tatil-sepeti
Hüseyin ÖZTÜRK

Hüseyin ÖZTÜRK

Diğer Yazıları


 

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş tarihinin ana konularından birini Kastamonu ve İnebolu oluşturur. İnebolu’dan Ankara’ya mühimmat taşıyacak başka bir çıkış yolu yoktu.

 

İşgal edilen İstanbul’dan Milli Mücadele için mühimmat, gıda, asker ve benzeri ihtiyaç malzemelerinin Anadolu’ya girişi için tek yol, İnebolu açıkları gözüküyordu ve İnebolu’da eşyaların indirilebileceği bir liman yoktu.

 

Taşınan malzemeler her türlü tehlikeye açıktı. Alınacak tedbirler alınmıştı fakat yeterli değildi, düşman denizden de kuşatmaya çalışıyordu ve İnebolu, ‘Ya İstiklal Ya Ölüm’ kapısıydı.

 

İstanbul’daki işgal kuvvetlerinden tekne ve takalarla gizli yapılan sevkiyatlar, zorlu ve ağır şartlar altında İnebolu’ya getiriliyordu ama bu yükler takalardan, teknelerden sahile nasıl taşınacaktı? 

 

“Her imkânsızlık bir çare ürettirir” denilir ya, öyle olmuştu.

 

İnebolulu mavnacılar, deniz taşımacılığında pek görülmeyen yeni bir tekne icat etti ve kıyıya yanaşamayan yükleri, o teknelerle karaya çıkararak Ankara’ya sevkini sağladı.

 

Geçtiğimiz hafta İnebolu’daydık, ilk dinlediğimiz hikâye bu tekneler idi. İstiklal Mücadelesi ve İnebolu ile özdeşleşmiş tekneler, zaman içerisinde İnebolu’nun ekonomik ve ticari hayatının da vazgeçilmezi olmuş. Adına, ‘Denk Kayığı’ deniliyor ve şöyle anlatılıyor:

 

*           *           *

 

“İnebolu Denk Kayığı, Milli Mücadele döneminde Karadeniz’den cephane sevkiyatının en önemli taşıyıcısıdır. Bu kayıkların İnebolu sahiline getirdiği mühimmatlar ve sair yükler, kağnılara yüklenerek ‘İstiklal Yolu’ üzerinden Ankara’ya ulaştırılıyordu.

 

İnebolu kütüğü, ‘kütük kayık’ ya da ‘taş kayığı’ gibi adlar ile anılan kayıklar, farklı yapım tekniğini bütün olarak koruyabilmiş dünyada bilinen nadir örnektir. Denk Kayığı yapımı büyük ustalık gerektirir.

 

Önce kabuk tekniği ile yapılırdı. Teknenin dış kaplamaları eğri ve kesme çivilerle bağlanır, ısıtılarak şekil verilir, nal şeklindeki postalar ile tekne yapısı kuvvetlendirilirdi. 6 metrelik kayıklar insan taşımada, 9 metrelik kayıklar eşya taşımada, 13 metrelik kayıklar ise daha büyük ebatlarda yükleri taşımada kullanılırdı.

 

Son orijinal ‘Denk Kayığı’, İstanbul Beşiktaş’taki denizcilik müzesinde sergileniyor. Anıtkabir’de ‘İnebolu Denk Kayığı’ örneği bulunuyor.”

 

*           *           *

 

Yeri gelmişken ‘İstiklal Madalyası’ndan da söz edelim.

 

İstanbul’dan getirilen mühimmatlar, ‘Denk Kayıkları’yla sahile çıkarıldıktan sonra iş bitmiyor tabii. Bir de bunların kağnılara, at arabalarına taşınması gerekiyordu.

 

Bütün bir İnebolu halkı yediden yetmişe el birliği içerisinde cephaneleri sırtlarında ve kucaklarında titizlikle taşıyarak, Ankara’ya uğurluyordu.

 

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, Sakarya’da, Dumlupınar’da titizlikle takip ettiği bu olağanüstü birlik ve beraberlik gayreti, 3 yıl durmaksızın devam etti.

 

Kayıkçıların ve İneboluların Milli Mücadele’de göstermiş oldukları kahramanlık nedeniyle 11 Şubat 1924 tarihinde, 99. oturumda, 66 numaralı kanunla, İnebolu Mavnacılar Loncası’na, ‘Beyaz Şeritli İstiklâl Madalyası ve Beratı’ verildi.

 

*           *           *

 

Evet, İnebolu, Milli Mücadele’nin tarihini yazdıran şehir olarak ayrıca ticari bakımdan da öncüdür. 1800’lü yıllardan itibaren ihracat ve ithalat yapılan bir şehirdir. Şimdi artık önemli bir limana sahip. Her türlü yük ve yolcu çıkışına açık. Limanın kapasite artırım çalışmaları devam ediyormuş. 10 bin grostonluk gemiler yanaşabiliyormuş.

 

Verilen bilgilere göre turizm amaçlı yat ve gezi teknelerinin uğradığı ve konakladığı liman sahasında bir de ahşap-tekne-yat yapım tersanesi ve balıkçı barınağı bulunuyormuş.

 

Kastamonu il ve ilçeleri, yeraltı ve yerüstü zenginlikleri bakımından çok zengin bir coğrafyaya sahip. Geçmişte bu sahipliğin değerlendirilmesi için banka bile kurulmuş.

 

Adı ‘Kastamonu Bankası’. Bankanın tanıtımı şöyle: “Bu banka hüsnüniyetin, vatan endişesinin mahsulüdür. Banka halkındır.” Kuruluş tarihi, 3 Aralık 1929.

08 Temmuz 2024 Pazartesi