tatil-sepeti
Prof. Dr. Ahmet KAVAS

Prof. Dr. Ahmet KAVAS

Diğer Yazıları

PROF. DR. AHMET KAVAS

 

Deprem, Afrika’nın birçok ülkesinden eğitim, sağlık ve ticaret için gelenleri de ciddi anlamda etkiledi. Afrikalılar zor zamanlarında yardımlarına koşan ülkemizi yalnız bırakmadı. Ekilen iyilik tohumları karşılık buldu. Kimi Afrika ülkesi sevk ettiği veya Türkiye’de bulunan insan gücüyle kimi de ayni veya nakdi yardımla tüm Afrikalılar ise dualarıyla depremzedelere destek veriyor. 

 

Yeryüzünde yaşanan felaketlerde ilk yardıma koşan ülkelerden biri hep Türkiye oldu. Resmi kurumlarımız ile sivil toplum kuruluşlarımız, 21. yüzyılda dünyada neredeyse adım atmadık yer bırakmadı. 1980’li yıllarda Afganistan’ın işgalinde, 1990’lı yıllarda Bosna Savaşı’nda gerçek anlamda yardıma muhtaç kimselere ulaşma konusunda büyük bir tecrübe edindiler. Pakistan’daki sel, deprem ve benzeri felaketlerde, Endonezya ve diğer ülkelerdeki tsunami ile büyük acıların dindirilmesinde, başta Irak ve Suriye olmak üzere Somali’deki, Libya’daki, Yemen’deki, Orta Afrika’daki ve Haiti’deki kardeş kavgalarının yaralarını sarmada dünyanın en büyük yardım ordusunu kurdular. Tüm Türkiye insanı adeta yardım olup yağmur gibi nerede sıkıntı çeken varsa yardımına koştu.


İYİLİK TOHUMLARI


Afrika ülkelerinde Somali, Sudan, Çad, Tunus, Libya, Orta Afrika derken, tüm kurumlarımız aradan geçen 30 yılda 54 ülkeyi adeta insani yardım konusunda mercek altına aldı. En hayati ihtiyaç olan suyu temin için açılan kuyuların sayısı o kadar çok ki, tam bir rakam vermek bile mümkün değil. 


“Kıta genelinde 50 bin kuyu açılmıştır” dense, bu rakam bile çok düşük kalıyor. Bir yudum temiz suya, en ufak bir ağrıyı gidermeden nice ağır hastalıklara gerek tedavi ile gerek ilaçla müdahale edildi. On binlerce insana katarakt ameliyatı yapılırken, belki daha fazla erkek çocuğu sünnet edildi. Yapılan gıda yardımları, kurban bayramlarında adeta tüm hisselerimizin yarısı bu kıtada ve diğerlerinde kesildi. Kısacası, tüm coğrafyalara iyilik tohumları ekildi. Muhtemelen bunların büyük bir kısmının izi kaybolacaktı. Ama bir gün karşılığının mutlaka bu iyilikleri yapana, taşıyana ve dağıtana döneceğinden şüphe yoktu.


Atalarımız tarih boyunca Asya’dan başlayan, Avrupa ve Afrika’ya uzanan coğrafyalarda kardeşlik köprülerini hep yaşattı. İnsanoğlunun en büyük özelliği, kendine uzanan yardım elini asla unutmamasıdır. Özellikle Müslümanlar bunu dini bir vecibe olarak hayatlarına yansıtır. Osmanlıların tüm Afrika’yı saran sömürgecilik belasını yok etmek için tam dört asır hangi fedakarlıkları yaptıklarının belki çok azı yazıya geçirildi. Bir zaman geldi, yardımı yapanlar da onlardan yararlananlar da bu dünyadan göçüp gitti. Ancak milyonlarca arşiv belgelerinin, nice hatıra kitaplarının sayfaları arasında sıkışıp kalan bazen birkaç belge, bilgi, bize geçmişin en manidar yardımlaşmalarını hatırlatmaya yeterli.


OSMANLI’YA YARDIM


Osmanlı Devleti’nin tüm coğrafyasında, en zor günleri geçirdiği 19. yüzyılın son çeyreğinde dünya Müslümanları adeta tek bir hedefe kilitlendi. Aldıkları çok az haberler onları adeta zorunlu olarak bu 600 yıla yakın ömür süren en şanlı yönetimi yapacakları yardımlarla kurtarmaktı. Asya’nın tüm Müslüman toplumları, ülkeleri işgal sürecine girse de onlar için öncelikli kurtarılacak yer İstanbul’du. Nitekim o dönemde Müslümanların idaresindeki Hintli Müslümanlar, Asya’nın her tarafındaki Türkler gibi seferber oldu. Gerek 1877-1878 Osmanlı-Rus Harbi’nde, Hicaz demiryolu inşasında, 1911-1912 Trablusgarp Savaşı’nda ve gerekse 1915 Çanakkale Savaşı’nda herkes yardıma koştu. Afrikalı Müslümanlar da içinde yaşadıkları tüm zorlukları aşıp öncelikle Osmanlı Devleti’ni ayakta tutmak için hiçbir fedakarlıktan kaçmadı. Zira Osmanlılar biterse Afrika’yı koruyacak bir güç kalmayacak ve sömürgecilerin acımasız ellerine düşeceklerdi. Maalesef, bu hiç istemedikleri durum gerçekleşti. 


ANKARA’YA GETİRDİLER


Bugün 54 Afrika ülkesi arasında birçok kişinin haritada yerini göstermede zorlanacağı, Hint Okyanusu’nun batısında nokta kadar bir yer kaplayan Moritus Adası’nın çoğu Hint asıllı Müslümanları, 19. yüzyılın son çeyreğinde tek yürek oldu. Madagaskar Adası’ndaki Müslümanlar aralarında topladıkları yardımları önce İstanbul’a ulaştırdı. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu sürecinde de Ankara’ya kadar getirip teslim ettiler. Mozambik Müslümanları, Hicaz demiryolu için aralarında topladıkları yardımları İstanbul’a gönderdi. Sömürgeciliğe karşı hepsi Osmanlılar ile adeta bir bünyenin uzuvları gibi hareket ediyorlardı. Bugünkü Libya’nın 20. yüzyılın başında İtalyanlarca işgali sürecine girince Sahraaltı Afrika Müslümanları cephelere koştu. Fransızların zorla silah altına alıp Osmanlı Devleti ile savaşmaları için cephelerimize sevk ettiği tüm Batı ve Orta Afrika bölgelerinden gelenleri temsilen Senegalli olarak tanımladıkları ile tüm Kuzey Afrika bölgesini temsilen de Cezayirli ve Tunuslu dedikleri nişancı silahlı birlikler, buldukları her fırsatta saf değiştirdi. Çünkü onlar için uğruna can feda edilecek devlet Paris’te, Londra’da değil, İstanbul’daki idi. Eğer Osmanlılar dört asır Afrika’nın neredeyse yarısında varlık göstermişlerse bunda Anadolu insanının Afrikalıları her türlü düşmana karşı koruma bilinci ve onlarla her zaman mücadele eden kıta yerlilerinin rolü vardı. Çünkü onlar sayesinde bir taraftan kendi ülkeleri işgal edilmiyordu, diğer taraftan, Hicaz her türlü gayrimüslim istilasından korunuyordu.


İLK YARDIMA KOŞANLAR


Türkiye’de 6 Şubat 2023’te meydana gelen deprem, tüm insanlığı sarsacak kadar büyük bir felakete de sebep oldu. On binlerce insan vefat ederken, belki yüz bini aşkın insan yaralandı. Binlerce bina yıkıldı. Farklı kıtalardan 100’den fazla ülke yardım için seferber oldu. Cezayir, Tunus, Libya, Sudan, Mısır, Fas, Güney Afrika, Senegal, Burundi, Moritanya ve Zimbabve gibi Afrika ülkeleri de hemen harekete geçti. Yardımların çoğu ilgili ülkelerin resmi makamlarınca yapılırken, bazı ülkelerde ise sivil toplum kuruluşları hemen organize oldu. Özellikle bu depremde 10 vatandaşı vefat eden Fas Krallığı’nda yardım kuruluşları, yardım kampanyaları yaptı. Afrika’dan ilk yardıma koşanlar Cezayirliler ve Tunuslular olup bunları Sudanlılar takip etti. Hem maddi yardımlarda bulunmaya başladılar hem de imkanı olanlar kurtarma ekipleri ile alanda varlık göstermeye gayret ettiler.


En zor zamanlarında Türkiye’nin her alanda yardımına koştuğu Libya, ilk aşamada bir hafta veya en fazla 10 gün içinde 50 milyon dolar göndereceğini bildirdi. Açıklamayı, Milli Birlik Hükümeti Başbakanı Abdulhamid Dibeybe adına Dışişleri Bakanı Necla El-Manguş yaptı. Cezayir devleti 30 milyon dolarlık insani yardım yapacağını ilan etti. Senegal ise ilk planda 1 milyon dolarlık bir kaynak aktaracağını duyurdu.


ÖĞRENCİLER SEFERBER OLDU


Ülkemizde okuyan Afrikalı öğrenciler de yaşıtları gençler gibi hemen deprem bölgesine geçip yardım faaliyetlerine katıldı. Geldikleri her ülkede dünya medyasının haberleri yanında sosyal medya üzerinden de herkesi bilgilendirdiler. Bu deprem, bizim kadar üniversitelerimizde okuyan yaklaşık 60 bin Afrikalı öğrenciyi ve ailelerini de ilgilendiriyor. Bunların bir kısmı da bizzat depremin yaşandığı 10 vilayetimizdeki üniversitelerimizde derslerine devam ediyordu. Bizzat onlar da depremden aşırı etkilendi. Onlar için Türkiye’nin başına bir hal gelecek olursa kendilerine bu kadar yardım edecek başka bir ülkenin bulunması zordu. Cibutili, Çadlı, Sudanlı, Senegalli, Cezayirli, Mısırlı tüm ülkelerden öğrenciler de kendi imkânlarıyla depremzedelere yardıma koştu.


KALPLERDEKİ TÜRKİYE MUHABBETİ


THY’nin 40’tan fazla Afrika ülkesinde 60’tan fazla tarifeli uçuşu sayesinde Afrika’dan gelecek her türlü yardımın ülkemize ulaşması da kolayca sağlanıyor. MAARİF Vakfı okullarında okuyan öğrenciler, aileleri ve öğretmenleri, Yunus Emre Enstitülerinde Türkçe eğitimi alan Afrikalı gençler yardımlaşma faaliyetlerine iştirak ediyor. TİKA, Kızılay, Diyanet Vakfı ve AFAD gibi kuruluşlarımızın yanında onlarca sivil toplum kuruluşuna yerelde yardımcı olan dernekler, bulundukları her muhitin insanlarını depremden haberdar ediyor. 7’den 70’e herkes dua etmek için seferber oldu. Kalplerindeki Türkiye muhabbetini gösteriyorlar. Kimi ülkesinden sevk ettiği veya Türkiye’de bulunan insan gücüyle kimi ayni veya nakdi yardımla, tüm Afrikalılar dualarıyla depremze-delere destek veriyor. 


300 ARAMA-KURTARMA PERSONELİ GELDİ


Covid-19 sürecinde Türkiye, gerekli her türlü sağlık malzemelerini Çad, Senegal, Tunus ve hemen hemen her ülkeye ulaştırmak için seferber oldu. Afrikalılar, daha dün gibi bu süreçte yaşanan bu iyiliği unutmuyor. Türkiye’de yaşanan deprem bölgelerine ilk arama-kurtarma yardımı desteği veren ülkelerden Cezayir 89 kişi, Güney Afrika 69 kişi, Libya 55 kişi, Tunus 41 kişi, Sudan 40 kişi ve Senegal 30 kadar uzman, doktor, sağlıkçı heyetleri gönderdi. Toplam 10 bini geçen arama-kurtarma personeli arasında 300’den fazla Afrikalı bulunuyor. Yine Libya 5, Cezayir 4, Mısır ve Tunus ise üçer uçakla acil yardım malzemelerini deprem bölgesine sevk etti.

20 Şubat 2023 Pazartesi