Giriş: 27.03.2023 - 08:30
Güncelleme: 27.03.2023 - 08:30
CAN GÜRLESEL

CAN GÜRLESEL

Türkiye ekonomisi 2020’deki pandemi salgınına rağmen yüzde 1.9 büyüdü ve çok az sayıda büyüme gösteren ülkelerden biri oldu. 2021’de ihracat, sanayi ve yatırımlar odaklı bir yaklaşım ile yüzde 11.4 büyüme sağlandı. Savaşın ve küresel yavaşlamanın etkilerine rağmen 2022’de de yüzde 5.6 büyüme gerçekleşti. 2023 için de yüzde 5 büyüme hedefi ile başlandı. Ancak deprem felaketi, Türkiye’nin büyüme performansını etkileyecek. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın hazırladığı rapor, bu konuda önemli veriler ve değerlendirmeler sunuyor. 

 

1. DEPREM BİRKAÇ KANALDAN BÜYÜMEYİ SINIRLAYACAK   

 

Deprem felaketi, birkaç kanaldan ekonomik büyümeyi etkileyecek. Deprem öncelikle mevcut üretim kapasitesi, beşeri sermaye, işgücü ve sermaye stoku üzerinde kayıplar yarattı. Buna bağlı olarak potansiyel çıktı düzeyini olumsuz etkileyebilecek. Depremin hasıla, dış ticaret, enflasyon, istihdam ve kamu maliyesi üzerinde belirgin olumsuz etkilerinin yaşanması bekleniyor. İş sürekliliğinin kesintiye uğraması, işgücü ve sermaye kaybının üretim kayıplarına yol açması, arz zincirinin aksaması ile perakende ve toptan ticaretin sekteye uğramasıyla toplam talebin gerilemesi kanalı üzerinden felaketin kısa vadeli etkileri söz konusu olacak.

 

2. ORTA UZUN VADEDE YENİDEN İMAR/İNŞA FAALİYETLERİ BÜYÜMEYİ DESTEKLEYECEK

 

Depremde yaşanan kayıpların telafi edilmesi amacıyla yeniden inşa sürecinin toplam faktör verimliliğine ve teknolojik dönüşüme etkisinin boyutunu henüz tam olarak öngörmek mümkün olmamakla birlikte büyümeye olumlu katkı sağlaması beklenmeli. Bu süreçte oluşturulacak kaynakların uygunluğuna ve rasyonel tahsislere bağlı olarak büyüme dinamiği eski rotasına daha kısa sürede dönebilecek. Depremden etkilenen 11 ildeki altyapı tahribatının giderilme hızı, ilgili illerdeki üretim, ihracat ve turizm faaliyetlerinin yeniden başlama süresini belirlemesi yönüyle ekonomi genelini de etkileme potansiyeli taşıyor. 

 

3. BÜYÜME 1 PUAN DAHA DÜŞÜK GERÇEKLEŞEBİLİR 

 

Strateji ve Bütçe Başkanlığı çalışması, depremin büyüme üzerinde 1 puanlık bir düşüş yaratabileceğini ortaya koyuyor. Hesaplanan birinci senaryo kapsamında, sermaye stokunda ortalama olarak yüzde 1.3 erime, kapasite kullanım oranında yaklaşık 1 puanlık düşüş ve istihdamda yaklaşık yüzde 0.9 oranında azalma varsayımıyla 2023 yılı büyümesinin baz senaryodan yaklaşık 1.4 puan aşağıda gerçekleşebileceği öngörülüyor. İkinci senaryo sonuçlarına göre ise birinci senaryodaki kaybın bir miktar yatırım artışıyla telafi edileceği varsayımı altında 2023 yılı büyüme oranının baz senaryoya göre yaklaşık 1 puan aşağıda gerçekleşebileceği tahmin ediliyor. Depremin 20237ün ilk çeyreğinin ortasında gerçekleşmesi nedeniyle yıkımın en derin etkilerinin, yılın ilk yarısı boyunca hissedilmesi öngörülüyor. 

 

4. SANAYİ VE HİZMETLER SEKTÖRLERİNDE KAYIPLAR OLUŞACAK

 

Milli gelir büyüme hızındaki söz konusu azalmada sanayi ve hizmetler sektörlerindeki kayıpların etkili olacağı bekleniyor. Kısa vadede, depremin etkisiyle yıkılan veya hasar gören fabrika binaları, üretim tesisleri ve yolların ilk etapta üretimi sınırlandırıcı etkisinin olacağı ve dolayısıyla sanayi katma değerinin yıl boyunca gerileyeceği (ülke düzeyinde hedeften sapmanın 1.1 puan aşağı yönlü olması) tahmin ediliyor. Benzer şekilde hizmetler sektöründe de yıllık katma değer artış hedefinden sapmanın yaklaşık 0.4 puan düşüş yönünde olması öngörülüyor. Ancak, mevsimsellikten ötürü tarımsal katma değerde anlamlı bir sapma beklenmiyor.

 

5. CARİ İŞLEMLER DENGESİNDE İLAVE 5 MİLYAR DOLAR AÇIK OLABİLİR

 

Depremden etkilenen illerin ihracattaki payı 2022 itibarıyla yüzde 8.5 seviyesindedir. Bölgede yer alan ihracatçı/üretici firmaların üretim için gerekli makina-teçhizat ile işgücü kaybını hızla telafi edememesi durumunda ihracat performansında kısa süreli azalma oluşabilecek. Bölgedeki illerin ithalattaki payı ise yüzde 6.7 seviyesindedir. Depremin ülkenin büyüme performansı üzerindeki olumsuz etkilerinin ithalatı sınırlandırıcı etkisi olabilecek. Öte yandan, bölgenin yeniden imarının sınırlı düzeyde ithal mal talebini artırması olasıdır. Bu çift yönlü etkiler birlikte değerlendirildiğinde, depremin 2023 dış ticaret dengesi üzerinde olumsuz etki yapma ihtimali söz konusu. Yine bölgede ve ülke genelinde turizm faaliyetlerinde gelir kaybı ihtimali olasıdır. Topluca değerlendirildiğinde depremin 2023 cari işlemler dengesinde yaklaşık 5 milyar dolarlık bir bozulmaya yol açabileceği tahmin ediliyor. 

 

SON SÖZ: Strateji ve Bütçe Başkanlığı çalışması, kayıp ve telafi olasılıklarını ayrıntılı olarak ortaya koymuş. Bundan sonra insani ve fiziki yönleri ile yeniden imar ve inşa faaliyetlerine odaklanmalıyız.