÜRLESEL

Dr. Can GÜRLESEL

Diğer Yazıları


gurlesel@superonline.com

 

Küresel ekonomide 2023 yılına ilişkin riskler ve olumsuz beklentiler daha ağır basıyordu. Küresel ölçekte resesyon, enerji ve gıda krizi, Çin’in kapalı kalması gibi birçok endişeyle yeni yıla girilmişti. Sıkı para politikalarının ne kadar süreceği ve enflasyon ile mücadelede başarılı olunacağına ilişkin belirsizlikler de mevcuttu. Yılın ilk ayındaki gelişmeler birçok riskin azaldığını gösteriyor. Bu nedenle iyimser beklentiler de ortaya çıkıyor. İlk ayın sonuçları ile küresel ekonomide her şeyin iyiye gitmeye başladığını söylemek için çok erken. 

 

Ancak ilk işaretler olumlu ve iyimser beklentileri destekliyor.   

 

1. RESESYON RİSKİ AZALIYOR 

 

2023 yılına küresel ekonomide resesyon endişeleri ile girilmişti. Yine enerji ve gıda krizi, savaşın yayılması ve Çin’de salgının kontrolden çıkması gibi riskler de bulunuyordu. Yılın ilk ayındaki gelişmeler, en azından şimdilik korkulan resesyonun olmayabileceğini gösteriyor. Özellikle Avrupa’da iktisadi faaliyetlerde ve beklentilerde dipten toparlanma görülüyor. ABD’de yumuşak iniş yaşanıyor. Çin’in geri dönüşü büyüme beklentilerini besliyor. Kuzey yarımkürede ılıman hava koşulları enerji krizi riskini azalttı. 2023 yılı için büyüme beklentileri iyileşiyor. Nitekim Uluslararası Para Fonu da dünya ekonomisindeki büyüme beklentilerini yukarı yönlü güncelledi.       

 

2. ÇİN GERİ DÖNÜYOR, SAVAŞ DA DÖNEBİLİR  

 

Çin, salgına karşı sürü bağışıklığı politikasını uygulamaya başladı. Bahar tatili sonrası Çin, şubat ayı son haftasından itibaren tam bir açılmaya geçmeyi hedefliyor. Çin’in geri dönüşü küresel büyüme tarafındaki beklentileri de destekliyor. Çin’in geri dönüşü, enerji ve emtia fiyatlarını da yukarı yönlü itiyor. Diğer yandan, zorlu kış aylarında yavaşlayan Rusya-Ukrayna savaşında bir yandan Batı Ukrayna’ya ağır silahlar gönderirken, diğer yandan Rusya yeni ve geniş bir saldırı hazırlığı içinde. Şubat-mart aylarında savaşın küresel ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri yeniden artabilecek.     

 

3. SIKI PARA POLİTİKALARI SÜRECEK

 

Küresel enflasyondaki gerileme eğilimi iyimserlik yaratırken para politikalarının gevşemesine yönelik beklentileri de yeşertiyor. Ancak enflasyonda henüz kalıcı bir düşüş yok ve yukarı yönlü riskler de halen mevcut. Bu nedenle büyük merkez bankaları sıkı para politikalarına devam edecek. Fed, faiz artış hızını yavaşlattı, ancak artışlar sürecek. Avrupa Merkez Bankası yüksek faiz artışlarına devam edecek. Her iki banka da bilançolarını küçültecek. Sıkı para politikaları enflasyonda kalıcı düşüş sağlanana kadar en azından bu yıl sonuna kadar sürecek.  

 

4. EMTİA FİYATLARINDA YUKARI YÖNLÜ EĞİLİM 

 

Sıkı para politikalarına geçiş ve resesyon endişeleri ile 2022 yılı sonuna kadar gerileyen emtia fiyatları yeniden yükselme eğiliminde. Enflasyondaki gerilemeler ve sıkı para politikalarında zirveye yaklaşılıyor olması etkili. Yine resesyon endişeleri azalıyor. Çin’in açılması ve ekonomik olarak geri dönüşü de emtia fiyatlarını destekliyor. Petrol fiyatları yukarı yönlü olmaya devam edecek. Ilıman hava koşulları nedeniyle doğalgaz fiyatları geriliyor. Metal fiyatları Çin’in geri dönüşü, gıda fiyatları ise kuraklık endişeleri ile yukarı yönlü eğilim içinde olacak.   

 

5. TÜRKİYE’DE LİRALAŞMA POLİTİKASINA DEVAM, ENFLASYON VE DIŞ TİCARET AÇIĞINA DİKKAT  

 

Türkiye’de yeni ekonomi modelinin içindeki öncelikli hedef, ekonomide liralaşmanın artırılması. Bu çerçevede yapılan düzenlemeler seçime kadar dönemde hem uygulanacak hem de yeni kısıtlayıcı düzenlemeler gelecek. Muhtemelen bankaların TL mevduat oranları yükseltilecek. Firmaların TL kredi kullanma koşulları sıkılaşacak. Kur korumalı mevduattan çıkışın önlenmesi için şirketler tarafında yeni düzenlemeler gelebilecek. İhracat dövizlerine yüzde 2 dönüşüm desteği verilmesi koşulları zorlayıcı olacak. Tüm bu beklentiler çerçevesinde belirli ölçeğin üzerindeki firmaların TL krediye ve finansmana erişimdeki sıkıntıları da sürecek. Ocak ayının enflasyon ve dış ticaret verileri ise beklentilerin üzerinde geldi. Seçim öncesi uygulanan genişletici politikalar enflasyonu ve dış ticaret açığını yükseltecek. TL’deki durağanlık da dış ticaret açığı için giderek riskli hale geliyor. 

 

SON SÖZ 

 

Küresel ekonomide iyimser beklentilerin güçlenmesi ihracatımız için olumlu, ancak içeride makro dengelerin bozulmasına izin vermemeliyiz.

13 Şubat 2023 Pazartesi